Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, NGN It Vision 2024 etkinliğinde konuştu.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin bölgesel veri üssü olması ve veri merkezi sektörünün güçlendirilmesi için çalışmalarını çok boyutlu hale getirdiklerini belirterek, "2014'ten günümüze veri tabanı ve veri işleme alanına yönelik 22 Yatırım Teşvik Belgesi düzenledik. Bu 22 yatırımın toplam tutarı 500 milyon doları aşmakta." dedi.

 

Kacır, İstanbul'da düzenlenen NGN It Vision 2024 etkinliğinde yaptığı konuşmada, bu zirveyle özellikle bilişim teknolojilerindeki yeni yaklaşımları ve veri dünyasını değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi.

 

Sektörün önde gelen temsilcileriyle buluşup, işbirliği noktasında neler yapabileceklerini konuştuklarını belirten Kacır, Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunda iş insanlarının vizyonunu ve çabasını çok önemli bulduğunu ifade etti.

 

Kacır, günümüz dünyasında hızlı dönüşümlere tanık olunduğunu söyleyerek "Yakın geçmişte tecrübe ettiğimiz pandemi süreciyle, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel piyasalardaki dengesizliğin, ülkeleri derinden etkilediğini görüyoruz. Türkiye olarak içinde bulunduğumuz zorlu koşulları bugüne kadar devlet, millet el ele bertaraf ettik. Bu süreçlerden güçlenerek çıkmayı birlikte başardık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, bölgesinde güçlü, dünyada oyun kurucu bir role bürünen Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz." diye konuştu.

 

TÜRKİYE'DEN KİLİT TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ ÇIKARACAĞIZ

 

Türkiye'nin savunma sanayisinde İHA'ları ve SİHA'larıyla öncü ülkelerden olduğunu vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

 

"Ticari araç, beyaz eşya, güneş paneli üretiminde Avrupa lideriyiz. Yeni nesil sanayi politikamızın en somut örneklerinden biri olan yerli ve milli otomobilimiz TOGG artık yollarda. Son dönemde büyüme ve ihracat rekorlarına da yine birlikte imza attık. Geçtiğimiz yıl yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünler paylarını artırırken, 254 milyar dolar ile ülkemizin ihracat rekorunu kırdık. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisi, deprem felaketinin etkilerine rağmen yılın ikinci çeyreğinde de yüzde 3,8 büyüdü. Bu büyüme oranıyla OECD ülkeleri arasında en yüksek hızla büyüyen ikinci, G20 ülkeleri arasında ise üçüncü olduk. Böylece tüm olumsuz küresel gelişmelere rağmen ülkemiz son 3 yılda kesintisiz büyüme performansını sürdürmüş oldu.

 

Önümüzdeki dönemde Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, kritik teknolojilerde üretme ve geliştirme kabiliyetlerimizi perçinleyerek bu başarı hikayelerine hep birlikte yenilerini ekleyeceğiz. Yenilikçi ve yıkıcı teknolojilere odaklanarak Türkiye'den kilit teknoloji girişimleri çıkaracağız. Teknoloji trendlerine ayak uydurma çabasında olan değil, trendleri belirleyen bir Türkiye için çalışacağız. Veri teknolojilerine de bu gayret ve hassasiyetle yaklaşıyoruz. Yapay zeka alanında son yıllarda yaşanan gelişmelerin yanında; makine öğrenmesi, robotik, nesnelerin interneti, bulut bilişim başta olmak üzere yenilikçi teknolojilerde ve veri iletişim hızlarında yaşanan artış, küresel veri hacminde de pozitif bir etki oluşturuyor."

 

VERİDEN ÜLKEMİZ EKONOMİSİ İÇİN DEĞER OLUŞTURULMASI ADINA ÇALIŞMALARIMIZI HIZLANDIRACAĞIZ

 

Bakan Kacır, özellikle salgın süreci sonrasında artık hayatın parçası haline gelen uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim, e-ticaret, dijital sağlık uygulamalarının, veri depolanmasına, veri analizi yapmaya olan ihtiyacı daha da artırdığını söyledi.

 

2020 yılında küresel veri hacminin 64 zettabayt olduğunu hatırlatan Kacır, bu hacmin bu yıl 120 zettabayta ulaşması, 2030 yılında ise 660 zettabaytı yakalamasının beklendiğini dile getirdi.

 

Artan bu veri trafiğiyle verinin sadece analiz için bir araç olduğu zamanların da geride bırakıldığını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Veri dünyası, stratejilere şekil vermemizi sağlarken aynı zamanda geçmişten geleceğe ışık tutuyor. Bugün dünyanın en büyük 10 şirketi arasında olan 7 teknoloji şirketinin başarısının arkasında yatan temel unsurlar; veriden değer üretme becerisi ve farklı alanlardaki verileri birbiriyle ilişkilendirerek ekonomik değere dönüştürme başarısıdır. Veriye erişen ve onu doğru değerlendiren, sınıflandıran ve dönüştüren için başarı sınır tanımıyor. Bu noktada veri merkezi sektörünün önemi yadsınamaz bir gerçektir çünkü veri merkezlerine sahip olmak, ülkelerin dijital verilerini kendi kontrolü altında tutmalarına imkan sağlıyor.

 

Ulusal güvenlik ve veri gizliliği açısından da bu durum kritik bir önem arz etmekte. Bir anlamda 'dijital kale' olarak tabir edilen veri merkezleri, ekonomik açıdan da büyük değer taşıyor. Geçtiğimiz yıl veri merkezlerinin dünya pazarındaki büyüklüğü 270 milyar dolara ulaştı. 2030 yılında sektör büyüklüğünün 500 milyar doları aşması bekleniyor. Bu nedenle ülkemiz verisinin sınırlarımızda kalması ve bu veriden ülkemiz ekonomisi için değer oluşturulması adına çalışmalarımızı hızlandıracağız."

 

TÜRKİYE-BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ İŞBİRLİĞİNDE ÜLKEMİZE BÜYÜK ÖLÇEKLİ VERİ MERKEZLERİ KURULMASINDA ANLAŞMA SAĞLADIK

 

Kacır, TÜBİTAK bünyesinde bilişim alanında pek çok AR-GE projesini hayata geçirdiklerine değinerek "e-Devlet'in anahtarı olan akıllı çift tabanlı elektronik kimlik kartımızı daha fonksiyonlu, daha güvenli, uluslararası standartlara uyumlu ve yaygın hale getiriyoruz. Bulut Bilişim ve Büyük Veri Araştırma Laboratuvarı kapsamında yerli, milli ve güvenli bir bulut depolama ürünü olan Safir Depo'yu kullanıma sunuyoruz. Güvenli kurumsal mesajlaşma sistemiyle, kamu kurumlarımızda güvenli e-posta alışverişini daha da yaygınlaştırıyoruz. Yeni nesil dijital paramızı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası öncülüğünde geliştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yapay Zeka Araştırma Enstitüsünde finans teknolojileri, akıllı üretim teknolojileri, e-ticaret, eğitim gibi gelecekte bu alanda önemli yere sahip olacağını öngördükleri yüksek teknoloji sektörlerinde yetkinlik merkezlerini oluşturduklarını anlatan Kacır, şöyle devam etti:

 

"Bir yandan da Türkiye'nin bölgesel veri üssü olması ve veri merkezi sektörünün güçlendirilmesi için çalışmalarımızı çok boyutlu hale getiriyoruz. Uluslararası işbirlikleri için gerekli adımları atıyoruz. Temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanı'mızla birlikte gerçekleştirdiğimiz Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretinde, birçok alanda ortaklık imzaları atılırken, veri alanı da bunlardan biri oldu. Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri iş birliğinde ülkemize büyük ölçekli veri merkezleri kurulması yönünde anlaşma sağladık. Veri alanına yönelik gerçekleştirilecek bu yatırım, ülkemizin veri merkezi ekosisteminin ölçeğini genişletecek kritik bir adım olacak.

 

Diğer yandan yatırım teşviklerimizle ülkemizin veri merkezi altyapısını daha da güçlendireceğiz. Uluslararası standartları karşılayan ve 5 bin metrekarenin üzerinde beyaz alana sahip veri merkezi yatırımlarını öncelikli yatırımlar kapsamında teşvik ediyoruz. 2014'ten günümüze veri tabanı ve veri işleme alanına yönelik 22 Yatırım Teşvik Belgesi düzenledik. Bu 22 yatırımın toplam tutarı 500 milyon doları aşmakta. Bunlardan biri de Star of Bosphorus Veri Merkezi. Bu merkez, 16 megavat toplam gücü ve yaklaşık 5 bin metrekarelik beyaz alanda 2 binin üzerinde standart kabinetin işletimini gerçekleştiriyor. Bugün aynı zamanda dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Huawei ile bulut alanında stratejik bir işbirliği adımı atılıyor. Huawei'in ülkemize yatırım kararı vermiş olmasından da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 250 milyon dolarlık yatırım hedefiyle yola çıkan Huawei ile önümüzdeki dönemde de işbirliklerinin daha da artarak devamını diliyorum."

 

Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin küresel bir üretim üssüne dönüşmesi yolunda dijital dönüşümü bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirterek "Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda, sanayinin teknolojik dönüşümünün sağlanması, yenilikçilik ve tasarım kapasitesini artırarak nitelikli insan kaynağının geliştirilmesini planlıyoruz. Çağın gereklerine uygun yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim modellerinin dönüştürülmesi ve sürdürülebilir ilerleme adına toplum genelinde etkinlik gelişiminin sağlanması için hep birlikte daha çok çalışmayı hedefliyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda dijital dönüşüm dünyasında öncü ülkelerden biri haline gelmek için birlikte çalışalım." diye konuştu.

 

Bakan Kacır'ın konuşmasının ardından, NGN ve Huawei arasında Bakan Kacır ve iki şirketin yetkililerinin katılımıyla Stratejik İş Ortaklığı İmza Töreni gerçekleştirildi.

12 Ekim 2023 Perşembe

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma