tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Teknopark İstanbul’un startup firmalarından Stratejik Yenilikçi Girişimler Mühendislik (SYG), Covid-19 hastalarına oksijen desteği sağlayan ventilatörlerin parçası olan nazal aparat ve expirasyon kitini üretecek. Tamamen orijinal tasarım bu parça sayesinde hastalara oksijen kaçaksız olarak verilebilecek ve hastanın expirasyon havası çevredekilere zarar vermeyecek şekilde lokal olarak filtre edilebilecek. Ayrıca hastanın entübe edilme ihtiyacını en aza indirdiği gibi bu süredeki hayat kalitesini artıracak. Bu kit, uyku apnesi hastalarında da kullanılabilecek. SYG’nin oksijen üretimi ve koronavirüsün solunum yoluna yapışmasını önleyecek koruyucu ilaç projesi de var.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) oksijen üretimi için yaptığı çağrıya proje sunan SYG, üretim desteği arıyor. Hello Tomorrow Global Challenge 2018’de dünyanın en etkili teknolojilerini üreten 500 firma arasına seçilen firma, aldığı davete yönelik olarak proje gönderdi.

DÜNYADA İLK VE TEK

SYG, başta sağlık teknolojileri olmak üzere çeşitli alanlarda 50'den fazla uluslararası patente sahip. Tıbbi cihazdan nesnelerin internetine, enerji sistemlerinden uzay teknolojilerine geniş bir yelpazede patentli teknolojiler geliştiriyor. Kulak burun boğaz (KBB) sahasında çok sayıda uluslararası patentli proje üreten SYG, Covid-19 salgınında ihtiyaç duyulan yeni ürünler tasarlıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını, Elektrik Mühendisi Prof. Dr. Tarık Özkul ile Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkul cevapladı.

UYKU APNESİ CİHAZI

Ventilatör ve solunum cihazı farklı mı?

Prof. Dr. Haluk Özkul: Evet… Solunum cihazı, 30 yıldır uyku apnesi hastalarında kullanılan CPAP adı verilen bir cihaz. CPAP’larda kişiye özel, başa sabitlenen, hava kaçağı yapmayan silikon maske kullanılır. Ancak bu maskelerin Covid-19 hastaları için ventilatörlerde kullanılmasının sakıncaları ortaya çıktığından hastaların entübasyonu zorunlu oluyor.

VENTİLATÖRÜN FARKI

Prof. Dr. Haluk Özkul: Klasik ventilatörler; 50-60 bin dolarlık, sadece yoğun bakımda bulunan, tüm solunum hastalıklarında hastanın oksijen ihtiyacını karşılayan ve uyku apnesi için kullanılan solunum cihazlarından farklı cihazlardır. Kullanımı yüksek bilgi ve beceri gerektirir. Ancak yoğun bakımdaki anestezi hocalarının kullanabileceği cihazlardır. Çünkü pek çok özelliğin, pek çok ayarın bulunduğu, sürekli izlenmesi gereken cihazlardır.

CPAP’LAR DÖNÜŞECEK

Solunum cihazları ventilatör kadar etkili mi?

Prof. Dr. Haluk Özkul: Dünya Sağlık Örgütü, korona hastalarına CPAP cihazının çalışma prensibine uygun şekilde ama zenginleştirilmiş yüksek volümde ve düşük basınçlı oksijen verilmesini öneriyor. İrlanda’da ventilatör yerine solunum cihazlarının modifiye edilerek oksijenlendirme için kullanıldığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlaması ile ağır pnömoni (zatürre) geçiren, akut solunum yetmezliği yaşayan hastaların en acil ihtiyaçları ilaç ve oksijen tedavisi. Covid-19, belirtileri diğer zatürre belirtileriyle örtüşse de tıp dünyasının ilk kez karşılaştığı bir hastalık olduğundan henüz etkili bir tedavi yok.

HASTA ENTÜBE EDİLMEYECEK

Sisteminizin avantajları neler?

Prof. Dr. Haluk Özkul: Ülkemizde basit ventilatör cihazları üretim aşamasında. Projemiz bu cihazlarda kullanılabilecek Covid-19 için geliştirilmiş, hastanın burnundan konforlu bir şekilde yüksek volümde oksijen almasını sağlayan ve dışa verilen soluk havasının da filtre edilerek çevreye virüs saçılmasını önleyen bir sistem. Korona hastalarında zorunlu ve uzamış entübasyon süreleri ek akciğer hasarları gibi birçok sıkıntıya yol açabiliyor. Hastaları bu özel nazal aparat ve expirasyon kiti kombinasyonu ile yoğun bakımdan mümkün olduğunca uzak tutmayı, entübasyon nedeniyle oluşabilecek muhtemel yan etkilerden de uzaklaştırmayı hedefliyoruz. Böylece entübasyon ihtiyacı asgariye inecek ve hastanın expirasyon havasının ortamdan arındırılması sağlık çalışanlarının korunmasını sağlayacak.

BİR AYDA HAZIR

Tasarımınız ne zaman tamamlanır?

Prof. Dr. Tarık Özkul: Oksijen zenginleştiren nazalaparat projesini ve protip geliştirmesini mekanik dehası arkadaşımız Alpay İnce ile birlikte yürütüyoruz. Patent aşamasındayız. Hedefimiz bir ayda hayata geçirmek. Bu virüs üçüncü dünya ülkelerine yayılırsa, onların pahalı ventilatörleri alma imkanları olmayacak. Bizim sistemimiz ile oksijen verimli olarak basit ventilatörlerle verilebilecek.

MALİYETİNE ÜRETİM

Maliyeti ne olacak?

Prof. Dr. Tarık Özkul: Hedefimiz kitin 40 doların altında olması. İnsanlık için minimum bedelle ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Öncelikle aparatlarımızı yerli solunum cihazları ile test etmek istiyoruz. Ardından seri üretim için desteğe ve paydaşlara ihtiyacımız olacak. Tasarım patentlenebilecek orijinal bir tasarım olduğu ve hastanın bu süreçteki hayat kalitesini artıracağı için tüm dünyadan talep görecek.

WHO’YA PROJE VERDİK

Prof. Dr. Tarık Özkul, “Teknopark İstanbul, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın çağrısı üzerine talep topladı. TÜBİTAK’a başvurduk. Projemizi Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) çağrısına da gönderdik. TÜBİTAK, İSTKA ve WHO’dan nisan sonuna kadar cevap gelmiş olacak. Ama biz destek gelip gelmemesini beklemeden çalışıyoruz” dedi.

KORUYUCU İLAÇ PROJESİ HAZIR

Prof. Dr. Haluk Özkul, “KBB uzmanlığım beni, koronavirüsü ağız, burun ve boğazda engelleyecek, bariyer oluşturacak bir ilaç projesi üzerinde çalışmaya yönlendirdi. Nano teknoloji ile üretilmiş, mukozayı koruyacak bu ilacın altyapısını literatürle destekleyerek, Teknopark İstanbul’a projemizi sundum. Aşı ve ilaç çıkana kadar koruyucu nano ürünler geliştirmeliyiz” şeklinde konuştu.

21 Nisan 2020 Salı

Etiketler : Röportaj

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Environics, planlanmamış bakım ihtiyaçlarının önüne geçilmesini ve süreçlerdeki olası problemlerin tespit edilmesini sağlayan kestirimci bakım uygulamaları ile sanayi sektörüne hizmet veriyor. Girişimin Ar-Ge ürünlerinden Forwebb, otonom (insansız) vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak tasarlanan Forwebb’in, iki yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılarla buluşturulması planlanıyor. Girişimin kurucu ortaklarından Tarık Uçar, kuruluş hikayelerini ve Forwebb’i, İstanbul Ticaret’e anlattı.

ARIZALAR İÇİN ALGORİTMA

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Yaklaşık 15 yıllık çalışma hayatımın tamamını, ticaretle uğraşarak geçirmiş bir mühendisim. Kariyerim, kimya sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizin, satış ve pazarlama departmanında başladı. Çalışma hayatım boyunca akademik camiadan hiç ayrılmadım. Çevre mühendisliği bölümünde yaptığım yüksek lisans ve genetik alanındaki doktora sonrasında, tarımsal biyoteknoloji dalında doktora öğrencisi olarak araştırmalarıma devam ediyorum. Ortaokuldan arkadaşım Dr. Öğr. Üyesi A. Kubilay Ovacıklı ile 2019 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknopark bünyesinde bir startup kurduk.

Kubilay Ovacıklı, yüksek lisans ve doktora eğitimi için yerleştiği İsveç’te, endüstride kullanılan motor, pompa, fan, redüktör gibi dönerek hareket eden ekipmanlarda oluşabilecek arızaları insan eli değmeden analiz ve teşhis edebilecek otonom bir algoritma geliştirdi. Üzerine dokuz da uluslararası akademik makale yayınladığı bu algoritmasıyla birlikte 2017 yılında, tersine beyin göçü ile memlekete döndü. Yaklaşık iki yıl kadar fizibilitesini çalıştıktan sonra Environics Uygulamalı Bilimler A.Ş. adıyla şirketimizi kurduk ve bu teknolojiyi sanayimizin kullanımına sunduk.

