tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Teknopark İstanbul firmalarının yükselişi sürüyor. Kuluçka Merkezi’nden çıkan henüz tanınmayan firmalar, ancak bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz, hiç görmediğimiz ürünlere imza atıyorlar. Yaptıkları projeler, yazılım ve donanımlar, geliştirdikleri milli ve yerli ürünlerle Türkiye’nin yüz akı olmaya devam ediyorlar.

Ülkemizin, katma değerli üretimlerde dünya ile boy ölçüşebileceğinin kanıtlarını ve onların mimarlarını biz de her hafta gazete sayfalarımızda sizlere tanıtıyoruz.

YOK EDİCİ ‘ALKAR’

Bu haftaki konuğumuz, öz sermayesi ile yüzde 100 milli ve yerli bir İnsansız Kara Aracı (İKA) geliştiren Alpera firması. Alpera, eski Türkçe’de ‘yok edici’ anlamını taşıyan Alkar isimli İnsansız Kara Araçları ve sistemleri teknolojisinde dünya ülkeleri ile eş zamanlı teknoloji geliştiriyor.

Alkar, aslında tek bir araçtan ibaret bir proje değil… Yazılımı, donanımı ve sökülüp takılabilir sistemleri değiştirilebilen bir platform. Yakın bir zamanda Alkar ailesine katılacak yeni üyeler gün sayıyor. Alkar, ABD menşeli ürünlerin başı çektiği küresel İKA pazarında Türkiye’nin adını ilk sıraya yazdırmaya hazırlanıyor.

ŞEHİRİÇİ ULAŞIM

Alpera Savunma Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., yolları güzel tesadüflerle ile birleşen istatistik ve kimya alanında yüksek eğitim almış Murat Yılmaz ve Ahmet Deniz Özbarlı tarafından kuruldu. 2017’nin mayıs ayında Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde faaliyetine başlayan Alpera’nın kurucu ortaklarından Ahmet Deniz Özbarlı, İstanbul Ticaret’e Alkar’ı anlattı.

Firmalarını kurmadan önce yaklaşık iki yıl elektrikli araç platformları üzerinde çalışan Yılmaz ve Özbarlı, şehir ulaşımında kullanılan akıllı küçük şehir araçları tasarladı. Bu esnada Güneydoğu’da hendek operasyonlarında İKA ihtiyacını analiz eden ikili, savunma sanayine yöneldi.

GELİŞEN BİR ALAN

İnsansız kara araçlarının dünya genelinde teknolojinin yeni geliştiği bir alan olduğu bilgisini aktaran Özbarlı, “Güneydoğu’daki hendek çatışmalarında zırhlı araçların operasyonlarda yeterli destek veremediklerini görünce çalışmalarımıza başladık. Alkar’ı özellikle meskûn mahal çatışmalarında kullanılmak üzere tasarladık. Bomba imha araçları, taktik mini robotlar gibi kavramlar kamuoyu tarafından Afrin, Fırat Kalkanı ve Güneydoğu’daki hendek operasyonları ile daha yakından tanınmaya başladı. Biz de tüm imkânlarımızı bu alana kaydırarak konuya odaklandık ve Alkar’ı geliştirdik” diye konuştu.

ATIŞ TESTİNE HAZIR

Alkar’ın kısa sürede atış gösterimi yapması için Savunma Sanayii Başkanlığı’na başvuruda bulunacaklarını dile getiren Özbarlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Operasyon tipi ve kullanıcı ihtiyaçlarına göre İKA’ya istenilen ekipmanlar, silahlar takılabiliyor. 7.62 milimetre kalibre makineli tüfek ve 40 milimetre OBA (otomatik bomba atar) hem silahlı kuvvetlerimizin hem de güvenlik kuvvetlerimizin en yoğun kullandığı ekipmanlardan ve aracımız bu silah sistemleri arasında geçişi de kısa sürede sağlayabilecek bir silah platformuna sahip olacak. Bunun yanı sıra, duvar arkası radar sistemi, yazılım tabanlı elektronik karıştırıcı sistemleri ve elektronik harp sistemleri, mayın arama-tarama radarı gibi ekipmanlar da yerleştirilebiliyor. Bomba imha robot kolu, (düşman) keskin nişancı tespit sistemi takılabiliyor.”

ÇOK TEKNOLOJİLİ SİSTEM

Savunma sanayi alanında pek çok teknolojinin bir arada kullanıldığı bir sistem olan Alkar’ın temel fonksiyonları, meskûn mahal operasyonları düşünülerek tasarlandı. Alkar, özellikle sıcak çatışma bölgelerine ilk müdahalenin yapılması, çatışma alanında baskı kurulması ya da belirlenen hedeflerin imha edilmesi gibi görevleri başarıyla gerçekleştirebilecek. Böylece, Türk Silahlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetlerinin gerçekleştirdiği her türlü operasyonda personel zayiatlarının ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesi açısından önemli bir misyonu olacak.

FABRİKASINI KURARIZ

Özbarlı, “Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) açtığı yolda hızla artan nitelikli insan kaynağımız, üstün mühendislik çözümlerimiz, altyapı yatırımları ve devletimizin verdiği büyük destekle ülke olarak öncü sayılabilecek ürünlere imza atmaya hazırlanıyoruz” dedi. Türkiye’nin yazılım ve donanım alanında çok iyi mühendislere sahip olduğunu söyleyen Özbarlı, SSB’nin yürüttüğü programların gerçeğe dönüşmesi ile 10 yıl içinde yüksek seviyede karar destek mekanizmaları ile donatılmış insansız kara araçları segmentinde büyük ölçekli üretimlerle dünyaya ihracat yapar hale gelebileceğimizi söyledi.

İLK EVREDEYİZ

Alkar’ın gelişim sürecinin ilk evresinde olduklarını belirten Ahmet Deniz Özbarlı, “İlk fazda belirli bir mesafeden uzaktan kumanda edilerek yönetilebilen bir aracı operasyonel yeteneklerini sergileyebilecek en üst seviyede kurguladık. İkinci faza geçildiğinde kısmi otonom görevlerin yerine getirilmesini sağlayacak karar destek mekanizmaları ile zenginleştirilmiş bir versiyonu üretilecek. Üçüncü fazda ise kendisine verilen görevi tümüyle otonom olarak yerine getirebilecek niteliklere sahip olacak bir araca sahip olabileceğiz” dedi.

ALKAR’IN AVANTAJLARI

  • Hem elektrikli hem jeneratörlü
  • Her tekerleğinde bir motor olan 4 çekerli bir araç
  • Üstün özellikli bir arazi aracı
  • V-tipi monokok gövdeye sahip bir araç
  • Zırh çeliği darbelere dayanıklı
  • Görsel, işitsel, durumsal veri aktarabiliyor
  • 360 derece görüntüleme sistemine sahip
  • 5 kilometre menzilden kumanda edilebiliyor

SSB FİRMALARI TAKİP EDİYOR

Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) milli ve yerli insansız sistemlerin geliştirilmesi için yürütülen projelerden birinde danışmanlık görevi üstlenen Alpera, Türkiye’de geçen yıl ilk kez SSB Başkanı İsmail Demir’in talimatıyla düzenlenen ve bu yıl kapsamı genişletilerek yürütülen insansız kara araçları, su altı araçları geliştirme yarışması ROBOİK’in de mimarlarından. SSB, büyük önem verdiği Teknopark İstanbul’da teknoloji geliştiren firmaları ve çalışmalarını yakından takip ediyor ve inceliyor. Belirli dönemlerde proje tanıtım günleri düzenliyor.

17 Ağustos 2018 Cuma

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma