ABD ve İngiltere merkezli çok sayıda şirket, iki ülkede yeni nükleer enerji projelerini hızlandıracak anlaşmalara imza attı. Program, liderler arasında bu hafta resmiyet kazanması beklenen Atlantik İleri Nükleer Enerji Ortaklığı ile desteklenecek. Ortaklık, özel sektör öncülüğünde gelişmiş modüler reaktörlerden (AMR) küçük modüler reaktörlere (SMR) uzanan bir portföyü ölçeklendirmeyi ve lisans–inşa süreçlerini net biçimde kısaltmayı amaçlıyor.
LİSANS SÜRESİ KISALIYOR
İngiltere hükümeti, yeni çerçevenin nükleer proje lisans süresini mevcut 3–4 yıldan yaklaşık 2 yıla indirebileceğini duyurdu. ABD tarafında da hızlandırılmış takvimlerle ön onay–değerlendirme adımlarının sadeleştirilmesi planlanıyor. Bu adımların, özel sermaye girişlerini öne çekerek maliyet ve takvim risklerini azaltması bekleniyor.
ŞİRKETLERDEN DEV YATIRIM
Paket kapsamındaki ticari anlaşmaların öne çıkanları şöyle sıralanıyor:
• X-Energy – Centrica (Hartlepool): 12’ye kadar AMR kurulumu; devamında 6 GW’lık bir nükleer filo için Birleşik Krallık çapında program. Projenin 1,5 milyon haneye yetecek enerji üretmesi ve 40 milyar pound (yaklaşık 54 milyar dolar) düzeyinde ekonomik değer yaratması öngörülüyor.
• Holtec – EDF – Tritax (Cottam, Nottinghamshire): Eski kömür santrali sahasında SMR destekli gelişmiş veri merkezleri. Holtec, projenin değerini yaklaşık 11 milyar pound (yaklaşık 14,9 milyar dolar) olarak hesaplıyor.
• Last Energy – DP World: yaklaşık 80 milyon pound (yaklaşık 108,7 milyon dolar) özel yatırımla dünyanın ilk mikro modüler nükleer santrallerinden birinin kurulumu.
• Urenco – Radiant: ABD pazarına HALEU (yüksek düzeyde zenginleştirilmiş düşük düzey uranyum) yakıt tedariki için yeni anlaşma. Urenco, Birleşik Krallık’ta ortak finanse edilen Gelişmiş Yakıt Tesisi kuruyor; benzeri bir tesis için ABD’de de çalışmalar sürüyor.
• TerraPower – KBR: Natrium gelişmiş reaktör teknolojisinin İngiltere’de birden fazla tesiste konuşlandırılması yönünde planlama.
ALTIN ÇAĞ HEDEFİ
Liderler, anlaşmalar paketinin enerji güvenliği, ekonomik büyüme ve istihdam ekseninde çarpan etkisi yaratacağını değerlendiriyor. Londra, yıl başında ‘nükleerin altın çağı’ vizyonunu açıklamış; Washington ise gelişmiş reaktörlerin devreye alınması için hızlandırılmış takvimler duyurmuştu. Taraflar, milyarlarca dolarlık özel yatırımı harekete geçirirken yerli tedarik zincirlerini güçlendirmeyi ve ihracat kapasitesini artırmayı hedefliyor.
FÜZYONA KADAR UZANIYOR
Ortaklık, füzyon enerjisi alanını da kapsıyor. İngiliz ve Amerikan uzmanlığı, yapay zekâ destekli gelişmiş simülasyon araçları ve koordineli deneysel programlarla desteklenecek; test tesisleri, ticari füzyona giden yolu hızlandırmayı amaçlayacak. Böylece, ileri nükleer fisyon ile füzyon araştırmaları arasında platform bazlı bir eşgüdüm kurulacak.
YATIRIM VE İSTİHDAM
Planların tam ölçeğe çıkmasıyla binlerce nitelikli iş oluşması bekleniyor. Hedef, kısa vadede şantiye ve mühendislik istihdamı, orta–uzun vadede işletme–bakım ve teknoloji ihracatı ile katma değeri artırmak. Projelerin AI devriminden kaynaklanan artan elektrik talebini karşılamada kritik rol oynayacağı, karbonsuzlaşma hedefleri ile rekabetçi sanayi politikalarının aynı hatta buluşacağı vurgulanıyor.
TEDARİK ZİNCİRİ VE YAKIT
HALEU tedarikinin güvence altına alınması, ileri reaktör projeleri için belirleyici başlık olarak öne çıkıyor. Urenco–Radiant hattı, hem Birleşik Krallık’ta hem ABD’de yakıt ekosistemi inşasını hızlandıracak. Bu sayede zamanlama riskleri azalırken, reaktör tasarımlarının yüksek sıcaklık–yüksek verim hedeflerine uygun yakıt sürekliliği sağlanacak.
SİYASİ TAKVİM VE İMZA
Paket, Başkan Donald Trump’ın bu hafta yapacağı resmî İngiltere ziyareti sırasında imzalanması beklenen hükümetler arası anlaşma ile çerçevelenecek. Ziyaret, iki günlük program boyunca ticaret ve enerji başlıklarında ek mutabakatlara da kapı aralayabilir.
EKONOMİYE GÜÇ VERİYOR
Liderlik açıklamalarında, ortaklığın yalnızca evlere güç sağlamaktan öte ekonomiye, topluluklara ve ulusal hedeflere güç katacağı vurgulanıyor. Paket; hane faturalarının uzun vadede düşürülmesi, kısa vadede binlerce kaliteli iş ve iki ülkenin küresel inovasyon–yatırım liginde üst sırada konumlanması hedefleriyle ilişkilendiriliyor. ABD Enerji Bakanlığı, girişimi ‘nükleer rönesans’ çizgisinde tanımlıyor; enerji güvenliği, tedarik zinciri ve büyük ölçekli ticari erişim kavramlarının aynı çatı altında ilerletileceğinin altını çiziyor.