Trump'tan 'Kedi-fare' oyunu: Tarife hamleleri ne anlama geliyor?

Trump yönetiminin gümrük tarifelerinde izlediği sert-gevşek salınımlar, sadece ticaret politikası değil, aynı zamanda stratejik bir müzakere taktiği olarak öne çıkıyor.

Giriş: 19.07.2025 - 10:18
Güncelleme: 19.07.2025 - 10:18
Trump'tan 'Kedi-fare' oyunu: Tarife hamleleri ne anlama geliyor?

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikaları, yalnızca ekonomik araçlarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda karşı ülkelere mesaj verme, baskı kurma ve pazarlıkta üstünlük sağlama amacı taşıyor. Türk-Alman Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Nuroğlu, bu süreci “kedi-fare oyunu” olarak nitelendirdi. 


Trump’ın önce yüksek gümrük vergilerini ilan edip daha sonra ertelemesi, ardından sert açıklamalar ve tehditlerle pazarlığı şekillendirmesi, bu yaklaşımı klasik ticaret politikalarının ötesine taşıyor. Prof. Dr. Nuroğlu, bu taktiksel oynaklığı, özellikle Çin, Meksika ve AB gibi büyük ticaret partnerlerine karşı el yükseltme ve avantaj sağlama hedefli bir müzakere aracına dönüşmüş durumda olduğunu savundu.


ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve başlamasıyla birlikte, küresel ticaret sisteminde sert dalgalanmalar gözlemleniyor. Trump’ın neredeyse tüm dünyaya karşı başlattığı gümrük savaşları, ABD ve pek çok ülkenin borsa endekslerinde baskı yaratıyor.


9 Temmuz’da yürürlüğe girmesi beklenen yeni gümrük tarifeleri, son anda Beyaz Saray tarafından 1 Ağustos’a ertelendi. Ancak bu kez önceki ertelemelerden farklı olarak daha kararlı bir tutum sergilendi. Beyaz Saray’ın 24 ülkeye gönderdiği mektuplarda tarife oranları ve kapsama dair detaylar paylaşıldı.


HANGİ ÜLKELERE HANGİ TARİFELER UYGULANACAK? 

Trump, çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 50, otomotiv ürünlerine yüzde 25 ve diğer ürün gruplarına yüzde 10 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Avrupa Birliği'ne (AB) gönderilen mektupta ise, 1 Ağustos itibarıyla tüm ürünlerde sektörel tarifelere ek olarak yüzde 30 gümrük vergisi uygulanacağı bildirildi. AB Komisyonu buna karşılık olarak, 21 milyar avroluk misilleme paketini hazırlarken, 72 milyar avro değerindeki ikinci bir liste üzerinde çalışıyor. AB, müzakerelerin başarısız olması durumunda ABD'ye güçlü ve orantılı bir karşılık vermeye hazırlanıyor.


Trump ayrıca, Kanada ürünlerine sektörel vergiler dışında yüzde 35, Brezilya’ya yüzde 50 oranında ek tarife getireceklerini duyurdu. AB ve Meksika için yüzde 30, eczacılık ürünlerinde ise yüzde 200’e varan oranlar gündemde. Türkiye dahil bazı ülkelere uygulanan yüzde 10’luk tarifelerin ise yüzde 15-20 seviyesine çıkarılması planlanıyor.


ABD tarafından, Meksika’ya yüzde 30, Japonya ve Güney Kore’ye yüzde 25, Güneydoğu Asya ve Afrika’daki birçok gelişmekte olan ülkeye ise yüzde 25 ile yüzde 40 arasında değişen oranlarla tarifeler getiriliyor. Ayrıca Malezya, Endonezya, Tayland, Güney Afrika, Bosna-Hersek, Sırbistan gibi ülkelere de detaylı tarifeler açıklandı. BRICS üyelerine ise yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulanacağı bildirildi. Oranlara bakıldığında, tarifelerin hem bazı ürün gruplarına, hem de ülkelere özel olduğunu görüyoruz. ABD’nin gümrük tarifeleri mevzusu o kadar geniş bir ölçeğe yayıldı ki başlangıçta ABD-Çin arasında olan gerilim gölgede kaldı.


1 AĞUSTOS NİHAİ TARİH Mİ? 

Resmi açıklamalar ve gönderilen mektuplar, 1 Ağustos’un nihai tarih olduğunu gösterse de Trump’ın geçmişteki tavrı dikkate alındığında vergilerle ilgili yeni bir erteleme sürpriz olmaz. Buna rağmen, ABD Ticaret Temsilciliği (USTR), artık daha fazla gecikme olmayacağını belirtiyor. İş dünyası ve hükümetler, tarifelerin 1 Ağustos’ta yürürlüğe gireceği varsayımıyla son hazırlıklarını tamamlama gayretinde.


ABD ekonomisinin son zamanlarda güçlü seyretmesi, Trump’ın ticaret politikalarında agresif adımlar atmasına elverişli bir zemin hazırlıyor. Ancak tarifelerin yürürlüğe girmesi, küresel ticaret dengeleri açısından ciddi riskler barındırıyor ve hem ABD hem de diğer ülkelerde fiyatların yükselmesi bekleniyor.


PİYASALAR BELİRSİZLİKTEN NASIL ETKİLENDİ? 

2025’in ilk yarısında piyasalar, tarife haberlerinin gölgesinde hareket etti. Gümrük vergilerine dair her yeni açıklama, kısa vadeli dalgalanmalara yol açtı. İlk tepkilerde piyasalardaki dalgalanma artsa da, zamanla piyasalarda bir bağışıklık geliştiği gözlemlendi.


Yeni ve yüksek tarifelerinin uygulanması, ABD’de fiyatları ve enflasyonu artıracaktır. Misilleme durumunda ise diğer ülkelerde de benzer fiyat artışları beklenebilir. Bu da üretici ve tüketici fiyatlarını küresel ölçekte yukarı çekecek bir zincirleme etki yaratabilir.


Tarifelerin gündeme geldiği günlerde Avrupa borsalarında da kayıplar yaşandı. FTSE 100, DAX 40, FTSE MIB 30 ve CAC 40 endekslerinde düşüşler gözlemlendi. Yüksek vergilerin küresel büyümeyi ve şirket karlılıklarını baskılayabileceği yönünde güçlü beklentiler var. Ancak net bir öngörüde bulunmak için hala erken.


TARİFELERİN ERTELENMESİ TAKTİK Mİ, STRATEJİ Mİ? 

Trump yönetiminin önce tarifeleri duyurup ardından ertelemesi, daha sonra da sert mektuplarla geri adım atmayan bir duruş sergilemesi, bu süreci yalnızca bir ticaret politikası değil, aynı zamanda bir müzakere stratejisi haline getiriyor. Bu yaklaşım, pazarlık masasında “belirsizliği ve ABD’nin büyüklüğünü silah olarak kullanma” yöntemi olarak görülebilir.


Beyaz Saray’ın 24 ülkeye gönderdiği mektuplar bu kez daha ciddi bir hazırlığa işaret etse de, geçmişteki ertelemeler Washington’un inandırıcılığını zedeliyor. 2025’in ilk yarısı boyunca "uncredible threat" yani "inandırıcılığı azalmış tehditler", hem piyasaları hem de ticaret ortaklarını çok meşgul etti ve yordu. Bu devam eden süreç henüz bir sonuca da ulaşılmış değil.


KEDİ-FARE OYUNU DEVAM EDİYOR 

1 Ağustos 2025 tarihinde ABD’nin çok sayıda ülkeye uygulayacağını söylediği gümrük vergileri yürürlüğe girerse, küresel tedarik zincirlerinde önemli kırılmalar yaşanabilir. Ancak tarifeler yine ertelenirse, Trump inandırıcılığını daha da kaybeder.


Trump’ın ısrarla ve zevkle sürdürdüğü belirsizlik ortamı, zamanla partner ülkeleri yorsa da, ABD gibi dev bir pazar söz konusu olduğu için ülkeler bu belirsizliğe tahammül etmek zorundalar. Ayrıca diğer ülkelerin doğal olarak misilleme yapmak gibi bir hakları olsa da, Trump misilleme durumunda tarifeleri daha da artırmakla partnerlerini tehdit ediyor. Küresel ticaret, adeta ABD ve diğer ülkeler arasında bir kedi-fare oyununa dönüşmüş durumda. Bu denklemde ülkelerin kırılganlığı azaltmak için kendi stratejik duruşlarını güçlendirmeleri, tek ve büyük ABD pazarına bağımlılığı azaltacak adımlar atmaları ve belirsizliklere karşı direnç geliştirmeleri giderek önem kazanıyor.