Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Ekonomide bir sürü teoriler var. Okullarda bol bol ezberlettirilir. Hepsi de belli varsayımlarla gerçekleşen bu teoriler, piyasalarda varsayımları çalışmadığı için tutmaz. Teorileri öğrenmek sadece sistemi çözebilmek içindir. Yoksa olayın bütününü açıklayamaz. Bazen aynı olaylar farklı sonuçlara yol açabilir. Bu durum teorilerdeki varsayımların gerçek hayatta olmamasıyla alakalıdır.

Bu genel girişten sonra konumuza gelelim.

Türk Lirası ile nasıl küresel güç olacağız?

Buna literatürde paranın senyoraj etkisi de denir. Olay şöyle. Siz ticaret yapmak istediğiniz ülkelere Eximbank’ınız vasıtasıyla Türk malı alınması için uzun vadeli TL kredisi verirsiniz. O ülkeler de bunu Türkiye’den mal almak isteyenlere TL kredisi olarak aktarır. O ülke firmaları da bu krediyi alarak Türkiye’den mal ithal eder. Eminim bu size hiç yabancı gelmedi. ABD bunu yıllar önce bize yapmıştı.

Bu krediler ülke dışına verildiğinden yurt içerisinde para arzı yaratmıyor. Kaldı ki zamanla ticaret için bu ülke firmaları TL mevduat tutuyorlar diye düşünün. Yani kısacası TL o ülkede dolaşımda kalıyor. Bir süre sonra açılan kredi kadar paranın orada mevduat olarak tutulduğunu düşünün. Bu mümkün. Hatta yurtdışında bazı bankalar her nedense Türkiye dışında TL cinsi tahvil satmışlardı. Faizler o zaman çok düşüktü. Bu yüzden iyi kar ettiler.

Böyle bir durumda Türk firmaları kur riski sorunu yaşamıyor. Dolar veya Euro ne olmuş umurlarında olmaz. Fiyatı TL verirler. İşlemler EFT ile olacağından kontrolü de Türkiye’de olacak (TCMB). Kısacası para hareketleri artık ABD veya Avrupa’yı dolaşmak zorunda kalmayacak.

Bu durum dövizin dalgalanmasından ağzı yanmış ülkelerin de işine geliyor. Çünkü onlar Türk Lirası ile buradan malı alırken, sattıkları malın parasını da hemen Türk Lirası’na yeni mal almak için dönecekler. Bu durumda TL almak durumundalar. Kısacası zaman içerisinde her verilen TL kredisi kendi TL döngüsünü oluşturuyor.

Bu bahsettiğim husus size hayal gibi gelebilir. Ancak gerçekten çok basit ve ülkemizin kur riskini kaldırıyor. Çünkü bunun diğer bacağı aynı ülkeden mal alırken de TL fiyatlamalar başlayacaktır.

Burada ihtiyacımız olan yurtdışına yurtdışı devletin garantisini alarak TL cinsi krediler açmaktır. O zaman ticaretin de önü açılmış olacaktır. Oralarda bir kamu bankası vasıtasıyla buna öncülük edilirse, gelecekte özel bankalar da şube açarak bu trendi sürdüreceklerdir. Bunlar bize harfiyen yapıldı. Şimdi sıra bizde...

Son sözümüz: Küresel güç olacaksak kendi paramızla oluruz. Başkasının parasıyla değil.

23 Ekim 2017 Pazartesi