Salı, 05 Kasım, 2024
Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Vodafone Business ana sponsorluğunda "Yeni Dünyaya Hazır Mıyız?" ana temasıyla hibrit olarak düzenlenenUludağ Ekonomi Zirvesi ikinci gününde devam ediyor.
Zirve kapsamında düzenlenen "Bankacılık: Gelecek Nasıl Olmalı" başlıklı oturumda konuşan Aydın, dijital altyapı imkanları sayesinde salgın döneminimüşteri ve banka adına iyi yönettiklerini, bu sayede salgının etkisinin sınırlı kaldığını söyledi.
Artık evinden, bulunduğu yerden kendi bankacılık işlemlerini yapabilen bir müşteri kitlesinin oluştuğunu dile getiren Aydın, banka çalışanların da bu süreçte önemli deneyimler kazandığını bildirdi.
Aydın, salgın sürecinde ekonominin sürdürülebilir olması gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Salgın döneminde kredi kanallarını açık tuttuk.Ödeme sisteminin sağlıklı olarak çalışması lazımdı. Onu da temin ettik. Özel veya kamu bankaları ayrımı yapmayız ancak salgın sürecinde kamu bankaları özellerin bir adım önüne geçti. Aslında kamusal sermayenin de bunda bir motivasyonu oldu. Sektörün bütün bankaları da üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Hem firmaların likidite ve kaynak imkanlarını uygun imkanlarla karşıladık. Hem fiyatlama hem de vadelendirme uygundu. Ödemesiz dönemleri içeriyordu. Hem fiyatlandırma hem vadede hem de teminatta esneklik sağlayabildik."
"BANKACILIK SİSTEMİNİN KREDİ VERMEDİĞİ DOĞRU DEĞİL"
Hüseyin Aydın, Türk bankacılık sisteminin bilanço büyüklüğünün 6 trilyon lirayı geçtiğini belirterek, "Toplam aktiflerin milli gelire oranı yüzde 121'e ulaştı. 10-15 yıl geriye gittiğimizde toplam aktifler milli gelirin çok altındaydı. Bugün milli gelirin yüzde 120'lerine ulaşmışız. Bu süreçte sektör ülke büyümesinden daha hızlı büyümüş." diye konuştu.
Bu süreçte en hızlı büyümelerden birisinin kredilerde yaşandığına dikkati çeken Aydın, şu bilgileri verdi: "Kredilerin de milli gelir içerisindeki payı ciddi rakamlara geldi. Gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerine çıktık. Sektörünkredi vermeme gibi bir durumu yok. Tam tersine sektör kredi verme konusundaki yetkinliğini artırdı. Sadece şirketlere ve bireylere değil devlete de kredi verdik. Dolayısıyla bilançoda da menkul kıymetlerin ciddi payı oluştu. Bu pay da yüzde 17'ler civarında. Kredilerin payı yüzde 60, menkul kıymetlerin payı yüzde 17. Böyle baktığınızda aktifin yüzde 77'sini getirili aktiflerden oluşturuyoruz ve ekonominin çalışması için tahsis etmiş bulunuyoruz."
"YURT DIŞINDAN KAYNAK SAĞLAMA YETKİNLİĞİMİZ DEVAM EDİYOR"
TBBYönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel MüdürüAydın, aktif-pasif para cinsi bakımından uyumsuzluklarının bulunduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "O yüzde TL cinsinden tasarrufa ihtiyacımız var. Yabancı parayı alıyoruz, değiştirip aktifte TL olarak kullandırmak zorunda kalıyoruz. Repo ve SWAP yoluyla hem de TCMB'den sağladığımız kaynakla aktifleri yönetiyoruz.Gecelik bankacılık sistemi 600 milyar lira. Toplam bilançonun yüzde 10'unu gecelik borçlanıp 1, 2, 3 veya 4 yıllık krediler veriyoruz. Bu da ülkeye olan güvenimizi gösteriyor."
Aydın, salgın sürecinde yurt dışından borçlanabildiklerini kaydederek, "Çünkü yabancı kaynak ihtiyacımız biraz daha azdı. Net borç ödemesi yaptık. Bankalarımızın yurt dışından kaynak sağlama konusundaki yetkinliği devam ediyor. Her zaman bunu yönettik, bundan sonra da kaynak temini hususunu iyi yöneteceğiz." diye konuştu.
Gördüklerini ve yaşadıklarını iyi tahlil ettiklerini vurgulayan Aydın, benzer sıkıntıları gelecekte yaşamamak için tüm tedbirleri aldıklarını söyledi.
"BANKACILIK SİSTEMİSORUNLU KREDİLER İÇİN ÇOK CİDDİ KARŞILIK AYIRMIŞ DURUMDA"
Hüseyin Aydın, bankacılık sektörün üzerine düşeni yaptığını belirterek, insan kaynağı ve teknolojide çok iyi olduklarını, bu iki unsurun sermaye ile desteklenmesi gerektiğini söyledi.
"Ekonomi büyümeli, para kazanmalı, böylece bankalar da para kazanmalı." diyen Aydın, bu sayede bankaların kazandıkları parayı öz kaynakların altından muhasebeleştireceklerini ve sermayelerinin güçleneceğini, böylece kredi verme, şokları ve krizleri yönetme noktasında daha güçlü hale geleceğini anlattı.
Aydın, "2010-2011'li yıllarda Türk bankacılık sisteminin öz kaynaklarının dolar cinsinden karşılığı 100 milyar dolardı. Bugün 80 milyar dolardır. Daha fazla yorum yapmayacağım, bunları büyütmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Sorunlu kredilerin yüzde 4 civarında olduğunu kaydeden Aydın, şu açıklamalarda bulundu: "Diyelim ki salgının etkisiyle bu yüzde 5 oldu. Türkiye'de sorunlu kredilerin yüzde 72-75'ine sektör karşılık ayırmış durumda. Bu çok önemli bir karşılık rakamı. Ayrıca ikinci grup diye adlandırdığımız yakın izlemedeki kredilere deçok ciddi biçimde karşılık ayırmış durumdayız. Bu bizim krizi yönetme konusundaki yetkinliğimizi artıyor.Bir de bunların her birinin ayrıca da bize teminatları var. Maddi teminatları, rehinler var. Türk bankacılık sisteminin o yönüyle riskleri yönetme ve yavaşlayan öz kaynağıdestekleme konusunda birtakım gizli rezervlerini ifade ettim."
Aydın, herkesin gücü oranında katkıda bulunacağını, gücünün üzerinde bir şey yapmaması gerektiğini kaydederek, "Sermaye anlamında Türkiye'nin en büyük sermayesine sahibiz. Dolayısıyla reel sektöre, bireylere ve kamuya en çok desteği de bizim vermemiz gerekiyor. Bu eşyanıntabiatına uygun bir durumdu. Hepimiz aynı hedef için gayret gösteriyoruz." dedi.
"ÖZ KAYNAKLA İŞ YAPILMASI TEŞVİK EDİLMELİ"
TBBYönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel MüdürüAydın, Türkiye'de firmaları fakir, kişileri zengin yapan yapıdan yavaş yavaş sıyrılması, iş adamlarının kendi yaptıkları işte kalmasının ve öz kaynakla iş yapılmasının teşvik edilmesi gerektiğini anlattı.
Her şeyin bankacılık sisteminden beklenmemesi gerektiğini vurgulayan Aydın, şu ifadeleri kullandı:"Sermaye piyasalarının payı ne ülkede? Ne yapmış? Her şey bizim üzerimizde. 'Az verdin çok verdin, ücret, komisyon aldın'... 10 yıldır, 'sermeye piyasalarını geliştirmeliyiz' diyoruz. Mutlaka geliştirilmeli. Ama bakınız biz milli gelire göre daha hızlı büyüdük. O zaman sermaye piyasalarının da ülke büyümesine yakın bir büyüme sağlaması gerekiyor. Benim bildiğim bir alan değil, oradaki arkadaşlar mutlaka gayret gösteriyorlardır, ellerine sağlık. Katkı verenlere müteşekkiriz. Ancaksermaye piyasaları konusunda daha çok gayret göstermemiz gerekiyor."
Aydın, halihazırda 12-13 milyon mobil müşterilerinin bulunduğunu kaydederek, büyük şubelerden daha butik şubelere geçmeye başladıklarını bildirdi.
Hüseyin Aydın, "2021'de büyüme konusunda ülkenin herhangi bir sorun olmayacaktır. Reel sektörümüzün daha çok dışa satım konusunu destekliyor olacağız." diyerek sözlerini sonlandırdı.
25 Mart 2021 Perşembe
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı