tatil-sepeti

Türkiye, e-ihracata destek verirken, cari açığı düşürmek için e-ithalatı azaltacak yeni düzenlemeler de getiriyor. Kayıt dışı ekonomiyi önleyecek yeni e-ithalat düzenlemesiyle; imalatçılar, satıcılar, esnaf ve KOBİ’ler için istihdam ve üretimin yanısıra tüketicilerin de korunması hedefleniyor.


 



Düzenlemeyle, 30 Euro’yu geçen her ürün için AB’den gelen ürünlere yüzde 30, AB dışı ülkelerden gelenlere ise yüzde 60 vergi uygulanacak.

 

HABER: BARIŞ CABACI

 

e-ticaret pazarının büyüklüğü geçen yıl 5.7 trilyon dolara ulaştı. Bu rakamın 2024 sonunda yüzde 10 artarak 

6 trilyon doları aşması bekleniyor. Geleneksel ticaret hızla e-ticaret platformlarına yönelirken, Türkiye de bu dönüşümde önemli adımlar atıyor. Bu kapsamda, e-ihracat ve e-ithalata ilişkin düzenlemeler, 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program’da da yer aldı. Böylelikle üretim ve ihracattaki yerli katma değeri artıracak politikalara odaklanan Türkiye, e-ihracatı yükseltip, e-ithalatı azaltarak ticarette yeni döneme hazırlanıyor. Üstelik Türkiye, internet ortamında satılabilecek ürün üreten Çin’in ardından ikinci ülke konumunda.

 

DESTEKLERLE HEDEF YÜZDE 10

 

Ticaret Bakanlığı bu kapsamda, hem E-İhracat Destekleri Rehberi hem de Potansiyel E-İhracat Pazarları Raporu’nu yayımladı. Bu adımlarla, Türkiye’nin genel ihracatı içinde yüzde 1 olan e-ihracatın payının yüzde 10’a çıkarılması hedefleniyor. Yeni dönemde Ticaret Bakanlığı, Türkiye’de üretilen her ürünün ihracatına destek verileceğini belirterek, yerli üretimin önemine dikkat çekti. 

 

Toplam 9 e-ihracat desteğinin 8’i hayata geçirildi. Türkiye E-ihracat Platformu desteği ise şu anda platformun açılmasını bekliyor. 

 

VERGİ KAYBINA ÖNLEM

 

Geçen hafta Ticaret Bakanlığı, hem kayıt dışı ticareti önleyici hem de imalatçılar, satıcılar, esnaf ve KOBİ’ler için istihdamı ve üretimi destekleyici önemli bir karara imza attı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, son aylarda yurt dışından posta veya hızlı kargo yoluyla ülkeye gelen ticari amaçlı eşyalarla ilgili artan şikayetler üzerine harekete geçildiği bildirildi. Açıklamada, bu tür eşyaların kalite düşüklüğü nedeniyle tüketicilerden, ayrıca ithalatın hızlı artışı nedeniyle imalatçı ve satıcı esnaf, tacir ve KOBİ’lerden yoğun şikayetler alındığı belirtildi. Şikayetlerin büyük bir kısmı esnaf, ticaret ve sanayi odaları üzerinden iletilirken; üretim, vergi ve istihdam kayıplarına ilişkin endişeler dikkat çekti.  

 

21 AĞUSTOS’TA DEVREDE 

 

Bakanlığın, bu sorunların çözümüne yönelik olarak, yerli üreticilerin ve satıcıların rekabet gücünü artırmak, istihdamı ve tüketiciyi korumak ve üretimi teşvik etmek amacıyla yayımladığı 4458 Sayısı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı, 21 Ağustos’ta yürürlüğe girecek. Karara göre, yurt dışından sipariş edilen ürünlerin vergilerinde yüzde 66 ile yüzde 100 oranında artış yapıldı. Alışveriş limiti 150 Euro’dan 30 Euro’ya indirildi. Buna göre, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gerçek kişiye gelen ve değeri 30 Euro’yu geçmeyen eşya ile 1500 Euro’yu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın değeri üzerinden değerlendirme yapılacak. Ayrıca;

 

* Avrupa Birliği ülkelerinden gelen ürünlere uygulanan vergi 10 puan artarak yüzde 30’a yükselecek.

 

* Diğer ülkelerden gelen ürünlerde vergi yüzde 60’a yükselecek.

 

*  ÖTV Kanunu’na ekli listede yer alan eşya olması halinde belirtilen oranlara ilave yüzde 20 vergi alınacak.

 

*  30 kilogramı geçen ürünler hesaplanırken ek olarak yüzde 48 gümrük vergisi uygulanmaya devam edecek.

 

Tüketiciler, AB üyesi ülkelerden 1000 TL’lik ürün alırsa en az 1560 TL öderken diğer ülkelerden aldığı ürüne en az 1920 TL ödeyecek. Vergi oranları siteler analiz edilip minimum siparişe göre hesaplandı. Böylece tüketicilerin yurt içindeki ürünlere yönelmesiyle piyasanın korunması hedefleniyor. 

 

AB’DE E-İTHALAT MUAFİYETİ 2028’DE SON BULACAK

 

Avrupa Komisyonu, e-ticaret ithalat ürünlerine uygulanan 150 Euro’luk vergisiz eşiği kaldırmak istiyor. Financial Times ve diğer birçok haber kuruluşu, AB’nin 150 Euro altı ürünler için uyguladığı vergi muafiyetini sona erdirme önerisini gündeme getirdi. Bu öneri, ilk kez Mayıs 2023’te yayınlandı ve o zamandan beri Avrupa Konseyi’nde kabul süreci başladı. Bu düzenlemeye göre, ABD veya Çin’den online bir satıcıdan yapılan ithalatta, ithalat vergisi ödenecek. Ancak şu anda 150 Euro’ya kadar olan siparişler bu yükümlülükten muaf tutuluyor. Pratikte, AliExpress ve Temu gibi platformlardaki birçok satıcı, düşük ürün fiyatları nedeniyle ithalat vergisi ödemiyor. 

 

e-ticaret ithalatında 150 Euro’luk eşiğin kaldırılması, ithal edilen tüm malların AB’nin IOSS (Import One-Stop-Shop) sisteminden geçmesi gerekeceği anlamına geliyor. Bu durum daha düşük maliyetlere yol açacak ve AB içindeki işletmelerin idari yükünü azaltacak. Değişikliklerin alınan ilk kararla en geç 1 Mart 2028’e kadar yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu karar, daha da erken yürürlüğe girebilir.

 

ETKİN DENETİMİN ARTMASINI SAĞLAYACAK

 

e-ticaret ithalatı için alınan tedbirin hem tüccarı hem de tüketiciyi koruyacağını söyleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Torlak, kayıt dışının önlenmesi için de önemli bir adım olduğunu belirtti. Prof. Dr. Torlak, uygulamanın, ithalatın kontrol altına alınması ve yerli üreticilerin korunması amacını taşıdığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Yerli üreticilerin korunması önemli. Bu ürünler yerli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor. Bu tür düzenlemeler, yerli üreticilere nefes aldırarak, üretim ve istihdamı artırabilir. Kalite standartlarının düşük olması, tüketicilerin mağdur olmasına neden olabiliyor ve bu ürünlerin iadesinde süreler oldukça uzun. Yurt dışından gelen ürünlerin kalite kontrolleri sıkılaştırılmalı ve belirli standartlara uygun olup olmadığı denetlenmeli. Ürün ithalatının kontrolsüz artışı, ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemeden böyle bir adım atılması oldukça faydalı olabilir. Ülkeler, küresel ekonomide var olmak için böyle tedbirler almaya devam edecek. Bu, sadece Türkiye’de değil, AB’de de çeşitli Asya menşeli ürünlere uygulanıyor.”

 

HARCAMALAR 2 KAT ARTTI

 

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2024’ün 6 ayında yerli kartlar ile yurt dışından yapılan online alışveriş işlem sayısı yüzde 17 artarken, yapılan bu işlemlerin toplam tutarı ise yüzde 95 oranında yükseldi. BKM verilerine göre, Ocak-Haziran 2024 döneminde yerli kartlar ile yurt dışından yapılan online alışveriş tutarı 100 milyar TL’ye yaklaştı. 2023’ün aynı döneminde ise bu tutar 48 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti.

 

İŞLEM BAŞINA 20 DOLAR

 

Yerli kartlar ile yurt dışından yapılan online alışveriş tutarları, son 2 yılda döviz cinsinden de değişime uğradı. BKM verilerine göre, 2022’nin tamamında 49 milyar TL’lik harcama yapıldı. 2023’te gerçekleşen 115 milyar TL’lik harcama tutarı ise 4.8 milyar dolara denk gelmişti. 

 

Rakamlar, 2023’teki işlem başına TL tutarın 2022’ye göre yüzde 70’in üzerinde arttığını, işlem başına dolar tutarının ise yüzde 20’ye yakın artış gösterdiğini ortaya koyuyor. İşlem başına tutar, 2024’ün ilk 6 ayında hem TL hem de dolar cinsinden 2022’yi ve 2023’ü geride bıraktı.





12 Ağustos 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı