tatil-sepeti

Küresel Wellness Enstitüsü’ne göre, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa odaklanan wellness turizminin, 2027’de yaklaşık 8.5 trilyon dolarlık büyüklüğe erişeceği öngörülüyor.


 

Wellness turizmi, her mevsim yapılabildiği için yaz turizmine göre daha avantajlı. Uluslararası wellness turistlerinin seyahat başına ortalama harcaması ise 1.764 dolar. Bu rakam standart bir uluslararası turistten yüzde 41 daha fazla harcama anlamına geliyor. 

 

DOÇ. DR. AYÇA DOĞANER

 

Turizm sektörü, cari açığın yönetilebilir olması adına oldukça önemli bir sektör. Bacasız sanayi turizm sektörünün geliri, aynı zamanda ihracat geliri. Ayrıca ülkeye önemli miktarda döviz girdisi sağlıyor, istihdama ve milli gelire olumlu katkılar yapıyor. Turizm sektörüne yapılan yatırımlar, bu nedenle önemli. Türkiye’nin 2033 yılına kadar 300 milyon turist hedefi ve turizmin tüm yıla yayılabilmesi için yeni alanlara odaklanmak lazım.

 

GELECEK VADEDİYOR

 

ABD’li Doktor Halbert L. Dunn tarafından geliştirilen wellness kavramı, son yıllarda sadece Türkiye’de değil, dünya çapında büyük ilgi görüyor. İnsanların kendilerini keşfetmesini amaçlayan wellness, hem bedensel hem de ruhsal ve zihinsel sağlığa iyi geliyor. Wellness, well-being yani iyi, sağlıklı olma hali olarak ifade edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO); ‘wellness’ kavramını, bireyde herhangi bir hastalığın olmaması ile sınırlamayıp, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali olarak tanımlıyor. Wellness turizmi, son yıllarda insanın beden, zihin ve ruh bütünlüğünü geliştirmeyi amaçlayan uygulamalar ile birlikte sürekli gelişiyor. Masaj, akupunktur, fizyoterapi, hidroterapi, helioterapi, reflekstoloji gibi uygulamalar ile termal ve spa olanakları artıyor.

 

WELLNESS ODAKLI TATİLLER 

 

İnsan sağlığına verilen önem, sağlıklı olmak ve bunu sürdürmek için yapılan harcamalar ve faaliyetler geçmişten günümüze aslında hep var. Bizde yıllardır var olan kaplıca, hamam kültürü bu alanda değerlendirilebilir. Son yıllarda insanlar tatillerinde kişisel sağlıklarına da önem veriyor. Otellerin wellness olanaklarını artırmasıyla içsel huzura ve bütünsel sağlığa odaklanan tatil talebi gittikçe artıyor. 2024 yılında doğada daha fazla vakit geçirilen wellness uygulamalarına tabi tatil seçeneklerinin giderek daha çok tercih edileceği öngörülüyor. Wellness turizmi, her mevsim yapılabildiği için yaz turizmine göre daha avantajlı. Bu anlamda turizm gelirlerinin artırılması açısından da oldukça önemli bir alan. 

 

8.5 TRİLYON DOLARLIK PAZAR

 

Küresel Wellness Enstitüsü’ne (Global Wellness Institute) göre, küresel wellness ekonomisi 2019 yılında 4.9 trilyon dolardı. Pandeminin yaşandığı 2020 yılında 4.5 trilyon dolara geriledi. 2022 yılında ise wellness sektörünün değeri 5.6 trilyon dolar oldu. Bu değer, 2019 yılına göre yüzde 14 daha fazla. Wellness turizmine yönelik 2022-2027 yılları için ortalama yıllık büyüme oranı ise yüzde 16.6 olarak öngörülüyor. Wellness ekonomisi, güçlü büyümeyle yoluna devam ediyor. Sektörün 2027’de yaklaşık 8.5 trilyon dolar değere erişeceği öngörülüyor. İnsan, toplum ve çevre sağlığına bütünsel yaklaşımıyla wellness dünyası düzenli olarak büyüyecek gibi görünüyor.

 

TÜRKİYE POTANSİYEL ÜLKE

 

Küresel Wellness Enstitüsü’ne göre, 150 ülkeyi içeren sıralamada Türkiye 20. sırada. Oysa ülkemizde wellness olanakları fazlasıyla var. Özellikle hamam ve spa imkanları son yıllarda neredeyse tüm otellerde sunuluyor. Termal turizm ise Türkiye’nin sahip olduğu kaplıca suları, doğal taşlar, çamur terapileri gibi doğal kaynaklarının daha fazla değerlendirilmesiyle gelişecek. Mevcut durum ortaya konularak bu alandaki yatırımların artırılması ve daha fazla turist çekilmesine ilişkin stratejilerin hazırlanması gerekiyor. Türkiye’deki termal kaynakların halihazırda iç turizme yoğunluk verdiği görülüyor. Termal kaynakların wellness turizm kapsamında geliştirilerek, yabancı turistlerin de tercih edeceği hale getirilmesi önemli. Türkiye, potansiyeli yüksek olmasına rağmen wellness pazarından çok az pay alıyor. Bu payın artması için yapılması gereken en önemli adım; devletin tüm turizm tesislerinde wellness konusunda profesyonel hizmet vermek isteyenlere kolaylık sağlaması. Bu alanda tedbir alınması ve tanıtım hamleleri başlatılması önemli. Wellness sektörüne en fazla harcama yapan ülkeler tespit edilmeli ve o ülkelerden direkt uçuşlar başlatılmalı. Turistler en fazla detoks, sağlıklı beslenme, metabolizmayı hızlandırıcı antiaging, güzellik ve bunu destekleyici spa uygulamaları talep ediyor. Büyüme potansiyeli olan bu alanlarda verilecek desteklerle ülkemizde wellness hacminin artması sağlanabilir. 

 

SEYAHAT BAŞINA HARCAMA 1.764 DOLAR

 

Küresel Wellness Enstitüsü’nün raporuna göre, 

 

l 2019 yılında dünya çapında 819 milyonun üzerinde wellness seyahati gerçekleştirildi.

 

* Uluslararası wellness turistleri 2022 yılında seyahat başına ortalama 1.764 dolar harcadı. Bu rakam standart bir uluslararası turistten yüzde 41 daha fazla harcama anlamına geliyor. 

 

* Yerli wellness turistleri, seyahat başına 668 dolar harcayarak ortalama yerli turistten yüzde 175 daha fazla harcama yapmış görünüyor.

 

* İkincil wellness yolcuları, 2022 yılında wellness seyahatlerinin yüzde 88’ini ve wellness turizmi harcamalarının yüzde 85’ini oluşturuyor. 

 

* İkincil wellness turizmi, wellness’ın seyahat için birincil motivasyon olmadığı, ancak kişinin seyahat sırasında sağlığını ve/veya wellness yaşam tarzını korumak istemesi nedeniyle wellness’ın bazı seçimleri ve faaliyetleri etkilediği seyahatleri kapsıyor.

 

İLK 4 ÜLKE

 

Küresel Wellness Enstitüsü’ne göre, 2020 yılında wellness ekonomisinde önde gelen ilk 4 ülke şöyle:

 

* ABD: 1215,7 milyar $ 

 

* Çin: 682.7 milyar $

 

* Japonya: 303.6 milyar $

 

* Almanya: 223.9 milyar $

29 Ocak 2024 Pazartesi