tatil-sepeti

İstanbul’da 1 Ocak-15 Mart döneminde 2.779 yabancı yatırımcı ortak, 506 milyon lira sermayeli firma kurdu. Bu sayı virüsün zirve yaptığı 15 Mart-1 Haziran döneminde 573’e geriledi. 1 Haziran-10 Eylül arasında ise 2.678 yabancı yatırımcı, 647 milyon lira sermayeli firma kurdu.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Pandemi ortamında bütün alıcılar, Uzakdoğu’ya alternatif bulmaya çalışıyor. Türkiye, bu noktada oluşan boşluğu doldurmaya başladı. İTO verileri de bu tespiti doğruluyor” dedi.

HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI

İstanbul’da yabancı ortaklı kurulan firma sayıları ve sermaye tutarları, Covid-19 salgınında normalleşme sürecinin başladığı 1 Haziran’dan sonra ‘V şeklinde çıkış’ gerçekleştirdi.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Yabancı Yatırımcı Pandemi Raporu’na göre, bu yıl salgın öncesi 1 Ocak-15 Mart döneminde 2 bin 779 yabancı ortak, 506 milyon 251 bin lira sermayeli firma kurdu. Virüsün zirve yaptığı 15 Mart-1 Haziran’da ise yatırımcı sayısı 573’e, sermaye tutarı 145 milyon 907 bin liraya geriledi. Ardından güçlü bir yükseliş gerçekleşti. Normalleşme dönemi olan 1 Haziran-10 Eylül arasında 2 bin 678 yabancı yatırımcı, 647 milyon 407 bin lira sermayeli firma kuruluşuna imza attı.

TEDARİKTE GÜÇLÜ HALKA

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın ekim ayı olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bu çıkışın hem normalleşme sürecinin başarısını hem de küresel alıcıların Uzakdoğu’ya alternatif olarak Türkiye’nin konumunu giderek daha fazla hesaba kattıklarını gösterdiğini ifade etti.

Avdagiç, “Pandemi ortamında bütün alıcılar, Uzakdoğu’ya alternatif bulmaya çalışıyor. Yatırımlarda ve lojistik tercihlerde önemli değişiklikler olmaya başladı. Bu değişikliğin en belirgin özelliği, ‘Üretimin en ucuz olduğu yere konumlanma’ stratejisinin değişmesidir. Türkiye, bu noktada oluşan boşluğu doldurmaya başladı. İstanbul Ticaret Odası verileri de bu tespiti doğruluyor” dedi.

Şekib Avdagiç, Türkiye’nin Covid-19 sonrası yeniden yapılanan küresel tedarik zincirlerinde en güçlü halka olduğunu söyledi. Yeni tip koronavirüs salgınının ekonomide ‘fırsat’ tarafında bir numaralı maddesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “Bunun için önemli üstünlüğe sahibiz. Tedarik zincirinde en doğru yerdeyiz. Coğrafi lokasyon avantajımızı, doğru şekilde kullanarak öne çıkmalıyız” diye konuştu.

AB’Lİ ORTAKLAR ARTIYOR

Avdagiç, İTO’nun Yabancı Yatırımcı Pandemi Raporu’nun dikkat çekici sonuçlarından birinin de Avrupa Birliği’nden gelen sermayedarlara ilişkin olduğunu belirtti. Avdagiç, “Normalleşme döneminde Avrupa Birliği’nden gelen yabancı yatırımcı ilgisi de dikkat çekici. Pandemi öncesi AB ülkelerinden firma kurmak için İstanbul’a 248 yatırımcı ortak gelirken, pandemi sırasında bu sayı 64’e geriledi. Ardından normalleşmeyle birlikte AB’li ortak sayısı, 234’e yükseldi.

Firma sermaye tutarları da pandemi öncesindeki 85 milyon lira seviyesinden, pandemi sonrasında 124 milyon liraya çıktı” bilgisini verdi.

OECD’NİN TAHMİNİ YÜZDE 2.9

“Türkiye’nin asıl hikayesi korona sonrası küreselde belli olacak” diyen Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Türkiye, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmayı ekonomisinin kapasitesi ve teknolojisiyle hak ediyor. Türkiye’nin İtalya’dan Çin Seddi’ne uzanan coğrafyada, ‘üretim gücü ve verimliliği en yüksek ülke’ olarak konumlanacağından zerre kadar şüphemiz yok.”

Ekonomiye ilişkin verileri değerlendiren ve birçok sektörde canlanmanın devam ettiğine dikkat çeken Avdagiç, “Bunlar uluslararası kuruluşların Türkiye ekonomisine ilişkin tahminlerine de yansıyor. OECD, Türkiye ekonomisine ilişkin daralma tahminini yarı yarıya azaltarak yüzde 4.8’den yüzde 2.9’a düşürdü. OECD’nin Ara Dönem Ekonomik Raporu’nda, 2020’de Türkiye, Çin, ABD ve Avrupa ekonomileri için yukarı yönlü revizyon yapıldı. Görünen o ki, salgın nedeniyle küresel ekonomide belirsizlik yüksek kalmaya devam edecek. Ekonomik toparlanmanın gücü, ülkeler ve sektörler arasında önemli farklılıklar gösterecek. Biz ise şimdiden söyleyebiliriz ki, Türkiye olarak bu yıla ilişkin büyüme rakamları açıklandığında, tahminlerden daha iyi bir yerde olacağız” dedi.

‘İHRACATA İLK ADIM’ PROGRAMINA HIZ VERDİK

Başkan Avdagiç, yabancı sermaye ile birlikte katma değerli ihracatın da Türkiye’nin geleceğini belirleyeceğini kaydetti. Türkiye’nin gelecek yıllardaki ihracat tahminlerinde üç faktörün etkili olacağını bildiren Avdagiç, şöyle konuştu: “Birincisi, hedef pazarların ne kadar büyüyeceği. İkincisi, petrol fiyatının ne olacağı. Ve son olarak Avro/dolar paritesi... 2021’de ihracatta yüzde 11, ithalatta yüzde 9.4 artış beklentisi var. Bu yıl yüzde 8-10 civarında daralması öngörülen AB ekonomisinin 2021’de yüzde 6 büyümesi bekleniyor. ABD’nin ise yüzde 4.5 büyüyeceği öngörülüyor. Komşu ve çevre ülkelerde büyüme daha yavaş olacak. Ancak genel itibariyle hedef pazarlarımızda oldukça iyi bir büyüme göreceğiz” dedi.

Avdagiç, üyelerinin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşan İTO’nun ihracat artışına katkıda bulunmak amacıyla İhracata İlk Adım Programı’na pandemi döneminde hız verdiğini açıkladı. Programın 13. etabını Şubat-Eylül 2020 döneminde tamamladıklarına işaret eden Avdagiç, bu etaba dahil olan 20 KOBİ’nin 19’unun 8 ayda ihracat yaptığını söyledi. Avdagiç, “Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir firmamız, 3 ülkeye toplamda 1 milyon 45 bin Avro tutarında ihracat yapmayı başardı. Firmalarımız 25 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. İhracat tutarı da 6 milyon 822 bin dolar oldu. Bir önceki etapta yer alan firmaların ihracatı ise 3 milyon 17 bin dolar olmuştu. Bu da şunu gösteriyor: Pandemi bizim firmalarımıza engel değil, fırsat olmuştur” dedi.

AKADEMİK BAŞARILARA PLAKET

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, akademik kariyerini doktora unvanıyla taçlandıran İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, profesör unvanı almaya hak kazanan İTO Genel Sekreteri Nihat Alayoğlu ile doktor unvanı alan İTO Meclis Üyeleri Orhan Albayrak ve Mehmet Akif Özyurt’a başarılarından dolayı plaket takdim etti.

TİCARET DİPLOMASİSİNE KATAR VE URUGUAY İLE DEVAM

İTO’nun uluslararası faaliyetlerine devam ettiğini anlatan Şekib Avdagiç, şu bilgileri paylaştı: “Bu amaçla iki önemli açılım gerçekleştirdik. Biri, Körfez’deki önemli dost ve müttefikimiz Katar açılımı, diğeri de Latin Amerika’nın güçlü ülkelerinden Uruguay’a yönelik Uruguay açılımı.

Katarlı iş adamlarına İstanbul’un iş imkanlarını aktardık. Uruguay açılımı ile de tarihimizde ilk defa Uruguay Ticaret Odaları ile İstanbul Ticaret Odası olarak Mutabakat Zaptı imzaladık. Bu arada Tunus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mounir Mouakhar da Odamızı ziyaret etti. İki kurum arasında ticari ve ekonomik ilişkiyi geliştirmek amacıyla işbirliği anlaşması imzaladık.”

100’ÜNCÜ YILA HEDEFLERİMİZLE GİDİYORUZ

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, video konferans yöntemiyle katıldığı toplantıda, sanayi sektöründeki yükseliş trendine dikkat çekti. “İnanıyoruz ki, hizmet sektörlerimiz de bu sürece katılacaklar” diyen Oran, şöyle devam etti: “Zira insanlar salgınla birlikte yaşamayı öğrenmeye başladı. Ekonomide ise yeni normale geçiş sürecini yürütmeyi başaran hükümetimiz, 2021-2023 dönemini kapsayan ‘Yeni Ekonomi Programı’nı açıkladı. Şimdiki mücadelemizin adı ‘yeni dengelenme’. Fiyat istikrarı, katma değerli büyüme gibi hedeflerimizi ön plana alacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023’e hazırlıklarımızı daha da hızlanarak devreye alacağız.” Dünyada belirsizliğin bu denli yüksek olduğu süreçte hedeflerini dünyaya deklare etmenin, Türkiye ekonomisinin kendine duyduğu güvenin ispatı olduğuna dikkat çeken Oran, “Allah utandırmasın” dedi. Oran, konuşmasına şöyle devam etti: “Azerbaycan, işgal altındaki vatan toprağını kurtarmak için meşru bir mücadele yürütüyor. Azerbaycan’ın haklı mücadelesinden yanayız, Haklının tarafındayız.” 6 Ekim’in İstanbul’un kurtuluşunun yıldönümü olduğunu da hatırlatan Oran, şunları söyledi: “İstanbul’un kurtuluşu ‘Geldikleri gibi giderler’ inancıyla parlayan kurtuluş mücadelemizin en önemli eşiklerinden biri olmuştur. Bu ay Cumhuriyetin ilanının 97. yılını kutlayacağız. Siyasi, ekonomik, kültürel… Her ölçekte 100. yılımıza doğru koşar adım ilerlemeye devam edeceğiz.”

MECLİS’TEN YANSIMALAR

İTO’YA TEŞEKKÜR

Onur Gözen-Eğitim Meslek Komitesi: Covid-19 çağımızın vebası oldu. Karantina sürecinde verdiği destekten dolayı İTO Başkanımız Şekib Avdagiç Bey’e ve İTO Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyorum. Kurumun yanımda olduğunu bana gösterdiler. Şunu tavsiye etmek isterim, iki insanın olduğu yerde maskeyi asla çıkarmayın.Ayrıca doktorasını tamamlayan arkadaşlarımız Orhan Albayrak ve İsrafil Kuralay Beyleri de tebrik ediyorum.

ERTELEMELER UZAMALI

Mehmet Metin Korkmaz-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Sektörümüzle ilgili beklentimiz; KDV, muhtasar ve kamu alacaklarının ertelenmesi yerine bunların devlet tarafından karşılanması, eğer yapılamayacaksa 2021 ortalarına kadar ertelenmesi. Pandeminin en çok yaşandığı gümrüklerde giriş çıkışlarda Covid-19 testi talep ediyoruz. Çünkü buralar bulaşın en yoğun olduğu yerler. Ayrıca, Haydarpaşa, Erenköy ve bunun gibi birçok gümrükte hem meslektaşlarımızın hem taşımacıların hem de tüccarımızın oturabilecekleri dinlenme alanları yok. Kış mevsimi yaklaşırken bu mekanlarda en azından yağmurdan korunabilecekleri bir oturma alanı yapılmasını talep ediyoruz. Gümrük müşavirliği hizmetlerinde asgari hizmet bedellerini hatırlatarak, TEFE- TÜFE üzerinden devletin kamu çalışanlarına verdiği zammı istiyoruz. Diğer bir konu da Kabahatler Kanunu’nda suça iştirak konusu. Gümrük müşavirine de mükellefe de aynı anda cezalar yazılıyor. Gümrük müşavirleri olarak burada ayrılmamız lazım.

SEKTÖRE STRATEJİK BAKILMALI

Murat Özpehlivan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Pandemi ile belirli bir süre kapalı kalan, sonrasında bir ivme yakalayan, ağustos ayı gibi pik yapan ve hazır giyim ihracatı ile hareketlilik kazanan bir sektörüz. İhracat pazarımız canlı. İthal ürünlere gelen vergiler 30 Eylül’e uzatılmıştı. Şimdi yıl sonuna uzatıldı. Aralık ayına kadar nefes alabiliriz. Ancak bu sürecin tamamlan-masına kadar sektörlerin sadece vergilerle değil, farklı tamamlayıcı unsurlarla daha rahatlatılması lazım. Kasım-aralık gibi ithalatçıların ellerini ovuşturdukları süreci yaşamadan sektöre yatırımlar artmalı. Sektörümüz ihracatta dünyada ilk 3 arasında. Çin ile yarış halindeyiz. Sektörümüzü stratejik olarak görmek fayda sağlar. Krizleri fırsata çevirmek elimizde. Bu süreçte dijitale yönelik yatırımlar önemli.

SERVİSÇİLERE ÖZEL PAKET AÇIKLANMALI

Turgay Gül-Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi: Servis taşımacılığı mart ayından beri ekonomik olarak hiçbir gelir kaydedemedi. Şu anda geldiğimiz noktada biz okul taşımacılığı sektörü olarak servis sektörü de dahil sıfır gelir ile 8 aydır ayakta durmaya çalışıyoruz. 6 ay ötelenen kredilerin ilk taksitlerini ödemeye başladık. Yani bizim için deniz bitti. İstihdam denildi, yeni araçlar yeni personeller aldık. Şimdi ne araçları çalıştırabiliyoruz ne de personeli… Sektör olarak NACE koduna göre servis taşımacılığı için özel bir paket açıklanmasını ve mücbir sebebin bizim sektörde devam etmesini istiyoruz.

AVRUPA YAKASINA DEPOLAMA ALANI YAPILMALI

Recep Tufan-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Avrupa yakasında bir organize sanayi sitesinin ve bir depolama alanının olmaması büyük bir sorun. Avrupa yakasında depolar ya bir apartman altında ya da ara sokaklarda yapılıyor. Bu bir faciaya yol açabilir. Bu konuda acilen ilgili merciler ile görüşülmeli.

NİTELİKLİ İŞGÜCÜNÜ CEZBEDECEK VERGİ

Kemal Yamankaradeniz-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Sektör olarak hizmet sektöründe teknolojik yatırımlar yapıyoruz. Bazı kadroları dolduramıyoruz. Nitelikli iş gücü, yüksek hayat standartları ve gelir vergisi gibi sebeplerden yurt dışına gidiyor. Özellikle bordrolu çalışan ve yüksek nitelikli iş gücü kadrolarının yurt dışına kaçmasının önüne geçilmeli. Bu yüksek vergi oranlarının önüne geçilmeli. Bir diğer konu da patent ve marka sektörü ile ilgili. Sektörümüz her firma, her iş yeri için hayati konuları temsil ediyor. Ancak son zamanda bir sorun ortaya çıktı. Bazı firmalar Türk Patent ve Marka Kurumu’nun sicilinde yer almayan kişilere iş veriyorlar. Bu da haksız rekabete yol açıyor.

KDV ORANI YÜZDE 1’E DÜŞMELİ

İlhan Yılmaz-Trafik Müşavirliği Meslek Komitesi: Otomotiv, Türkiye’de çok önemli bir sektör. 600 bin arabayı yöneten bir sektörüz. Bu sektörün sorunlarının biraz daha incelenmesi lazım. 2012 yılında ikinci el otomobilde yüzde 1 olan KDV oranı yüzde 18’e çıkarıldı. Bu, haksız bir uygulama. Bu da sektör oyuncularını rahatsız ediyor. Bunun indirilmesini talep ediyoruz. Birden bire olmasa da belli oranlarda yavaş yavaş indirim yapılmalı. Bu yapılmaz ise ikinci elde yaşanan fahiş fiyat artışlarının önüne geçemeyiz. Ayrıca oto kiralama firmalarınca havalimanı ofislerinin kiraları döviz bazlı ödeniyor. Bu, firmalara zarar veriyor… Bu konu hakkında da bir iyileştirme yapılmasını istiyoruz.

GÜMRÜK VERGİSİ MAKULE İNDİRİLMELİ

Kadir Gümüş-Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi: Sektördeki firmalar eylül ayıyla birlikte ciddi anlamda sıkıntıya düştü. İthalatın yüzde 80-85’ini eylül-nisan ayları arasında yapıyoruz. Bazı kalemlerde yüzde 2.4 olan gümrük vergisi 6.5 kat artarak yüzde 15.7’ye çıkartıldı. Ayrıca süresi de sene sonuna kadar uzatıldı. Sebebi ithalat azalsın, yerli üretim desteklensin. Bunu anlayabiliyoruz. Ancak 6.5 kat bir artış fazla. Bizler aynı zamanda üreticiyiz, sadece ithalat değil, ihracat da yapıyoruz. Sektörden görüş alınmalı. Süs bitkileri üretimi, ihracatı ve ithalatı yapan firmalar kamu ihalelerine de katılıyor. Ürünler öncelikle iç piyasadan tedarik ediliyor fakat iç piyasada yoksa taahhüdü karşılamak için ithalat yapmak mecburiyetindeler. Gümrük vergisinin tekrar makul bir seviyeye indirilmesini bekliyoruz. Yine gümrüklerde, kıymet artış vergisi ile ilgili sorun da var. 15 bin Euro’nun altındaki TIR’lara kıymet artış vergisi çıkıyor. İç piyasada olmadığı için getirilen tüm ürünlere kıymet artış vergisi çıkıyor. Kıymet değer artış vergisi bedeli tespit edilirken sektörden görüş alınmalı.

YENİ YAPILANDIRMA OLMALI

Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Ekonomimizin döviz kuru artışından dolayı geldiği nokta sıkıntıları artırdı. Döviz kurundaki yükselişin önünün alınamaması ve işletmelerin bunu maliyetlere yansıtamaması işletmeleri likitide sıkıntısına düşürüyor. İşletmeler kısa çalışma ödenekleriyle ayakta durmaya çalışıyor. Kooperatiflerin genel kurul süreçleriyle ilgili bir talebimiz olmuştu. Ticaret Bakanlığı bir düzenleme yayınladı fakat kooperatifler farklı bakanlıklara bağlı. Mesela PERPA Kooperatifi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı. Mecburen genel kurul süreci işledi, hazırlık sebebiyle maliyet ve zaman kaybı oldu. Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’nın 1 Aralık’a kadar etkinliklerin yapılmaması düzenlemesine istinaden bir genelge yayınladı. Ticaret Bakanlığı düzenlemesi zamanında bu genelge olmalıydı. Kooperatifler konusunda bakanlıklar arasında bir koordinasyon sağlanmalı. NACE kodlarının bir kısmıyla ilgili bir kamu borcu ertelemesi oldu fakat kamuoyu beklentisi, tümüyle ilgili bir yapılandırma olması. Yeni ve tek bir yapılandırma olmalı. Odamız da bu konuda görüş vermeli. Peşin ödemelerde uygun bir şart sağlanmalı ve işletmeler bundan faydalanmalı. Geçmiş yapılandırmalarda iki taksit aksadığında yapılandırma bozuluyordu. Yeni düzenlemede dördüncüye kadar idare edilmeli. İşçi giriş çıkışlarının kolluk kuvvetlerine bildirilmesinde ceza konusu var. İşletmeler işçiyi işe aldığında SGK’ya yaptığı bildirim yeterli olmalı ve SGK bir link ile bunu İçişleri Bakanlığı’na bildirmeli.

AZERBAYCAN İÇİN TİCARİ DİPLOMASİ YÜRÜTMELİYİZ

Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Küresel salgın devam ediyor, malesef tüm dünyada sonbaharla birlikte artış yaşanıyor. Devletimizin öncülüğünde sağlık çalışanlarımızla milli bir mukavemet gösteriyoruz. Bu süreçte Odamız toplantılarına online devam ediyor. Önümüzdeki süreçte inşallah yeniden yüz yüze toplantı yapacağız ve o güne kadar önlemlerimizi almaya devam edeceğiz. Ülkemizin etrafındaki sorunlardan ekonomiyi ve ticareti ayrı düşünemeyiz. Ekonomiyi anlamak için bakmamız gereken yer, istatistiklerden önce dünyanın siyasi coğrafyasıdır. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. İyi ki böyle bir coğrafyada yaşıyoruz; çünkü milletler zorluklarla güçlenir. Ülkemiz de yaşadığı her zorlukla güçleniyor. Biliyoruz ki, risk varsa fırsat da var, sorun varsa çözüm de var. Türkiye Cumhuriyeti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde kararlı yürüyüşümüze devam ediyoruz. Doğu Akdeniz’in suları henüz durulmuşken dost ve kardeş ülke Azerbaycan bir kez daha Ermenistan’ın saldırısına uğradı. İş dünyası olarak ticari diploması ile tüm dünyaya Azerbaycan’ın haklı mücadelesini anlatmalıyız. İstanbul Ticaret Odası olarak tüm dünya ile iletişime geçebilecek imkana sahibiz. İnanıyorum ki, hepimizin göstereceği gayret etkili olacak. İnşallah yakın zamanda haksızlık son bulacak ve Azerbaycan Karabağ’a kavuşacak.

SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLÜYOR

Ertuğrul Yılmaz-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Geçen ay meclis toplantısında ilçe belediyeleri ile yaşadığımız sorunlara değinmiştim. İTO Başkanımız Şekib Avdagiç, ilçe belediyeleriyle çözüm için iletişime geçti. Diğer sorunumuz Hadımköy’deki toplu işyeri projesiyle ilgiliydi. Bu konuda da İTO Başkanımız, TOKİ Başkanı ile görüştü. Sayın Başkanımızın girişimleri ile iki konuda da çok önemli bir adım atıldı ve sorunlar çözüm yoluna girdi. Sayın Başkanımıza sektörüm adına teşekkür ediyoruz. Depolama alanları sorunumuzla ilgili çözüm önerimiz vardı. Büyükşehir Belediyesi’ne ait ana arterlere yakın atıl yerler var. Depolama yerlerimizi bu alanlara taşıyabiliriz. Pandemi öncesinde bununla ilgili bir süreç vardı fakat pandemi sebebiyle süreç durdu. Bu sürecin tekrar başlamasını rica ediyoruz. Gelişen ekonomik ortamda tüccarın elindeki önemli bir imkan da yazılım. Depolama ve iş süreçleriyle ilgili bu yazılımlar tüccarın eli ayağı oldu. Aldığımız yazılımların her yıl güncellenmesi gerekiyor. Ancak yazılım güncellemede son zamanlardaki fiyat artışlarından dolayı firmalar sıkıntılar yaşıyor. Yazılım maliyetlerinin aşağıya çekilmesinin yerli yazılım ile olabileceğini düşünüyoruz. Bu konuda yazılım sektöründeki meclis üyesi arkadaşlarımızdan yardım istiyoruz. 1 milyon yazılımcı projesi önemli bir proje.

12 Ekim 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Birçok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz” dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyonun başında ister istemez birtakım yan etkiler ortaya çıktığını, bunların geçici olduğunu belirterek, “İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde iş dünyası ile bir araya geldi.

 

Orta Vadeli Programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme, daha adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı olduğunu belirten Şimşek, bu hedeflerin makroekonomik altyapısını oluşturduklarını söyledi. En öncelikli hedeflerinin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Kalıcı refah artışı için, önünüzü görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için fiyat istikrarını sağlamamız lazım.” Dedi.

 

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi için mali disiplinin önemine dikkati çeken Şimşek, kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, mali alan oluşturulması halinde yapısal dönüşüme de kaynak ayırmış olacaklarını dile getirdi.

 

2025’TE ENFLASYONUN YÜZDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ HEDEFLENİYOR

 

Şimşek, bu sene mayıs ayına kadar dezenflasyonda geçiş döneminde olduklarını, şimdi dezenflasyon dönemine girdiklerini belirterek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustosta yüzde 52'ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Biz büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında bir oranla kapatacağız. Gelecek sene de enflasyon hedefimiz yüzde 20'nin altı. 2026 sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önceki cari açığının yüksek olduğunu anımsatarak, alınan tedbirlerle açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi.

 

ULUSLARARASI TANIMA GÖRE REZERV YETERLİLİĞİNE SAHİP ÜLKE KONUMUNA GELDİK

 

Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, net rezervlerin 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini ve söz konusu endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

 

Şimşek, uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğine sahip ülke konuma gelindiğine dikkati çekerek, “Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yıl ağustos ayında zirveye ulaşmıştı. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesinde çıkmıştı. KKM’den çıkışı biz önceliklendirdik. KKM’de 98 milyarlık bir düşüş oldu.” Dedi.

 

Geçen sene depreme yapılan harcamaların da etkisiyle artan bütçe açığını tedbirlerle yüzde 5,2’ye çektiklerini dile getiren Şimşek, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı.

 

“KARAMSARLIĞA HİÇ GEREK YOK”

 

Şimşek, Türkiye'nin dış finansmana erişiminin de gittikçe artmaya başladığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Şu an finansmana erişimde tabii ki zorlu bir süreç var, biz bunun farkındayız. Reel sektörünün finansmana erişimi ile ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bunların hepsi geçici. Program sayesinde enflasyon düşüyor, daha da düşecek. Bu sayede finansman maliyetleri de düşecek. Dolayısıyla karamsarlığa hiç gerek yok.”

 

Türkiye’nin 2024 yılı içerisinde 3 ayrı uluslararası derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke olduğunu belirten Şimşek, bu durumun güçlü ve tutarlı bir şekilde uygulanan programın sonucu olduğunu söyledi.

 

Şimşek, enflasyondaki düşünün sadece baz etkisi kaynaklı bir düşüş olmadığını ifade ederek, “Ciddi ve kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecindeyiz. Kararlılıkla bu programı uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki desteği çok güçlü ve desteğini net bir şekilde her fırsatta ifade ediyor.” Dedi.

 

“ENERJİDE DÖNÜŞÜM ZARURETTİR”

 

Şimşek, amaçlarından birisinin de sanayide katma değeri yükseltmek olduğuna dikkati çekerek, orta-yüksek ve yüksek teknoloji bileşenini yukarı çekmek için de programlarının olduğunu bildirdi.

 

Enerjide dönüşümün kendileri için öncelikli konularından birisi olduğunu ifade eden Şimşek, "Yenilenebilir enerji, yerel petrol ve doğalgaz kaynaklarının harekete geçirilmesi, mevcut kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması başta olmak üzere enerjide dönüşüm bizim için bir zarurettir." dedi.

 

Şimşek, dünyada yeni trendin yapay zeka olduğuna işaret ederek, bu konuda da gerekli yatırımları yapacaklarını ve yapay zekanın sağlayacağı verimliliği etkin bir şekilde kullanacaklarını bildirdi.

 

"TOPYEKÜN KALKINMA SAĞLAYACAĞIZ"

 

"Biraz sabırlı olun" diyen Şimşek, esnafın, çiftçinin, çalışanların yanında olduklarını söyledi. Enflasyonu indirerek emeklinin çalışanın kalıcı şekilde alım gücünü arttıracaklarının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Bizden de beklenen bu. Hayat pahalılığı ve enflasyon önemli bir sorun. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekün kalkınma sağlayacağız. Öngörülebilirliği artıracağız. En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025 yılı 2024’ten daha iyi olacak. 2026’da 2025’ten çok daha iyi olacak. Neden? Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Bir çok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz.”

 

Şimşek, uygulamakta oldukları programın sonuç vermeye başladığını, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamayı sürdüreceklerini söyledi. Program hedeflerini tutturmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Şimşek, OVP’nin devlet için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğinde olduğunu ifade etti.

 

“YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELLERİNİ ATIYORUZ”

 

Şimşek, "Dezenflasyonun başında ister istemez bir takım yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi geçici. İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz. Programdan sonuç aldıkça bütün sıkıntıların kaybolduğunu, rekabete, daha rahat ve uzun vadeli finansmana erişime ve daha güçlü bir yapıya doğru evrildiğine hepimiz şahit olacağız." diye konuştu.

 

AK Parti hükümetleri döneminde birçok alanda yapılan yatırımlara da değinen Şimşek, Kırıkkale'ye yapılan kamu yatırımları ve buradan sağlanan olumlu geri dönüşleri de anlattı.

 

Öte yandan, Bakan Şimşek, Valilik ziyaretinde Vali Mehmet Makas, vali yardımcıları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, AK Parti il başkanı Engin Pehlivanlı ve il protokolü tarafından karşılandı. Şimşek, daha sonra AK Parti İl başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Mehmet Şimşek enflasyon bütçe disiplin

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçıların Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar Euro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacağını bildirdi.



 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın konuya ilişkin paylaşımını alıntılayarak sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

 

Bakanlık olarak küresel ticaretteki dönüşüme uyum hedefleri doğrultusunda dijital ekonomi ve yeşil dönüşüme büyük önem verdiklerini belirten Bolat, bu süreçte ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini ifade etti.

 

Bolat, şunları kaydetti: "Türk Eximbank, yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçılarımızın Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar avro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacak. İhracatçılarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlık olarak, Türkiye'mizin küresel ticaret pazarındaki rekabet gücünü artıracak plan ve programları hayata geçirmeye, ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz."

27 Eylül 2024 Cuma