HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU

Osmanlı’da her çeşmenin mutlaka bir hikayesi veya mesajı var.

Fatih Sofular’da bulunan Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi’nin de hikayesi, ‘sadaka taşlı’ olmasıdır. “Sadaka taşı ve çeşme yan yana nasıl olur?” demeyin. İki hayır yan yana…

ŞÜKÜR SADAKASI

Bu çeşmeden su içen, içi ferahlayan kişi şükreder ve hemen yanında bulunan sadaka taşına da ‘şükür’ sadakasını atar. Peki, sadaka taşları sadece sadaka vermek için mi? Elbette hayır…

İnsanlar buraya su içmek için gelir ama sadakaya ihtiyacı varsa, ihtiyacı kadar bu taştan alır. Yani sadaka taşına para mı atıyor, para mı alıyor? Kimse bu sorunun cevabını bilmez ki, sadaka alan rencide olmasın diye.

KANUNİ’NİN HATIRASI

Kesme taştan klasik tarzda inşa edilen çeşmenin, ölümünden sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın hatırasına yaptırıldığı anlaşılır. Harap olan ayna taşının üzerinde tas koymaya mahsus iki hücre bulunur. Bu taslar, zaman zaman mahalle halkı veya hayırseverler tarafından değiştirilir. Yenisi konur ama eskisi de kesinlikle atılmaz, şifa niyetiyle evlere götürülür.

KİTABEDEKİ DERS

Bugün maalesef bu çeşmenin teknesi parçalanmış, lülesi koparılmış durumda. Kemerinin üzerinde şu kitabe okunuyor:

“Sâhib-ül-hayrat vel-hasenat merhum ve magfurünleh”

“ Gazi Sulta Süleyman Han rûhiyçün el-fâtiha”

ÇEŞMELERİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Çeşmeler, mimari bakımdan genel olarak şu kısımlardan oluşur:

  • Hazne
  • Ayna taşı
  • Kitabe
  • Tekne / Kurna
  • Bekleme sekisi

YOLUN ALTINDA KALDI

İstanbul’da bulunan yüzlerce çeşme gibi Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi de yol çalışmalarından etkilendi. Sadaka taşı daha önce görünür durumda iken, bugün büyük bir kısmı yolun altında kaldı. Osmanlı döneminde Kahire’de yapılan birçok çeşme bugün halen zamana direnirken, İstanbul’da yüzlerce çeşme maalesef yol ve inşaat çalışmaları nedeniyle yıkıldı.

14 Haziran 2017 Çarşamba

Etiketler : Gündem