Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

HİKMET BAYDAR


Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, finans sektörünün olduğu gibi reel sektörün de durumunu sürekli kontrol eder. Gerek kredi ve güven, gerekse ekonomi hakkındaki düşüncelerine kadar reel sektörün birçok bilgisine ulaşarak analiz eder. Bu analizlerden biri de finans kesim dışı kuruluşların yani reel sektörün döviz varlık ve yükümlülükleridir.

Son zamanlarda bu konuda çok fazla söylem olduğu için konuyu inceleyip düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istedik.

TCMB, ‘Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri’ adlı Mayıs 2022 tarihli çalışmasında, reel sektörün döviz kompozisyonunu ve gelişimini rakamlarıyla birlikte açıkladı. Mayıs 2022 dönemine ait finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri tablosu değerlendirildiğinde; Nisan 2022 verilerine göre varlıkların 2.539 milyon dolar, yükümlülüklerin ise 647 milyon dolar arttığını görüyoruz. Net döviz pozisyonu açığının 105.803 milyon doları olarak gerçekleştiğini ve Nisan 2022 dönemine göre 1.893 milyon dolar azaldığını görüyoruz. Böylece toplamda reel sektörün net döviz açığında azalma olduğunu görüyoruz. Borç girişleri kayıt altına alınan reel sektörün bu borç sayesinde elde edeceği nakit akışları henüz kayıt altına alınmadığından burada hep eksi rakamını görmemiz son derece doğaldır.

DIŞ TİCARİ PARTNERLER

Şimdi biraz daha detaya inelim ve Mayıs 2022 dönemi varlık dağılımını inceleyelim. Bir önceki aya göre ihracat alacakları
767 milyon dolar azalırken, yurt içi bankalardaki mevduat ve yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları sırasıyla 3.186 milyon dolar ve 83 milyon dolar artmış ve sonuç olarak varlıklar 2.539 milyon dolar artmıştır. Burada dikkatinizi özellikle yurt içi bankalarda artan döviz mevduata çekmek istiyoruz ve artan döviz mevduatın 3.186 milyon dolar olduğunun altını çiziyoruz. Yükümlülük dağılımında ise bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler 777 milyon dolar azalırken, yurt dışından sağlanan nakdi krediler ve ithalat borçları sırasıyla 850 milyon dolar ve 574 milyon dolar artmış ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 647 milyon dolar artmıştır. Özellikle ithalat borçlarının bir nevi piyasa kredisi olduğunu ve firmaların kredi ihtiyacını azaltan bir etki yaptığını da unutmamalıyız.

Reel sektörün kendi finansmanını yurt dışından sağlayabiliyor olması, mevcut resesyon ve stagflasyon söylemlerinin olduğu bir dönemde son derece önemli. Burada dış ticari partnerlerin reel sektöre güveni açıkça görülüyor.

TL’YE SAHİP ÇIKMA ZAMANI

Gelelim reel sektörün kısa vadeli net döviz durumuna. Mayıs 2022 döneminde reel sektörün kısa vadeli varlıkları 145.520 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükleri 83.993 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece, kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası 61.527 milyon dolar olarak gerçekleşerek, Nisan 2022 dönemine göre 1.436 milyon dolar artmıştır.

İşte sorun buradadır. Reel sektör daha önce dönem dönem eksiye düşen kısa vadeli pozisyonlar yerine neden 61.527 milyon dolar, yani şu an ihtiyacı olmayan bir bakiyeyi rezerv olarak tutma ihtiyacı hisseder ki? Sorun güven mi? Yoksa ucuz sağlanan TL kredileri enflasyona karşı korumak için mi bu yol seçiliyor?

Bu tarz davranan reel sektör farkına varmadan ekonomide şu değişikliklere katkı sağladı:

1. Döviz kurunun yükselmesi,

2. Kura dayalı ürünlerde fiyat yükselişi,

3. Artan fiyatlarla birlikte enflasyon yükselişi,

4. Artan enflasyonla beraber enerji, işçilik, hammadde ve kiralarda hızlı maliyet artışı,

5. Zayıflayan TL nedeniyle yabancı sermaye girişinin aksaması ve krediye ulaşma kolaylığının ortadan kalkması.

Görüleceği üzere; önce doğru yaptığımızı sandığımız bir karar, sonunda dönüp bize kalıcı ve daha ağır zararlar veriyor.

Şimdi ciddi düşünme ve kendi paramıza sahip çıkma zamanıdır. Daha düne kadar bölge ülkelerinde bile TL ile ticaret yapılmaya başlandığı unutulmamalı.

O yüzden kur bir avantaj değil, bir enflasyon sarmalının temelidir. Bunu yaşayarak defalarca kez öğrendiğimize göre şimdi milli paramızı değerli tutarak yabancı kaynakların ülkemizi güvenli liman olarak görmesini ve kaynak getirmesini sağlama zamanıdır. Büyümek için buna şiddetle ihtiyacımız var.

05 Ağustos 2022 Cuma