HABER: MESUDE DEMİRHAN
Teknolojinin gelişmesi, bilişim ürünlerine yönelik talebin artmasını ve gündelik yaşamdaki birçok işlemin dijital araçlarla yapılmasını sağlıyor. e-devlet işlemlerinden banka işlemlerine, abonelik işlemlerinden sağlık hizmetlerine kadar birçok hizmet, işlemin türüne göre her yaşta, her yerde, istenilen zamanda yapılabiliyor. Teknolojideki bu olumlu gelişmelerin olumsuz yönü ise kötü niyetli kişiler için sistem boşluklarını bulup, hem firmaları hem de kişileri sıkıntıya sokacak gelişmelere de açık olması. Yapay zekayla şirketlerin hesapları bloke edilebilir, ses veya videolar da daha gerçekçi bir şekilde taklit edilebilir. Uzmanlar, bilişim sistemleri yoluyla işlenen dolandırıcılığa karşı dikkat edilmesi konusunda uyarıda bulunuyor.
HAKSIZ KAZANÇ 1 TRİLYON DOLAR
Dünya nüfusunun yüzde 25.5’i nitelikli dolandırıcılık suçundan mağdur durumda. Nitelikli dolandırıcılıkta siber veya yapay zekayla işlenen suçların payının artması endişelendiriyor. Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na göre, 2023’te dünyada dolandırıcılıktan elde edilen haksız kazancın miktarı 1 trilyon dolara ulaştı.
ABD Hazine Bakanlığı da yapay zekanın dolandırıcılığı kolaylaştırdığı konusunda uyardı. ABD Hazine Bakanlığı, ‘Finansal Hizmetler Sektöründe Yapay Zekaya Özel Siber Güvenlik Risklerinin Yönetilmesi’ başlıklı bir rapor yayımladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, raporun hazırlık aşamasında finansal hizmetler sektörü ve teknolojiyle ilgili 42 şirketle görüşmeler gerçekleştirildiği, küresel sistem açısından önemli finansal kuruluşlardan yerel bankalara ve kredi birliklerine kadar her büyüklükteki finans şirketinin yapay zekanın kendi kuruluşlarında nasıl kullanıldığına dair girdi sağladığı aktarıldı.
DOLANDIRICILIĞI YENİDEN TANIMLIYOR
Açıklamada, raporun herhangi bir zorunluluk getirmediği, finans sektöründe yapay zekanın kullanımını onaylama veya onaylamama anlamına gelmediği kaydedildi. ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Nellie Liang, raporla ilgili olarak yapay zekanın finansal hizmetler sektöründe siber güvenliği ve dolandırıcılığı yeniden tanımladığına dikkati çekerek, ABD yönetiminin operasyonel esneklik ve finansal istikrara yönelik tehditlere karşı koruma sağlarken gelişen teknolojileri kullanmak için finansal kurumlarla birlikte çalışmaya kararlı olduğunu vurguladı. Söz konusu raporun, başarılı kamu-özel sektör ortaklığına dayandığını ifade eden Liang, raporun finansal kurumların iş kollarını nasıl güvenli bir şekilde planlayabilecekleri ve hızla gelişen yapay zeka kaynaklı dolandırıcılığı nasıl önleyebilecekleri konusunda net bir vizyon ortaya koyduğunu belirtti.
SESİ TAKLİT EDİYOR
Yapay zekanın finansal hizmetler sektörünün güvenliği ve dayanıklılığı için sunduğu önemli fırsat ve zorlukların belirlendiği raporda, operasyonel risk, siber güvenlik ve dolandırıcılık sorunlarının acil çözümüne yönelik adımlar özetlendi. Raporda bu adımlar, büyüyen yetenek açığının ele alınması, dolandırıcılık verileri arasındaki uçurumun daraltılması, düzenleyicilerin koordinasyonu, yapay zeka risk yönetimi standardının genişletilmesi, veri tedarik zinciri haritalaması için iyi uygulamalar, üretken yapay zeka çözümlerinin açıklanabilirliği, beşeri sermayedeki boşluklar, ortak bir yapay zeka sözlüğüne duyulan ihtiyaç, sağlam dijital kimlik çözümleri ve uluslararası koordinasyon olarak sıralandı. Yapay zekanın dolandırıcıların finansal firmalara daha karmaşık saldırılar gerçekleştirmesini kolaylaştırdığına işaret edilen raporda, “Yapay zekadaki son gelişmelerle suçlular, finansal kurumlardaki müşteri gibi görünebilir. Hatta bu kişiler hesaplara erişmek için ses veya videoyu daha gerçekçi bir şekilde taklit edebilir” uyarısında bulunuldu.
SAHTE VİDEO
İstanbul Ticaret Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Metin Turan, günümüzde şirketler için yapay zekanın tehdit oluşturduğu en önemli sektörün finans olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Özellikle bu eylemlerin en önemlilerini, finansal kurumlardaki müşterileri taklit etmek ve hesaplara erişmek amacıyla ses veya görüntü taklitleri oluşturuyor. Deepfake (derin sahtecilik) olarak isimlendirilen bu eylemde, yapay zekanın gelişmiş algoritmaları kullanılarak gerçeğe yakın sahte video ve ses kayıtları oluşturulabiliyor. Böylece, özellikle ünlü kişilere ait ses ve görüntü taklitleri oluşturularak, birey ve şirketlerin yatırımları yanlış yönlendiliyor.“
ŞİRKETLER ZARARDA
Dr. Metin Turan, pandemiyle birlikte online alışverişlerin yaygınlaşmasıyla ödeme ve para transferlerinin büyük çoğunluğunun internet üzerinde yapıldığını hatırlattı. Dr. Turan, şu bilgileri verdi: “Bugün neredeyse tüm şirketlerin dünyanın herhangi bir yerindeki müşterilere ulaşmak için e-ticaret faaliyetlerine başladığı düşünüldüğünde saldırının boyutu daha iyi farkediliyor. Bu sebeple, şirketlerin mali güvenliğinin sağlanması, dolandırıcılık tespiti ve önlenmesi gibi konular bireyler kadar şirketler için de büyük önem kazandı. Ülkemizde e-ticaretin ticari boyutu henüz bu ölçekte olmasa da şirketler ciddi zararlarla karşı karşıya. Bu doğrultuda şirketler yapay zeka destekli sistemlerle müşteri analizi yapabilir ve anomali oluşturan davranışları önceden saptayabilir. Yapılan her alışveriş verisi, Veri Madenciliği veya Makina Öğrenmesi modelleri ile kontrol edilerek saldırılar önceden tespit edilebilir.”