tatil-sepeti

HABER: BARIŞ CABACI

Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunlarından biri, gelişmiş ekonomiler tarafından uygulanan yaptırımlar. Ekonomik ve politik üstünlük kurmak için özellikle son 15 yılda daha sık uygulanan yaptırımlar, hem üreticilere hem de tedarikçilere olumsuz bir şekilde yansıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yaklaşık dörtte birini temsil eden ve 30 binden fazla yabancı sermayeli üyeye sahip olan İstanbul Ticaret Odası, uluslararası yaptırımlar konusunda üyelerini bilgilendirmek için bir webinar düzenledi. ‘Uluslararası Yaptırımların Türkiye’deki Şirketlere ve Türk Yatırımcılara Etkisi’ konulu webinarda, uluslararası yaptırımların gelişmekte olan ülkeleri ne boyutta etkileyebileceği ve şirketlerin olası yaptırımlar karşısında mevzuata uygun nasıl hareket etmesi gerektiği konuları ele alındı.

2021 SİNYALLERİ VERİLDİ

Webinarın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, ABD ve AB ülkeleri baştaolmak üzere gelişmiş ülkelerin sıklıkla kullandığı ekonomik yaptırımların, pandemi sürecinde de ekonomileri zayıflayan gelişmekte olan ülkelere karşı uygulandığını hatırlattı. Coşkun, “Bu yaptırımların 2021’de de devam edeceğinin sinyalleri verildi. CAATSA kapsamında Rusya, Kuzey Kore ve İran’dan savunma sanayi ürünü alan ülkelere ABD tarafından birçok yaptırım uygulanıyor. Bu durum, hem üreticileri hem de mal ve hizmet sağlayıcılarını etkiliyor” diye konuştu.

MEVZUATA UYGUN MODEL

Türk yatırımcıların da yaptırımlara dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Coşkun, şöyle devam etti: “ABD ve AB menşeli yaptırımların ihlali durumunda gerçek kişiler; ABD ya da AB ülkelerinde banka hesaplarının bloke edilmesi, ABD ve Schengen Vizesi iptali gibi yaptırımlarla karşılaşabilirler. Tüzel kişilerin ise döviz üzerinden ticaret yapmalarının engellenmesi ve yaptırım uygulanacak şirketler listesine alınması gibi yaptırımlara maruz kalmaları muhtemel görünüyor. Bu bağlamda özellikle İran, Ukrayna ve Sudan başta olmak üzere ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerde yaşanan durumlar analiz edilerek mevzuata uygun çalışma modelleri geliştirilmeli.”

KADEMELİ YAPTIRIMLAR

Aksan Danışmanlık Uluslararası Yaptırımlar Departmanı Yöneticisi Emre Akarkarasu da, şunları anlattı: “Gelişmiş ülkeler yaptırımları 1950’den itibaren sık sık kullanıyor. Son 15 yılda en çok kullanan ülke ise ABD oldu. Yaptırımlar genelde
tek kademeli. Ancak ABD yaptırımları, birincil ve ikincil yaptırımlar olarak iki kademeden oluşuyor. Birincil yaptırımlar, ABD vergi mükelleflerini ve yeşil kart sahiplerini doğrudan etkiliyor. 2018’de ABD eski Başkanı Trump tarafından getirilen ikincil yaptırımlar ise yaptırım listesinde bulunan kişi ya da kurumlarla faaliyet yapmayı tamamen yasaklıyor. Aksi durumda da cezai yaptırımlar uygulanıyor. İkincil yaptırımlarda ülke olarak ABD ile alakanız olmasa da listede yer alan kişi ya da kurumlarla işlem yapıldığında ambargoyu delmiş sayılıyorsunuz. Bu da sizin ticari ilişkilerde bulunduğunuz diğer firmalara olumsuz yönde yansıyabilir. Ayrıca bütün dünya genelinde banka hesaplarınız bloke edilebilir.”

YAPTIRIM LİSTELERİNE BAKIN

Yaptırımların son dönemde arttığını belirten Akarkarasu, 2020’de de sektörel yaptırımlar uygulanmaya başlandığına dikkat çekti. Akarkarasu, iş insanlarına da şu tavsiyelerde bulundu: “Yeni bir ticari anlaşmaya girerken, ticaret yapılacak kişi ya da kurumu önce iyi analiz edin. Yaptırım listesinde yer alıp almadığına bakın. Ticari faaliyette bulunduğunuz firmaları belirli aralıkla kontrol edin.”

Yaptırım listesindeki kişi ve kurumlar şu adresten kontrol edilebilir: https://sanctionssearch.ofac.treas.gov

NELER YAPTIRIM İHLALİ SAYILIYOR?

  • Finansal, ticari ürün ve teknolojik destek vermek
  • Mal ve hizmet ticareti yapmak
  • Yaptırıma tabi ülke, kurum ya da kişilere destek olmak
  • Sigortalama hizmetleri vermek

25 Ocak 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 3.25 değer kaybederek 9.351,22 puandan tamamladı.


 

BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 314,56 puan azaldı, toplam işlem hacmi 95 milyar lira oldu.

 

Bankacılık endeksi yüzde 4,58, holding endeksi yüzde 3,56 değer kaybetti.

 

Tüm sektör endeksleri gerilerken, en çok kaybettiren yüzde 5,77 ile madencilik oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapabileceği beklentilerini desteklemesi risk iştahını beslese de Avrupa'da resesyon endişelerinin güçlenmeye devam etmesi piyasaların yön bulmasını zorlaştırıyor.

 

Dünya genelinde enflasyonla mücadelede sona yaklaşılırken, ekonomilerin resesyona girmeden bu süreci atlatıp atlatamayacağı sorusu gündemdeki yerini koruyor.

 

Analistler, yarın yurt içinde ihracat rakamları, yurt dışında ise ABD'de ADP özel sektör istihdamı ve Avro Bölgesi'nde işsizlik oranının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.300 ve 9.200 puanın destek, 9.500 ve 9.600 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : Borsa BIST100

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş devam edecek ve milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

DİKKAT ÇEKEN ENFLASYON MESAJI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş devam edecek ve milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek" dedi.

Ekonomi ile ilgili önemli mesajlar veren Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

Reform programlarımız meyvelerini veriyor. Gündemimizdeki birçok meseleyi geride bıraktık. Merkez bankası 98,5 milyar dolar olan 156 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'nin artık rezerv meselesi yoktur. Cari açığı sürdürülebilir düzeye çektik. Gayretlerimiz ile 20 milyar dolar altına indi cari açık. İhracat 256 milyar dolar ile rekor kırdı. Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelir ile kapattık. 1 milyon 105 bin ilave istihdam oluşturduk. Milli gelirimiz 1 trilyon doları geçerek 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı.

"KREDİ NOTUMUZU 3 KURULUŞ YÜKSELTTİ"

Kredi notu 3 kuruluş tarafından yükseltilen ülke olduk. Türkiye'yi siyasi sebeplerle anılan gri listeden çıkardık. 114 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz vermedik. Kararlı duruşumuzla enflasyonda düşüş trendine girdik. Gıda enflasyonu 4 yıl sonra aylık bazda negatife geldi. Vatandaşımız çarşı pazarda bu düşüşü daha fazla hissedecektir.


01 Ekim 2024 Salı