Türkiye, kritik önemde bir askeri operasyon yürütürken, Cumhurbaşkanımıza Çin’deki G20 zirvesinde yoğun bir ilgi söz konusuydu. Dünyanın önde gelen ekonomilerinin liderleri, Cumhurbaşkanımızla görüşmek için adeta sıra oluşturdular. Zirvenin ilk günü Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ardından Putin ve son olarak Suudi Arabistan Veliaht Vekili ve Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Salman ile görüştü.
İkinci gün Erdoğan, Merkel ile gerçekleştirdiği bir saatlik görüşme sonrasında, Obama ile görüşmeye geçti. Erdoğan ile bir araya gelen Hindistan Başbakanı Modi ve Güney Afrika Devlet Başkanı Zuma’nın yanı sıra Erdoğan, kritik bir görüşmeyi de AB liderleri olarak Merkel, Hollande ve Renzi ile de gerçekleştirdi. Bilhassa, Erdoğan’ın, liderlerin bir araya geldiği ‘terör ve mülteciler’ başlıklı toplantıda, kritik önemdeki noktalara parmak bastığı konuşması, böyle bir kritik konuda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kritik mesajları vermesinin talep edilmiş olması, Türkiye’nin ve lideri Erdoğan’ın tartışılmaz ağırlığının tescili açısından kritik noktalardı.
ÇİN’LE İLİŞKİLER TAZELENDİ
Erdoğan’ın Şi Cinping ve Putin ile gerçekleştirdiği görüşmelerden, önümüzdeki günlerde, başta enerji ve yüksek teknolojiye yönelik ortak proje yürütülmesi dahil, pek çok önemli detay çıkabilir. Öncelikle 7 yıldır toplanmayan Türkiye-Çin Karma Ekonomik Kurulu’nun kasımda Türkiye’de biraraya gelmesi kararlaştırılırken, Enerji Bakanlığı ile Çin Enerji İdaresi arasında Yenilenebilir Enerji ve Kömür Alanında İşbirliği Anlaşması’nı, Enerji Bakanı Berat Albayrak ile Çin Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Nur Bekri imzaladı. Bunun yanı sıra, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı ile Çin Nükleer Güvenlik İdaresi arasında, Nükleer Güvenlik Alanında İşbirliği Düzenlenmesi anlaşmasına Berat Albayrak ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi imza attı. Ayrıca, Türkiye’den Çin’e ihraç edilen Antepfıstığı için bitki sağlığı gereklilikleri protokolüne Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Çin Kalite, Kontrol, Denetim ve Karantina İdaresi Bakanı Zhi Shuping imza attı.
Önümüzdeki 10 yıl, Çin için Asya-Pasifik’te, ABD ile gerginlikler yaşama potansiyeline işaret eden döneme işaret ediyor. Bu nedenle tüm engelleme ve hainliklere rağmen, Türkiye’nin ardı ardına bitirdiği kritik önemdeki mega projeler, önümüzdeki 10 yıl, Türkiye üzerinden, Türkiye küresel bir lojistik kavşak noktası olmak üzere, Asya’nın dünyaya Türkiye üzerinden eklemlenmesini gündeme getirecek. Bu nedenle, Asyalı liderler Erdoğan ile görüşmek için sıraya girdi. Nitekim 11. G20 Liderler Zirvesi’ni, küresel gündemin etraflıca ele alındığı verimli bir toplantı olarak değerlendiren Erdoğan, küresel büyümenin uzun vadede sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı bir şekilde devam etmesi için gereken reformların, zirvedeki en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu belirterek, bu çerçevede, liderlerin inovasyon, makroekonomik politikaların uyumu gibi atılması gereken adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını vurguladı.
Türkiye olarak, büyümenin G20 ülkeleriyle birlikte dünyaya yayılması ana fikrini içeren ‘kapsayıcılık’ konusuna özel önem verdiklerini ve toplantı boyunca, her fırsatta, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri de gözeten bir kalkınma anlayışıyla hareket etmeleri gerektiğinin altını çizdiklerini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin dönem başkanlığında G20 gündemine dâhil ettiği ‘kapsayıcılık’ konusunun Çin Dönem Başkanlığı’nda da benimsendiğini görmekten memnuniyet duyduklarını da belirtti.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN 2030 GÜNDEMİ
Zirvede G20 liderleri olarak, ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 Gündemi’nin uygulanmasına yönelik bir eylem planını kabul ettiklerine değinen Erdoğan, esasen, Birleşmiş Milletler’in sorumluluğunda yürüyen bu çalışmaya, G20’nin öncülük etmesini olumlu bulduklarını ifade ederek, zirvede üzerinde önemli durdukları bir başka hususun da küresel ticaretteki büyümenin güçlendirilmesi meselesi olduğunu işaret etti. Küresel ticaretin güçlendirilmesinin G20 ülkelerinin tümünün yararına olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanımız, tüm ülkelerin birlikte hareket ederek, küresel ticaretteki durgunluğu aşmanın çarelerini aramalarında fayda gördüklerini; istihdam, finansal düzenlemeler, altyapı yatırımları, enerji, yolsuzlukla mücadele gibi başlıkların, bu zirvede de liderlerin gündemindeki yerini koruduğunu vurguladı.
Terörizm ve mülteci sorunlarının, Antalya Zirvesi’nde G20’nin gündemine getirdikleri başlıklar arasında yer aldığını hatırlatan ve aradan geçen bir yıla yakın zaman, Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetinin ve ısrarının ne kadar yerinde olduğunu çok açık ve net olarak gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, mülteci sorunu konusunda, iyi bir sınav verilemediğini de dile getirdi. 15 Temmuz’da, Türkiye’yi belki de 50 yıl küresel bir oyuncu olmaktan çıkarmayı hedefleyen bir hain tuzağın halkımızın ferasetiyle bertaraf edilmesi ve Cumhurbaşkanımızın gösterdiği liderlik başarısının, G20’de Türkiye’yi ve Erdoğan’ı adeta bir çekim merkezi konumuna getirdiğini, Erdoğan ile Putin arasındaki samimi pozların, adeta Obama’yı kıskandıracak bakışları gündeme getirmesi ve bu tablonun fotoğraflarla ölümsüzleşmesini not alalım.
19 Eylül 2016 Pazartesi