TCMB’nin beklenti anketine her ay 70 civarında reel sektör ve finans sektöründe görev yapan iktisatçı ile öğretim üyesi, gazeteci ve diğer profesyonel iktisatçılardan oluşan bir grup cevap veriyor. İktisatçıların hiç hoşuna gitmeyen, en çok zorlandıkları başlık, dolar kuru tahmini. Öyle ki, mayıs ayı beklenti anketinde 70 iktisatçının nisan ayı sonu için dolar kuru beklentisinin ortalaması 4.41 TL, yıl sonu ise 4.43 TL. Yıl sonu dolar kuru haziran anketinde 4.58 TL’ye, temmuzda 4.83 TL’ye, ağustosta 5.98 TL’ye, eylül anketinde ise 6.59 TL’ye yükseliyor. Ekim anketinde bu defa yıl sonu dolar kuru tahmini 5.99 TL’ye, kasım beklenti anketinde ise 5.64 TL’ye geriliyor.
ULUSLARARASI FİNANS KURUMLARI ÇUVALLADI
Sorunun özü şu; Türkiye ile ABD arasında pek çok konuda yaşanan görüş ayrılıkları, ABD’nin Türkiye’ye açıkça ‘ekonomik savaş’ başlattığını ilan etmesi, dolar-TL kurunu belirli bir seviyeye tırmandırdı; ardından ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve ekim ayının ortasından itibaren normalizasyon sürecine giren Türkiye-ABD ilişkileriyle 5.4 TL’nin dahi altını gördük. 2015, 2016 ve 2017 sonbaharında, takip eden yılın euro-dolar paritesi tahminlerinde tüm uluslararası finans kurumları çuvalladı ve müşterilerini delirtti. Paritenin 1.04 dolar, hatta 1 doların altını göreceğine dair tüm analizler yanlış çıktı. Bugün, ülkelerin para birimlerinin birbirlerine olan değerleri tümüyle küresel ekonomi-politik gerginlik ve gelişmelere açık. Bu nedenle, iki ayda dolar kuru tahmini 1 TL’ye yakın oynuyor ise iktisatçıları da zor durumda bırakmamak gerekir.
KUR TAHMİNİNİ BEKLENTİ ANKETİNDEN ÇIKARALIM
2017 biterken, 2018 sonu için 70 iktisatçının dolar-TL kur tahmini 4.08 ile 4.15 TL arası gezinmiş.
2019 başı için ise ‘4.17 ile 4.20 arası olabilir’ demişler. İktisatçılar için bugünlerde isabetli tahminde bulunmak zor. Rüzgarın estiği yöne göre tahmin ve beklentiler şekilleniyor. 2017 biterken, 2017 için büyüme beklentisi 5.5-5.7 iken, gerçekleşme 7.44 oldu. Kanımca, en azından ‘kur’ tahminini beklenti anketinden çıkaralım.
2019 GÜNDEMİ VE ‘KARTLAR’ MASADA
Şimdiden 2019’un küresel meseleler açısından çetin bir yıl olacağını söylemek zor değil. Bu başlıklardan birini küresel petrol fiyatları oluşturuyor. Malum, petrol fiyatları tarihinin en uzun düşüş serisini, Suudi Arabistan’ın petrol ihracatını günlük 500 bin varil azaltma kararı ile OPEC ve OPEC dışı ülkeleri de üretimlerini kısmaya davet etmesi sonrasında tamamladı. Uzmanlar, Suudi Arabistan’ın üretimi ve ihracatı kısma kararının petrol fiyatları üzerinde keskin bir etkisi olmayacağını ifade ediyor. Bununla birlikte OPEC ülkeleri üretim ve ihracatlarını kısmayı sürdürürse, yeni bir küresel kapışma konusu öne çıkacak gibi gözüküyor.
İngiltere’de Brexit konusu Başbakan May’i istifanın eşiğine getirmiş durumda. May, AB lehine ödün verildiği düşünülen Brexit anlaşmasını parlamentodan geçiremeyecek. Anlaşmanın İngiltere’ye tüm dünya ile kendi ticari anlaşmalarını yapabilme, regülasyonlar ve yasama üzerindeki kontrolünü yeniden kazanabilme imkanı tanıması isteniyor. Bunun anlamı, Çin’le uzun soluklu yeni bir ilişki seti oluşturmak istenmesi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise Macron’un Avrupa’nın kendi savunma kabiliyetini geliştirme yönündeki çabalarını memnuniyetle karşıladığını, ancak bunun transatlantik ilişkileri güçlendirecek şekilde yapılması durumunda NATO’yu da kuvvetlendireceğini ifade etmiş. Yani, ABD ile gerginliğe sebep olmadan. Stoltenberg, İngiltere’nin birlikten ayrılmasının ardından NATO’nun savunmasının ve Avrupa’nın güvenliğinin terörle mücadele konusunda kilit öneme sahip olan Türkiye ile ancak mümkün olabileceğini vurgulamış. Türkiye olarak, ekonomide ‘dengeleme-disiplin’ dönemini iyi yönetirsek, masada ‘kartlar’ lehimize açılacak gibi gözüküyor.
19 Kasım 2018 Pazartesi