KESTİRİMCİ BAKIM

Environics olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Şirketimizin akademik uzmanlığını sinyal işleme (vibrasyon, ultrason, akustik), faaliyet alanını kestirimci bakım uygulamaları olarak tanımlıyoruz. Sinyal işleme ve kestirimci bakım alanlarında yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetleri ve satışa sunduğumuz Ar-Ge ürünlerimizin yanı sıra, yine kestirimci bakım alanında faaliyet gösteren, dört ülkeden dört global firmayı, Türkiye ve Azerbaycan distribütörleri olarak temsil ediyoruz. Kestirimci bakım, istenmeyen duruşların ekonomik kayıplara sebep olduğu tüm endüstriyel tesisler için kritik önem taşıyor.

MALİYETLİ VE UZUN SÜREÇ

Bu alanda bir girişimi hayata geçirmenizdeki sebepler neler?

Rekabetin her geçen gün kızıştığı üretim sektöründe artık hiçbir işletme, yaşadığı arızalardan kaynaklı beklenmedik bir duruş veya üretim kaybı istemiyor. Bu problemlerin sebep olduğu ekonomik kayıplar çok büyük ve ürün maliyetlerini artırıyor. Kestirimci bakım veya güvenilirlik, artık birçok endüstriyel tesisin aşina olduğu kelimeler. Üretim ekipmanlarında başa gelebilecek arızaları önceden teşhis edebilmeyi, mümkünse arızaları veya bakım duruşlarını öteleyebilmeyi, bakım faaliyetlerini ise en doğru zamanda, en uygun maliyetler ile yapabilmeyi ifade ediyor bu kelimeler. Ancak yalnız Türkiye’de değil, dünyada da kestirimci bakım teknolojileri çoğunlukla insan bilgi ve tecrübesine bağımlı. Endüstriyel tesislerdeki döner ekipmanlarda arıza tespitleri, genellikle vibrasyon analiz cihazları denen makinalar ile yapılan ölçümler ve vibrasyon analistlerinin bu verileri yorumlaması ile ortaya çıkarılıyor. Vibrasyon analizi eğitimlerinin maliyetli ve uzun süreçler olduğu biliniyor. Bu sebeple her işletmede bir vibrasyon analisti bulunamıyor. Böyle işletmeler genellikle kestirimci bakım uygulamalarından mahrum kalıyor. Diğer yandan, bir vibrasyon analistinin yorumladığı raporun, her zaman subjektif olacağını da kabul etmek gerekir. Sıkça rastlanan bir diğer sorun ise vibrasyon analistinin işinden ayrılması ve kullandığı donanımların atıl şekilde kalması.

EKONOMİK ÇÖZÜM

Forwebb ürünü nasıl ortaya çıktı?

İşte, öyle bir çözüm bulmalıyız ki; vibrasyon analizi ve kestirimci bakım dünyanın her yerinde insandan bağımsız olarak standardize edilsin, üstelik bir vibrasyon analisti olmasa da işletmeler ekonomik olarak bu çözümlere erişebilsin diyerek yola çıktık ve Forwebb’i tasarladık. Forwebb, otonom vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın neresinde olursanız olun, hangi tür vibrasyon analiz cihazlarını veya araçlarını kullanırsanız kullanın, verilerinizi sisteme yüklüyorsunuz, birkaç basit soruya cevap veriyorsunuz ve saniyeler içerisinde ekipmanlarınızın sağlık durumlarını gösteren bir rapor alabiliyorsunuz.

İKİ YILDA AVRUPA VE ABD’YE AÇILACAĞIZ

Hedefleriniz neler?

Çatı şirketimiz Environics, Türkiye’de kestirimci bakım alanında bilimin ve teknolojinin ulaştığı son noktada yer alan ürün ve hizmetleri sunuyor olması ile tanındı. Aynı algıyı, global operasyonlarımızda da oluşturmak için gayret ediyoruz. BTM ile işbirliği halinde yürüttüğümüz projemiz Forwebb ise doğrudan global hedeflerle doğan bir marka. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak konumlandırılacak. Forwebb için belirlediğimiz hedef, ilk 2 yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılar ile buluşabilmek.

MAKİNA ÖĞRENMEYE GEREK YOK

Benzer girişimlerden hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz?

