tatil-sepeti

İTO Başkanı Şekib Avdagiç:

- "Volkswagen'in Türkiye yatırımı, tek başına bile çok önemlidir. Bu diğer yabancı yatırımları da tetikleyecektir. Türkiye tecrübeli iş gücü, dinamik yatırım ortamı ile dünya için üreten bir merkeze dönüşmüştür"

- "Yıl sonunda otomotiv satışlarında 470-480 bin bandına gelebileceğimizi ve 500 bini yakalayacağımızı düşünüyorum"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Volkswagen'in (VW) Türkiye'ye yatırım yapacak olmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Bu, diğer yabancı yatırımları da tetikleyecektir. Türkiye tecrübeli iş gücü, dinamik yatırım ortamı ile dünya için üreten bir merkeze dönüşmüştür." dedi.

Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye otomotiv pazarında son 12-15 aydır ciddi bir düşüş yaşandığını ifade ederek, şu an yaşanan dengelenmenin ve ekonominin tekrar makul bir noktaya gelmesinin otomotivde ötelenmiş talebin tekrar gündeme gelmesine yol açtığını söyledi.

Taşıt alımında faizlerin indirilmesinin sektöre olumlu katkı sağlayacağını vurgulayan Avdagiç, "Şu anda ortaya konan yeni pakette, ben önümüzdeki 3 ayda bugüne kadar yapılan hesaplamalardan çok daha yüksek miktarlarda yurt içinde ötelenmiş talebin karşılanması noktasında bir netice alacağımızı öngörüyorum. Hem stokların eritilmesi ve hem de üretimin artmasına yönelik olumlu bir yansıması olacaktır. Yıl sonunda otomotiv satışlarında 470-480 bin bandına gelebileceğimizi ve 500 bini yakalayacağımızı düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Otomotivde faiz indirimi kampanyasının somut yansımalarını görmeye başladıklarını belirten Avdagiç, şunları kaydetti:

"Türkiye'de üretim yapan firmalar, tedarik sanayisinde olan firmalara zaten program artışlarını göndermeye başladı. Dolayısıyla bunun olumlu yansımalarını hemen gördük. Şu anda araç kiralama (rent a car) firmalarının taleplerinde ciddi bir artış olduğunu kendileriyle yaptığımız görüşmelerde görüyoruz. Hatta bir kısmı, taleplerinin tam olarak karşılanamadığını ifade ediyorlar. Bunların hepsi güzel haberler..."

VOLKSWAGEN'İN YAPACAĞI YATIRIM

Şekib Avdagiç, VW'nin Manisa'da yapacağı yatırıma da değindi. Şirketin Türkiye'ye yatırım yapmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Bu, diğer yabancı yatırımları da tetikleyecektir. Türkiye tecrübeli iş gücü, dinamik yatırım ortamı ile dünya için üreten bir merkeze dönüşmüştür. Türkiye'de üreten markalara VW'nin de eklenmesi son derece kayda değerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Büyük şirketlerin yatırım konusunda birçok unsuru dikkate aldığını belirten Avdagiç, "Bizim burada Bulgaristan ile mukayese edilmemiz gerçekten büyük bir haksızlıktı, otomotiv sektöründeki paydaşlar açısından büyük bir haksızlıktı. Bulgaristan'da bir tane otomobil fabrikası, bir tane otomotiv fabrikası yok. Yan sanayi konusunda bir kültürü ve altyapısı yok. Bir yurt içi pazarı yok. Şimdi bunların hepsi Bulgaristan'da yok ama Türkiye'de var." diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN YATIRIM AVANTAJLARI

Türkiye yan sanayisinin, hem güçlü yerli üreticiler hem de lojistik imkanları nedeniyle avantajlı konumda bulunduğunu vurgulayan Avdagiç, Türkiye'de yan sanayi ve tedarik sanayinin de çok etkin ve kuvvetli olduğunu söyledi.

Volkswagen'in yatırım konusunda Türkiye'yi tercih etmesinde Türkiye'nin öne çıkan özelliklerine değinen Avdagiç, şunları kaydetti:

"Birkaç maddede sıralayacak olursak; Türkiye'deki otomotiv tedarik sanayinin çok kuvvetli olması, Türkiye'nin sağladığı teşvik paketi, Türkiye'deki iç pazarın kuvvetli olması ve Türkiye'deki üretim metodolojisinin hızlı değişimlere çok açık olması şeklinde sıralayabiliriz. Ben ayrıca altını çizmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın bu konudaki tutumu ve desteği de bu konunun kotarılmasında çok önemli olmuştur. Kendilerine tekrardan teşekkür ediyorum."

Avdagiç, Türkiye'nin dış ticarette AB'nin 5'inci büyük partneri olduğunu anımsatarak, VW'nin yatırımda Türkiye'yi seçmesinin, bazı çevrelerin dillendirdiği "Türkiye, Avrupa için önemli mi?" şeklindeki soruya da bir cevap olduğunu söyledi.

06 Ekim 2019 Pazar

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi