Kütüphaneler Haftası, bu yıl ‘Sürdürülebilirlik ve Savunuculuk’ teması ile kutlanırken, İstanbul kütüphaneleri de kadim değerlere verdikleri önemle dikkat çekiyor.

 İstanbul kütüphaneleri, bu nadide kitapların sürdürülebilirlikle muhafaza edilmesine öncülük ediyor. ‘Yazma eser doktorluğunda’ dünyada lider olan İstanbul yazma eser kütüphaneleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı tahminlerine göre Türkiye’deki yaklaşık 600 bin yazma eserin üçte birine ev sahipliği yapıyor.

 

Kütüphaneler Haftası, bu yıl 60. kez kutlanıyor. Haftanın bu yılki teması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca ‘Sürdürülebilirlik ve Savunuculuk’ olarak belirlendi. İstanbul yazma eser kütüphaneleri de kadim eserlere duyduğu saygıyla yüzyılları aşan birikimi bugüne taşıyarak, kütüphane kültüründe sürdürülebilirliğin öncülüğünü yapıyor.  

 

SAYISI DÖRDE ÇIKTI 

 

Türkiye’de 18 yazma eser kütüphanesi bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tahminlerine göre, toplam 600 bin yazma esere sahip olan kütüphanelerin koleksiyonları satın almalarla sürekli genişliyor. İstanbul yazma eser kütüphaneleri ise Türkiye’de bulunan 600 bin yazma eserin yaklaşık üçte birine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’daki yazma eser kütüphanesi sayısı geçtiğimiz günlerde açılan Hacı Selim Ağa Kütüphanesi ile dörde çıkmış oldu.

 

EN ÇOK SÜLEYMANİYE 

 

Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin en büyük yazma eser kütüphanesi Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi’nde kendine bağlı diğer kütüphanelerle birlikte 100 bini aşkın yazma eser muhafaza ediliyor. Kütüphane bünyesinde en eski kitabın tarihi ise 1100 yüz olarak kayıtlara geçmişti. 

 

İLYADA DESTANI 

 

İstanbul yazma eser kültürünün oluşmasında Fatih Sultan Mehmet’in önemli katkıları bulunuyor. Şehzadeliği döneminden başlayarak kitap biriktiren Fatih Sultan Mehmet’in koleksiyonunun bir kısmı Topkapı Sarayı Yazma Eser Kütüphanesi’nde bulunuyor. Bu kitaplardan en dikkat çekici olan ise Papaz Gennadios’a ait 13. yüzyıl tarihli İlyada Destanı. Homeros’un, 10 yıl süren Truva Savaşı’nın son dönemlerini anlattığı Grekçe el yazması İlyada Destanı’nda yazıların yanında, dipnot şeklinde açıklamalar bulunuyor. İlyada Destanı’nın tahta üzerine baskı ile yapılmış geometrik şekilleri içeren kahverengi deri cildi, klasik Yunan cildi özelliğini taşıyor.

 

İSLAM DÜNYASINDAKİ ÖNEMİ 

 

Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, yazma eserler koleksiyonunun yanı sıra minyatür koleksiyonu ile de dikkat çekiyor. Kütüphane bünyesinde binlerce minyatür bulunuyor. Selçuklu, İlhanlı, Timurlu, Özbek, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenleri, Safevîler, Memlükler dönemine ait minyatürler, İslam sanat tarihine de ışık tutuyor. Kütüphane bu özelliği ile İslam dünyasında minyatür sanatının merkezi olarak da biliniyor. 

 

DÜNYADA MARKA 

 

İstanbul, yazma eser kütüphanelerinin yanı sıra dünyada marka haline gelen kitap şifahanesi ile de dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yılın başında açılan Rami Kütüphanesi bünyesine alınan Yazma Eser Şifahanesi, dünyada bu kadar çok çalışanı ile tam kapasite faaliyet gösteren tek merkez. Kütüphanenin açılışında İstanbul Ticaret’e konuşan Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanı Nil Baydar, Türkiye’nin bu anlamda dünyada önemli bir marka olduğunu ve çeşitli ülkelerden kitap tedavisi için yazma eserlerin İstanbul’a gönderildiğini ifade etmişti. 

 

YAZMA VE NADİR FARKLI 

 

Yazma eser, baskı tekniğinin gelişmediği dönemlerde hattatlar tarafından yazılan kitaplardı. Her şeyi tamamen elde yapılan bu kitaplar, ihtiyaca göre hattatlar tarafından çoğaltılabiliyordu. İstanbul Ticaret Odası Dersaadet Kütüphanesi yetkililerinden alınan bilgilere göre, günümüzde nadir eser olarak bilinen eserlerin yazma eserlerle farkı ise nadir eserin bazen tek nüsha kadar az kopyasının bulunması. 

 

DERSAADET KÜTÜPHANESİ’NDEN 3 ETKİNLİK 

 

İstanbul Ticaret Odası da 2022 yılında açılan Dersaadet Kütüphanesi ile İstanbul kütüphane kültürünün önemli bir koruyucusu. Kütüphane, özellikle nadir eserler koleksiyonu ile dikkat çekiyor. Geçtiğimiz aylarda yapılan düzenlemelerle çalışma saati 19.00’a kadar uzatılan kütüphane, Cumartesi günleri de hizmet veriyor. Dersaadet Kütüphanesi, Kütüphaneler Haftası münasebetiyle üç ayrı etkinlikle okuyucularına kapılarını açacak. Etkinlikler,  26-29 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. Kütüphane, 

26-27 Mart’ta Klasik Cilt Atölyesi düzenleyecek. 

 

28 Mart’ta ise Veri Tabanlarına Uzaktan Erişim Sistemi etkinliği gerçekleşecek. 29 Mart’ta da okuma etkinliği yapılacak. 

 

YAZMA ESERLERİ HERKES GÖREBİLİYOR MU? 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yazma Eser Kütüphaneleri Çalışma, Yazma ve Eski Harfli Basma Eserlerden Yararlanma Yönetmeliği’ne göre; eserlerden yararlanma, öncelikle kütüphane arşivindeki mikrofilm, CD/DVD/ fotoğraf yoluyla sağlanıyor. Kütüphanede kopyası olmayan eserler, özel okuma salonunda ve görevliler gözetiminde hizmete sunuluyor. Yazma ve eski harfli basma eserler hiçbir koşulda kütüphane dışına çıkarılamıyor. Kullanıcıya, üzerinde kamera bulunmayan diz üstü bilgisayar kullandırılıyor. Kullanıcının, eserden yararlanılan özel okuma odalarına, çanta, palto, fotoğraf makinası ve kamera ile girmesine izin verilmiyor. Kütüphanelerden faydalanmak için yabancı uyruklu araştırmacıların özel izin alması gerekirken, Türk vatandaşlarının kimlik belirtmeleri yeterli oluyor.

25 Mart 2024 Pazartesi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı 106 resmi bakım ve rehabilitasyon merkezinden 7 bin 356 engelli bireyin hizmet aldığı bildirildi.


 

İstanbul'da yaşayan bir kişi, TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak, engelli bakım merkezleri sayısının artırılmasını talep etti.

 

Başvuruyu inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, taleple ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından bilgi istedi. İlgili başvuruyu inceleyen Bakanlık, engelli bakım merkezleriyle ilgili yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi paylaştı.

 

Engelli bireylere yatılı bakım hizmeti sunulan 106 resmi engelli bakım merkezi bulunduğu belirtilen açıklamada, "Bu merkezlerde 2024 yılı Şubat ayı itibarıyla 7 bin 356 engelli bireye yatılı bakım hizmeti sunulmaktadır. Bakanlığımız, bakıma ihtiyacı olan engelli bireylere sunduğu bakım hizmetlerinde hak temelli ve aile odaklı bakım hizmetlerine yönelmiştir. Bu kapsamda engelli bireylerin öncelikle ailesi yanında bakımının sağlanmasına öncelik verilmektedir. Ailesi yanında bakımı mümkün olmayan engelli bireylerin bakımı ise yaş, cinsiyet ve engel durumuna uygun bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunulan Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren gündüz ve yatılı resmi bakım merkezleri aracılığıyla ücretsiz olarak sağlanmaktadır." ifadelerine yer verildi.

 

Engelsiz Yaşam Merkezleri Projesi dahilinde bakım hizmetinin kalitesinin artırılması ve iyileştirilmesi için toplu yaşam alanlarından ziyade modern fiziki yapılarda hizmet sunulduğuna işaret edilen açıklamada, anılan merkezlerin üçer kişilik 4 yatak odası ve ortak yaşam alanlarından oluşan toplam 12 kişilik müstakil, tek katlı ve bahçeli evlerin bir idari bina ile birlikte aynı bahçe içerisinde bulunduğu yerleşkeler olduğu aktarıldı.

 

Engelsiz yaşam merkezlerinde, engelli bireylerin insan onuruna yaraşır şekilde bakımına önem verildiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Engelli bireylerin sosyal hayata katılımlarını sağlamak ve bağımsız yaşama geçişlerini kolaylaştırmak amacıyla resmi bakım ve rehabilitasyon merkezlerine bağlı ek ünite şeklinde, müstakil veya apartman dairelerinde en fazla 6 kapasiteli umut evleri hizmet vermektedir. 2019 yılında gündüz bakım, rehabilitasyon ve aile danışma merkezleri açılmaya başlanmış, hizmetin ülke genelinde yaygınlaştırılmasına ilişkin çalışmalara hız verilmiştir. Geçici bakım modeli kapsamında evde bakımı sağlanan engelli bireylerin ailelerinin, engelliye çeşitli nedenlerle bakamayacağı durumlarda engelli bireylerin resmi bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde geçici olarak yatılı bakımları sağlanmaktadır. Bu model ile bakım kuruluşuna kabul edilen engelli bireyler, kuruluştan sürekli hizmet alan diğer engelli bireylere verilen bakım hizmeti, harçlık, giysi gibi tüm haklardan ve hizmetlerden yararlandırılmaktadır."

 

Evinde bakımı sağlanan ve Bakanlığın yatılı kurum bakım hizmetinden yararlanmayan engelli bireylerin ailelerine, engelli bireyin bakımına yönelik işlerde desteğe ihtiyacının bulunması halinde evde bakıma destek hizmeti sunulduğu, bu kapsamda resmi merkezlerde görevli personel tarafından belirlenen gün ve saatlerde bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin adresine gidildiği bildirildi.

 

Açıklamada, bakım hizmetleri kapsamında; engelli bireylerin beslenmesi, korunması, temizliği gibi temel yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı; sosyal rehabilitasyon hizmetleri kapsamında da engelli bireylerin yetenekleri ve becerileri geliştirilerek sosyal, sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetler gerçekleştirildiği ifade edildi.

 

Bakım sorumluluğu kapsamında ise engelli bireylerin tedavisine, tıbbi rehabilitasyonuna, özel ve mesleki eğitimine, mesleki rehabilitasyonuna ve istihdamına ilişkin hizmetlerin, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınmasına veya bu hizmetlerin ilgili kurum ve kuruluşların desteği ve yönlendirmesi ile işbirliği içinde sunulmasına önem verildiği belirtildi.

 

Açıklamada, bütçe imkanları doğrultusunda Bakanlıkça engelli bakım merkezlerinin sayısının artırılmasının planlandığı bildirildi.

29 Nisan 2024 Pazartesi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca gençlere evlilik desteği kapsamında sunulan faizsiz krediye 6 Şubat depremlerinden etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep'in İslahiye ile Nurdağı ilçelerinden 7 bin 888 çift başvurdu.


 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca gençlere evlilik desteği kapsamında sunulan ve başvuruların 15 Şubat'ta alınmaya başlandığı faizsiz krediye 6 Şubat 2023'teki depremlerden etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep'in İslahiye ile Nurdağı ilçelerinden toplam 7 bin 888 çift başvurdu.

 

Aile müessesesinin desteklenmesi, güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması ve gelişimlerine destek sağlanmasına yönelik kaynağın oluşturulması amacıyla Aile ve Gençlik Fonu kuruldu.

 

Fon kapsamında, "Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi" hayata geçirildi. Proje ile evlenmeyi planlayan çiftlere, ekonomik, psikolojik ve sosyal destekler sunularak evliliklerinin daha sağlam bir temele oturmasına yardımcı olunması hedefleniyor.

 

Söz konusu projeye başvurular 15 Şubat'ta "www.aile.gov.tr" adresi üzerinden alınmaya başlandı. Aile kurma yolunda ilk adımı atacak gençlerden başvurusu onaylanan çiftlere, 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği veriliyor.

 

Aynı zamanda çiftlere, evlilik öncesi ve sonrası eğitimle danışmanlık hizmetleri de sağlanıyor.

 

KREDİ, RESMİ NİKAHIN ARDINDAN HESAPLARA YATIRILMAYA BAŞLAYACAK

 

"Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi"nin pilot uygulaması, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerden etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep'in İslahiye ile Nurdağı ilçelerinde gerçekleştiriliyor.

 

Fondan yararlanmak isteyen çiftler, pilot illerden 15 Şubat itibarıyla projeye başvurmaya başladı. Bu kapsamda bugüne kadar 7 bin 888 çift, Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi'ne başvurdu. Gençlerden sıfır faize başvuru en çok Hatay'dan yapıldı.

 

Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftler, mart ayı itibarıyla evlilik öncesi eğitimlere katıldı. Çiftlere kredisi, resmi nikahlarının ardından hesaplarına yatırılmaya başlayacak.

 

Şu an sadece 5 pilot ilden başvuruların alındığı program, ilerleyen süreçte fon kaynaklarına göre tüm gençleri kapsayacak şekilde bütün Türkiye'de yaygınlaştırılacak.

 

BAŞVURU TARİHİ İTİBARIYLA RESMİ NİKAH TARİHİNE EN AZ 2 AY EN FAZLA 6 AY KALMASI GEREKİYOR

 

Projeden yararlanabilmek için eşlerden birinin, 6 Şubat'taki depremde ve başvuru anında Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya ya da Gaziantep'in Nurdağı ile İslahiye ilçelerinden birinde ikamet ediyor olması ve başvurunun burada ikamet eden kişi tarafından yapılması gerekiyor.

 

Adayların, başvuru tarihi itibarıyla 18-29 yaş arasında 30 yaşından gün almamış olması ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması ve depremden etkilenen 11 il (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa) dışında taşınmaz sahibi ya da hissedarı olmaması şartı aranıyor.

 

Çiftlerden, başvuru tarihi itibarıyla resmi nikah tarihine en az 2 ay, en fazla 6 ay kalmış olması şartı aranırken, son 6 aylık gelir toplamı ortalaması ve son aya ait gelirleri toplamının 2 asgari ücretten fazla olmaması gerekiyor.

 

Adaylardan, Bakanlığın evlilik öncesi ve sonrasında sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı taahhüt etmesi isteniyor.

 

Başvuracak kişilerin, affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, bunların kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçlarından hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmaması gerekiyor.

 

Başvuru süreci ile ilgili detaylı bilgiye, "https://www.aile.gov.tr/duyurular/evlenecek-genclerin-desteklenmesi-projesi/" adresinden ulaşılabiliyor.

29 Nisan 2024 Pazartesi