Kestirimci bakımda insan faktörünü azaltmaya yönelik çalışmalar tüm dünyada yürütülüyor. Bulut üzerinde makina öğrenmesi ile çalışan birtakım ürünler de mevcut. Ancak bunlardan faydalanmak istiyorsanız, o firmanın donanımlarını kullanmak mecburiyetindesiniz. Dolayısıyla yine bir bağımlılık söz konusu. Forwebb, bir otonom analiz algoritması. En büyük farkı ise makina öğrenmesine ihtiyaç duymuyor oluşu ve kullanmak için bizden bir donanım satın almak zorunda olmayışınız. Dilediğiniz vibrasyon sensörü veya vibrasyon analiz cihazı ile topladığınız veriyi kullanarak, analiz raporu alabiliyorsunuz.

BTM, BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR KÜTÜPHANE

BTM ile yollarınız nasıl kesişti?

Davet edildiğim, ekonomi ve teknolojik gelişmeler hakkındaki bir TV programında, girişimleri BTM’de yer alan bazı konuklarla sohbet etme fırsatım oldu. BTM’yi, girişimlerini nasıl desteklediğini, onlara neler kazandırabildiğini bu sohbet esnasında öğrendim ve aynı gün katılım için başvuruda bulunduk. BTM, bizim için büyük bir kütüphane gibi. Çok geniş bir bilgi ve tecrübeler havuzu. Şirketimiz globalleşme sürecine başlıyor ve bu süreç boyunca hem operasyonel faaliyetler hakkında bilgiye hem de yatırımcı desteğine ihtiyaç duyuyoruz. BTM, her iki konuda da yol gösterici olarak yanımızda yer alıyor.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj

Cet Kompozit, kompozit parça üreten sektörler için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerini hazır altyapısı ile sunan ve böylece teknoloji transferine olanak sağlayan ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Bu konsept ile üretici firmalar; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Üretim maliyeti de önemli oranda azalacak. Fabrika kuran fabrika olarak nitelendirilen tesisin bir hedefi de dışa bağımlılığı azaltmak.

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Türkiye’deki ilk ve tek yerli epoksi reçine sentezini yapan Cet Kompozit ve Epoksi Teknolojileri A.Ş., kompozit parça üreten sektörler için ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Yeni fabrikaların kurulmasını sağlayacak bu fabrika, kompozit sektörünün ihtiyacı olan Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını gerçekleştirecek. Yılsonunda faaliyete geçecek fabrika ile üretici; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Bu sayede üretim maliyetleri de büyük ölçüde düşecek.

Mısır, Almanya, İngiltere ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu 15 ülkeye ihracat yapan Cet Kompozit’in hedefi, Türkiye’nin epoksi reçine ithalatından kaynaklanan cari açığının en az dörtte birini kapatmak. İstanbul Ticaret’in sorularını Cet Kompozit’in kurucusu, yüksek endüstri mühendisi Ömer Güven cevapladı.

İLK EPOKSİ REÇİNE SENTEZİ

CET Kompozit ne üretiyor?

Türkiye’nin ilk ve tek yerli performans epoksi sistemlerini üretiyoruz. Ülkemizde bugüne dek üretilmemiş bu kimyasalların sentez, modifikasyon ve formülasyonunu yapıp seri üretimini yerli teknolojilerle gerçekleştiriyoruz. İlk epoksi reçine sentezi ile ISIF 2022 Ödülü’nü aldık. Türkiye’yi uzay programında yerli epoksi kullanabilecek seviyeye getirdik.

ÜSTÜN ÖZELLİKLER

Epoksi nedir?

Farklı yüzeylerle farklı ürünleri birleştiren, malzemelerin karakterini bozmadan birçok üstün özellik kazandıran sentetik veyabiobazlı yapıştırıcılardır.

HAFİF VE GÜÇLÜ

Nerede kullanılır?

Savunma, denizcilik, havacılık, otomotiv, enerji, uzay, elektronik, inşaat, boya gibi pek çok alanda kullanılıyor. Mesela uçak, gemi ve otomobillerin hafif ve sağlam olmaları epoksi bazlı kompozit malzemelerle sağlanıyor. Korozyona karşı kullanılıyorlar. Neme, ısıya, kimyasallara ve aşınmaya karşı mükemmel direnç gösteriyorlar.

MÜŞTERİYE ÖZEL ÜRETİM

Özel üretiminiz var mı?

Polimer sistemlerdeki teknik bilgimiz sayesinde müşteriye özel üretimler yapabiliyoruz. Müşterimizin endüstriyel ihtiyaçlarını belirleyip, sorunları için katma değerli çözümler üretiyoruz. Parkur kurup, istediği ürünü birlikte üretiyoruz. Fizibilite analizini birlikte yapıyor, seri üretimi birlikte kurguluyoruz.Müşterilerimizin endüstriyel ihtiyaçlarını çözüp, rekabet gücünü artırdığımız için Teknopark İstanbul’un en hızlı büyüyen şirketiyiz.

110 YERLİ ÜRÜN

Yerli kaç sistem geliştirdiniz?

Öncelikle havacılık ve uzay sanayinde kullanılan bazı epoksileri yerlileştirdik. Rakip şirketlerin dayattığı son kullanıcı ve proje bilgilerinin hammadde üreticisine verilme zorunluluğunu da ortadan kaldırdık. Katma değer sağlayan 110 yerli ürün geliştirdik.

400 ürün formülünü yerlileştirdik. Türkiye’de üretilmeyen 2 adet baz reçineyi sentezledik. Böylece müşterilerimiz benzersiz, kopyalanamaz üretimler yapabilmeye başladı. Hedefimiz, 160 milyon dolara yaklaşan epoksi ithalatını yerli teknolojiyle azaltıp, kendi geliştirdiğimiz teknolojilerin ihracatını artırmak.

PANDEMİDE ARTAN İHRACAT

Pandemi döneminde ihracat yapmayı nasıl başardınız?

Covid-19 pandemisinde dünya devleri epoksi tedarikinde sorunlar yaşadı, müşterilerine malzeme veremedi. Onların yerine, Cet Kompozit olarak dünyaya epoksi malzeme ihraç ettik. İç piyasanın da ihtiyacını karşıladık ve böylece Türkiye’de epoksi kullanan birçok sektör üretim kısıtlamasına gitmeden ihracatına devam etti. İşlerimizi hızla büyüttük. Bazı hammaddelerde de yerli kaynaklarımızı kullanarak, operasyonel kalabildik.

SAHA’DAN DESTEK

Destek aldınız mı?

2021 yılında yabancı bir yatırım fonundan yatırım aldık. Ayrıca SAHA İstanbul’un savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinde yerli ve milli projelerin geliştirilmesi için başlattığı ‘SAHA Girişim’ programına seçildik. Yatırımcı görüşmelerine hazırlanma, hukuki ve teknik danışmanlık gibi konularda destek alacağız.

BAĞIMLILIĞI BİTİRDİK

Ağırlık azaltma istenen insansız kara, deniz ve hava platformlarında metalden, kompozite geçişlerde stratejik ambargolar yaşanırken, biz kompozit üreticilerinin yurt dışına bağımlılığını bitirdik. Yüksek performanslı epoksi reçinelerle kendi tasarımcılarımız çok yüksek irtifalara çıkabilen, çok derin sulara inebilen sistemler tasarlıyor.

BALİSTİK ZIRH PERFORMANSI

“Balistik zırhlar için tedarik ettiğimiz ürünlerin sahadaki yüksek performansı, tekrar sipariş verilmesini sağladı. Tedarik süreçlerini hızlandırmamız, müşterilerimizin yeni üretim yatırımları yapmasına imkan verdi.”

ÇOK REKABETÇİYİZ

“İngiltere’de kurduğumuz ofisle Türkiye’de ulaştığımız başarıyı yurt dışında tekrarlamayı planlıyoruz. Ana üstünlüğümüz fiyat performans bareminde. Ayrıca kalite ve esnek üretimde de dünyada çok rekabetçiyiz. Prosese özel ürünler geliştirip, esnek üretimler yapıyoruz. Sanayicilerin problemlerini, beklentilerini biliyor ve çözüm odaklı üretimler gerçekleştiriyoruz.”

EPOKSİ ATIKLARA GERİ DÖNÜŞÜM

“Müşterilerimizin epoksi atıklarını alıp, tekrar kendi ürünlerimizde kullanabiliyoruz. Döngüsel ekonomide kullanarak çevreye zararını azaltmayı hedefliyoruz.”

KENEVİRDEN YERLİ EPOKSİ

“Yerli bir üreticimizden tedarik ettiğimiz kenevirden yerli organik bazlı epoksi ürettik. Biyobazlı epoksiler, 2030 yılında gelecek yasal düzenlemelerle özellikle denizcilik ve otomotiv sektöründe zorunlu olarak kullanılmaya başlayacak.”

PROOF OF CONCEPT’İN FAYDALARI

  • Kompozit parça üretimi yapan sektörlere hizmet edecek.
  • Firmaların Ür-Ge ve Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılayacak.
  • Üreticiler yatırım yapmadan ürün geliştirme imkânına kavuşacak.
  • Üretim maliyetleri çok büyük ölçüde aşağı çekilecek.
  • Ürünün erken prototipinin üretimi mümkün olacak.
  • Araştırma, geliştirme, ürünleştirme süreçleri test edilebilecek.
  • Fabrikada geliştirilen teknoloji, üreticiye transfer edilecek.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj