Yapay zekanın temelleri dama tahtasında atıldı

Bilgisayar bilimcisi Christopher Strachey’nin 1950’li yıllarda geliştirdiği dama programı, bir makinenin stratejik düşünme ve karar alma becerisi gösterebildiğini kanıtlayarak yapay zekânın temellerini attı. Bu tarihi yazılım, günümüz AI sistemlerinin öncüsü kabul ediliyor.

Giriş: 02.05.2025 - 16:58
Güncelleme: 02.05.2025 - 16:58
Yapay zekanın temelleri dama tahtasında atıldı

Yapay zekanın temelleri, 1950’li yıllarda İngiltere’de atıldı. Bu alandaki ilk önemli uygulamalardan biri, 1951-1952 yılları arasında öncü bilgisayar bilimcisi ve aynı zamanda bir okul müdürü olan Christopher Strachey tarafından geliştirilen dama programı oldu. Program, yapay zekanın strateji ve karar alma gibi temel özelliklerini barındırıyordu.


ERKEN BİLGİSAYARLARLA DENEYLER

Strachey, yazılımı başlangıçta Alan Turing’in geliştirdiği Pilot ACE adlı erken dönem İngiliz bilgisayarı için tasarladı. Ancak cihazın bellek kapasitesi oldukça sınırlıydı. Bu nedenle Strachey, çalışmalarını daha güçlü donanıma sahip olan Manchester Üniversitesi’ndeki Ferranti Mark I sistemine taşıdı. 1951'in başlarında kullanıma sunulan Ferranti Mark I, ticari olarak satılan ilk genel amaçlı bilgisayar olma özelliği taşıyordu. 10 bitlik kelime mimarisiyle çalışan cihaz, vakum tüp teknolojisi ve Williams-Kilburn tüp belleği gibi ileri seviye donanımları bünyesinde barındırıyordu.


OYUNU ÖĞRENEN MAKİNE

1952 yazına gelindiğinde Strachey’nin geliştirdiği dama programı, bir insan yardımı olmadan tam bir oyun oynayabilecek seviyeye ulaşmıştı. Stratejik hamleler yapabilen yazılım, oyunu kazandığında "God Save the King" melodisini çalarak zaferini kutlayabiliyordu. Bu özellik, bir makinenin insan benzeri düşünme ve karar verme kabiliyetine sahip olabileceğini gösteren dönüm noktalarından biri olarak kabul edildi.


TEMEL AI İLKELERİ

Strachey’nin yazılımı, günümüzde yapay zekanın temel bileşenleri olarak kabul edilen durum temsili, oyun ağacı araması ve sezgisel karar alma tekniklerini içeriyordu. Ancak programın tamamı Strachey tarafından yazılmıştı; başka yazılımlar oluşturabilen yazılım, yani gerçek anlamda üretken AI fikri 1960’lı yıllardaki program sentezleme girişimleriyle ortaya çıktı. Bu nedenle Strachey’nin programı, yapay zeka tarafından yazılmış ilk yazılım değil; fakat AI’nın gerçek potansiyelini gösteren ilk büyük uygulama olarak tarihe geçti.


GELECEĞE ETKİ EDEN BAŞARI

Strachey’nin bu çalışması, dönemin diğer öncü isimleri olan Alan Turing ve Dietrich Prinz gibi bilim insanları üzerinde de derin bir etki yarattı. Bu başarı, "akıllı" davranışların yalnızca özel donanımlarla değil, yazılım aracılığıyla da elde edilebileceği düşüncesini güçlendirdi. Strachey'nin öncülüğü, ilerleyen yıllarda satranç ve Go gibi karmaşık oyunlarda insan şampiyonlarını yenecek yapay zeka sistemlerinin gelişimine ilham verdi.


TARİHİ BİR BAŞLANGIÇ

Bu çığır açıcı uygulama, yalnızca bir oyun programı olarak kalmadı; aynı zamanda yapay zekanın oyun yoluyla sınırlarını test etmenin ve algoritmik zekayı geliştirme sürecinin başlangıcını da temsil etti. Strachey'nin dama tahtasında başlattığı bu yolculuk, günümüzdeki yapay zeka teknolojilerinin temellerini atan bir kilometre taşı oldu.