Erkenci kirazda ihracat sezonunun başladığı 3 haftalık dönemde Türkiye geneli dış satım, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 174 arttı.


Türkiye'nin üretiminde ve ihracatında dünya lideri olduğu kirazda erkenci türlerin yetiştiği illerden Manisa ve İzmir'den başta Avrupa Birliği ülkeleri ile Rusya olmak üzere çok sayıda ülkeye meyve sevkiyatı sürüyor.

 

Kirazın en erken yetiştiği bölgeler olan Manisa'nın Şehzadeler ilçesi ile İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde 210 bin dekar alanda yılda ortalama 160 bin ton kiraz üretiliyor ve bunun önemli bir kısmı ihraç ediliyor.

 

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, kirazda ihracatın başladığı 3 haftalık dönemde Türkiye geneli dış satım, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 174 arttı.

 

Üreticiler, bu dönemde 39 ülkeye 5 milyon 354 bin dolarlık kiraz satışı yaptı. Türkiye, geçen yıl sezonun ilk 3 haftasında 30 ülkeye 1 milyon 950 bin dolarlık kiraz ihracatı gerçekleştirmişti.

 

Parlak kırmızı rengi, "kalp" şeklinde iri taneli yapısı, kendine özgü aromasının yanı sıra uzun raf ömrü nedeniyle tercih edilen ve halk arasında "Salihli kirazı" ya da "Napolyon kirazı" olarak bilinen "Ziraat 0900" türü, bölge üreticisinin ana geçim kaynağı olmayı sürdürüyor.

 

Bölgedeki bahçelerde kiraz hasadı devam ediyor. Gün ağarırken başlayan hasat öğle saatlerine kadar devam ediyor. Toplanıp kasalara konulan kirazlar daha sonra pazara ulaştırılıyor.

 

Burada tüccarların pazarlık usulü aldığı kiraz paketlendikten sonra raflara doğru yola çıkıyor. Yakın ülkelere tırlarla götürülen kiraz, uzak ülkelere ise hava yoluyla ulaştırılıyor.

 

Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, 2008'de tescillenen Salihli kirazında hasat ve ihracatın başladığını belirtti.

 

İl genelinde 90 bin dekarda üretilen toplam 49 bin tonluk kirazın yüzde 70'ine denk gelen 35 bin tonunu Salihli kirazının oluşturduğunu aktaran Öztürk, bu sezon yağışlara rağmen erkenci kiraz çeşitlerinde kalite ve verim açısından önemli bir sorun yaşanmadığını dile getirdi.

 

Öztürk, şöyle konuştu:

 

"Bölgede yetişen kiraz yurt dışından yoğun talep görüyor. Oldukça dayanıklı olan kirazımız yağışlı dönemde dahi dalında çatlamadan kaldı. Nefaseti, lezzeti dolayısıyla iç ve dış piyasa tarafından talep ediliyor. Uzun raf ömrü, nakliye sürecinde dayanması da bir avantaj. Çok önemli bir ihracat çeşidimiz. Manisa olarak kiraz çeşidimizin yüzde 70'ini kapsıyor."

 

Bölge kirazının erkenci özelliğiyle yurt dışı pazarlarda da önemli bir yer edindiğine dikkati çeken Öztürk, Rusya, Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra Güney Kore, Çin ve Tayvan gibi Uzak Doğu pazarının da ihracatta öne çıktığını belirtti.

 

Kiraz üreticisi Necati Pilav ise verimli ve bereketli bir sezona başladıklarını ifade etti.

 

Yüksek verim ve kaliteden memnun olduklarını dile getiren Pilav, "Bahar yağmurlarının fazlalığının da bunda etkisi var. Fiyatlar da geçen yıla göre çok iyi, memnunuz." dedi.

04 Haziran 2023 Pazar

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi