ETİD Başkanı Ekmekçi, Türkiye'de e-ticaret pazarında satış yapanların yurt dışı satış potansiyelleri, e-ihracata yönelik ürün yelpazelerinin genişliği ve ürünlerin kalitesinin yüksekliğinin uluslararası yatırımcıların dikkatini çektiğini söyledi.


 

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Emre Ekmekçi,sektörlerdeki gelişmeleri değerlendirdi.

 

e-ticaret işlem hacmine ilişkin bilgi veren Ekmekçi, şu bilgileri verdi: “Mevcut rakamlara baktığımızda, e-ticaretin işlem hacminin 1 trilyon 300 milyar lira olduğunu görüyoruz. E-İhracatta 2022’de yurt içi harcamaların payı 731 milyar lira olarak gerçekleşirken, diğer ülkelerin ülkemiz e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamalar yüzde 4,2’lik oran ile 33,8 milyar lira, vatandaşlarımızın yurt dışından yaptığı alımlar yüzde 4,5’lik oran ile 35,9 milyar lira olarak gerçekleşmişti. Bu yılki mevcut e-İhracat rakamlarının yaklaşık 45 milyar lirayı bulduğunu ve seneyi de 50 milyar lira ile kapatacağımızı öngörüyoruz.”

 

YIL SONUNDA YÜZDE 60 BÜYÜME BEKLENİYOR

 

Ekmekçi, e-ticarette 2022'de 800 milyar lira ciro yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: “Bugünkü rakamlara baktığımızda sektörümüzün 2023’de büyüme ivmesini devam ettirdiğini ve salgın döneminde yakaladığı yükselişini sürdürdüğünü söyleyebilirim. Buna göre yıl sonunda e-ticarette yüzde 60’lık bir büyüme ile 1 trilyon 800 milyar lira ciro rakamlarına ulaşmayı planlıyoruz. 2024’te ise 2 trilyon 250 milyar lira ciro rakamlarına ulaşma hedefimiz bulunuyor.”

 

Moda ve aksesuar, elektronik ve teknoloji, kozmetik ve kişisel bakım, hizmet, turizm ve seyahatin en çok işlem gören sektörler arasında yer aldığını dile getiren Ekmekçi, söz konusu sektörlerin geçen senenin satış hacmi bakımından e-ticaret sektörünün yüzde 63’ünü ve işlemlerin yüzde 66’sını oluşturduğunu anlattı.

 

YERLİ E-TİCARET FİRMALARI ULUSLARARASI YATIRIMCILARIN RADARINDA

 

Ekmekçi, Türkiye'nin e-ticaretin uluslararası yatırımcıları cazip kılan özellikleri olduğunu ifade ederek, "Türkiye e-ticaret pazarında satış yapan satıcıların yurt dışı satış potansiyeli, e-ihracata yönelik ürün yelpazesinin genişliği ve yüksek kalitesi uluslararası yatırımcıların dikkatini çekiyor. Aynı zamanda içinde bulunduğumuz coğrafi konum da e-ihracat için ülkemizi avantajlı bir konuma getiriyor." diye konuştu.

 

e-İhracatın şu anda ciddi bir potansiyel barındırdığını ifade eden Ekmekçi, Türkiye'nin e-ihracatının toplam ihracat içindeki payı yüzde 1,5'larda iken dünya ortalamasının yüzde 4-5 civarında olduğunu dile getirdi.

 

SEKTÖRÜN GÜNDEMİNDE YABANCI MÜŞTERİ VE PAZAR ÇEŞİTLENDİRMESİ VAR

 

Ticaret Bakanlığının e-ihracatın genel ihracat içindeki payının yüzde 10'a çıkarılmasına yönelik hedefine değinen Ekmekçi, şunları kaydetti: "Bu hedef 26 milyar dolara denk geliyor ve bu önümüzdeki dönemlerde 50 milyar dolarlık bir hacme tekabül ediyor. Önümüze gelen bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Gündemimize sektör olarak yabancı müşterilere nasıl ürün satabileceğimiz ve pazar çeşitlendirmesi gibi konuları alıyor ve bunlar üzerinde çalışmalar yapıyoruz."

 

Ekmekçi, bu yılın başından itibaren geçerli olmak üzere devreye alınan e-ihracata yönelik devlet destekleri hakkında da konuşarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Buna göre 'e-ihracat konsorsiyumu' yapısı ile artık birden fazla alanda uzman firma bu desteklerden yararlanabilmek için bir araya gelip, e-ihracata aracılık yapabiliyorlar. Aynı zamanda Ticaret Bakanlığı tarafından e-ihracat yapan yararlanıcı firmaların, yurt dışı pazaryerleri üzerinden gerçekleştirdiği tanıtımları, sipariş karşılama hizmetlerine ilişkin giderleri, hızlı teslimatını sağlamak ve iade süreçlerini yönetmek üzere kiraladıkları yurt dışındaki depolarına ilişkin kira giderleri ile hedef ülkelerin yurt dışı pazaryerlerindeki çevrim içi mağaza açılmasına, bu mağazaların yıllık ödemeleri ve ülkelerin e-ticaret paydalarından alacakları hizmetlere ilişkin giderleri desteklenecek. Bakanlığımızın attığı bu adımları çok değerli buluyor ve bu yolda ilerlemek isteyen ihracatçılarımıza çok yardımcı olacağını düşünüyoruz."

07 Ekim 2023 Cumartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar