Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Diğer Yazıları

Dijital dönüşüm, yaşamımızı köklü biçimde değiştirmekle kalmıyor, değişimin hızı da günden güne artıyor. Endüstri 4.0 ve bulut bilişim gibi teknolojiler, iş ortamını ve verimliliği değiştirmeye başladı bile. Dijital dönüşümde yaya kalan şirketler ve toplumlar rekabette kaybetmeye mahkum olacak. Dijitalleşmeye stratejik açıdan bakarak bunu fırsata çevirenler birkaç adım öne geçecek.

Çin’in uluslararası ticaret ortamındaki en büyük avantajı, ucuz işgücü. Bu ucuz işgücünden de daha ucuz olanın, yapay zeka ve robotlar olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle Endüstri 4.0 ve yapay zeka, üretkenlikte geride kalan batılı ülkeler için tek çıkış yolu olarak görülüyor. Bu gelişmelerin farkında olan Çin, bu teknolojilere kendisi de yatırım yapıyor. Çin’in sadece yapay zeka alanına 2030’a kadar 1 trilyon dolar yatırım yapma kararı alması, konuyu ne kadar önemsediğinin somut bir göstergesi sayılabilir.

Kişisel asistanlardan ev içi hizmetlere, şirket içi işgücünden müşteri hizmetleri yazılım botlarına hemen her konuda yapay zeka ve robotların önlenemez yükselişini görmek mümkün. Bu trend, milyonlarca kişinin kalıcı olarak işsiz kalmasıyla sonuçlanacak. Siz de mesleğinizin robotlarca alınıp alınmayacağını QR kodunu okutarak www.willrobotstakemyjob.com adresinden sorgulayabilirsiniz.

‘BOT’LAR

Sadece yazılımdan ibaret robotlara kısaca bot adı veriliyor. Birçok kurum internet sitesinde chatbot kullanarak işgücü maliyetini ciddi oranda azaltıyor. Müşterilerin kargo sipariş durumu gibi konularda sorduğu ‘bot’lar cevap veriyor. ‘Bot’ların cevaplayamadığı sorularda gerçek insanlar devreye giriyor. Şu anda bot/insan şeklinde hibrit olarak verilen çağrı merkezi hizmetleri zamanla sadece bot tabanlı olacak.

KİŞİSEL ASİSTANLAR

Apple Siri, Amazon Alexa gibi sesli komutla çalışan kişisel asistanlar ilk çıktığı döneme göre çok gelişti ve akıllandı. Eskiden espri kabiliyeti sığ olan bu asistanlar artık çok daha iyi espriler yapabiliyor. Ancak hâlâ sadece sahibinin sesinden anlıyor ve çok defa verdiğiniz komutu tekrar ettiriyor. Yakın gelecekte daha da akıllanacak bu asistanlar birden çok kişiyi (sahibinin eşi, çocukları vs.) algılayıp ortam gürültülü olsa bile konuşulanları sorunsuz anlayabilecek. Öyle ki, örneğin akşam ailenizle birlikte televizyon izlerken ekranda görülen yeni çıkan bir film fragmanı üzerine eşinize bu filme hafta sonu ailece gidelim mi diye sorduğunuzda eşiniz de olumlu yanıtladığında kimin kimle konuştuğu, ses tonu analiziyle konuşanların ciddi mi olduğu, şaka mı yaptığı vb. tüm girdilerden hareketle kişisel asistanınız aile adına tercih ettiğiniz sinema salonundan bilet ayırtabilecek. Farklı seslerin algılanışı ve ses tonu analizi günümüzde bankaların da aktif olarak kullandığı teknolojiler. Sesli imza uygulamaları tam da bunu yapıyor.

ÇAĞRI MERKEZLERİ

Bazı Türk bankaları, kullandıkları yapay zeka yazılımları ile çağrı merkezini telefonla arayıp müşteri hizmetlerine ulaşan müşterilerinin alo sesinden ses tonu üzerinden duygu durumunu analiz ederek müşteri temsilcisinin ekranına müşterinin ruh hali hakkında tüyolar veriyor.

ŞİRKET İÇİ İŞ GÜCÜ

Endüstri 4.0 kapsamında robotların çok geniş kullanım alanı mevcut. Buna ilave olarak şirket içi robot kullanımında iki trendden bahsetmek istiyorum.

  • ‘Co-bot’lar: Yeni nesil işbirlikçi robotlar olarak tanımlanabilecek ‘co-bot’lar (collaborating robots) oldukça ucuza mal edilebiliyor; çok kısa sürede eğitilebiliyor ve işbirliği içinde çalışabiliyor. ‘Co-bot’lar bir insan eli yaklaştığında hemen durarak insanlara zarar vermeden işletilme mantığına sahip.
  • Robotik süreç otomasyon (rpa) yazılımları: Yapay zeka ile donatılmış bu yazılımlar el yordamıyla (manuel) yürütülen ancak tekrarlanan doğası olan, kurallara bağlı hemen her süreci otomatikleştirerek insan unsuru ve hata oranını minimuma indirgemeyi süreç hızı ve kalitesinde verimliliği maksimuma çıkarmayı hedefliyor.

Yapay zeka ve robotlaşma konusunda bazı ülkeler çoktan harekete geçip yol aldı bile. Birçok konuda olduğu gibi yapay zeka ve robotlaşma konusunda da ABD ve Çin gibi başat birkaç ülke öne çıkarak kalıcı bir rekabet üstünlüğü yakalayacak gibi görünüyor.
Evet şimdiye kadar jeopolitik konumumuz, ucuz ve görece kaliteli işgücümüz ülke olarak bize avantaj sağladı. Ancak robotlar sayesinde işgücünün neredeyse bedavaya geleceği yeni dünya düzeninde bu faktörler anlamsızlaşacak.

13 Mayıs 2019 Pazartesi