Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Türkiye'nin üretim, AR-GE ve inovasyon alanında güçlü ekosistem kurduğunu belirterek, "Türkiye'nin yeşil dönüşümdeki başarısı, AB'nin karbon nötrlüğüne ulaşma hedeflerine önemli ölçüde katkıda bulunacak" dedi.


 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Brüksel'de düzenlenen Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ufuk Avrupa Proje Pazarı kapsamında "Yeşil Geleceğe Doğru: Avrupa Yeşil Mutabakatı" başlıklı programda konuştu.

 

Etkinliğin, Ufuk Avrupa Projesi kapsamında işbirliğini geliştirmeye, görüş alışverişinde bulunmaya ve sürdürülebilir kalkınma ve yeniliği ilerletmeye yönelik olduğuna işaret eden Kacır, "Türkiye, son 20 yılda özellikle üretim, AR-GE ve inovasyon alanında güçlü bir ekosistem oluşturdu." ifadesini kullandı.

 

Kacır, kritik teknolojilerin tüketicisi olmak yerine, bu teknolojileri geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülkeye dönüşmeye odaklandıklarına dikkati çekerek, "Bilim, teknoloji ve inovasyon alanında güçlü uluslararası işbirliğini bu vizyonun önemli bir bileşeni olarak görüyoruz." dedi.

 

AB'nin ithalat, ihracat ve yatırımlarda Türkiye'nin en önemli ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Kacır, "Geçen yıl sanayi ürünü ihracatımız yaklaşık 240 milyar dolara ulaştı ve bu ihracatın yaklaşık yüzde 41'i AB ülkelerine yapıldı. Türkiye'nin sanayi ürünü ithalatı ise 261 milyar doları buldu ve bunun yaklaşık 3'te 1'i AB'den geldi." şeklinde konuştu.

 

Bakan Kacır, "Türkiye, stratejik coğrafi konumu, gelişmiş fiziki ve teknolojik altyapısı ve nitelikli iş gücü sayesinde AB'nin endüstriyel değer zincirlerinde önemli bir rol oynamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Sektörlerin rekabet gücünü korumak ve çocuklara yaşanabilir bir gelecek sağlamak için Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın ilerleyişini dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Bakan Kacır, "Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda kendi programlarımız, teşvik ve finansman mekanizmalarımızla sürdürülebilir üretimi gündemimizde sürekli ön planda tutuyoruz." dedi.

 

Kacır, "Türkiye, güneş paneli üretiminde Avrupa'da lider, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor. Güneş enerjisinin yanı sıra rüzgar enerjisinden de aktif olarak faydalanmaya devam ediyoruz. Bugün, Türkiye rüzgar enerjisi sektörü, yıllık cirosu 1,5 milyar avro olan dev bir sektöre dönüştü." diye konuştu.

 

"YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN, İŞBİRLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNDUĞUNA İNANIYORUZ"

 

Bakan Kacır, demir-çelik, alüminyum, çimento, kimya, plastik ve gübre gibi sektörlere yönelik TÜBİTAK aracılığıyla yeşil büyüme teknoloji yol haritası çalışmaları yürüttüklerini, bu yol haritalarının emisyonları azaltmak için mevcut en iyi teknikleri, yeni ve daha temiz üretim teknolojilerini belirleyeceğini söyledi.

 

Uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkileri de eylem planında belirtilen hedefleri karşılayacak şekilde uyarladıklarına dikkati çeken Kacır, çelik, alüminyum ve çimento sektörlerinin düşük karbonlu dönüşümüne yönelik yol haritaları geliştirmek amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 3 ayrı projede işbirliği yaptıklarını anlattı.

 

Bakan Kacır, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamındaki bir diğer önemli sektör olan gübre alanında da EBRD ile benzer bir projeyi yakın zamanda başlatmayı planladıklarını dile getirdi.

 

Dünya Bankası ile Türk sanayisinin yeşil dönüşümünü ilerletmeye yönelik Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'nin lansmanını gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Kacır, Dünya Bankası ile yapılan bir diğer işbirliğinin de Türkiye'deki organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesine odaklanarak verimliliklerinin, çevresel sürdürülebilirliklerinin ve rekabet güçlerinin artırılması yönü olduğunu, bu iki programa toplam 750 milyon dolar kaynak sağlandığını söyledi.

 

Kacır, "AB'nin güçlü bir ortağı olan Türkiye'nin yeşil dönüşümdeki başarısı, AB'nin karbon nötrlüğüne ulaşma hedeflerine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır. Ayrıca yeşil dönüşümün, gelecek nesillere daha çevreci bir dünya bırakmayı amaçlayan Türkiye ile AB arasında işbirliği için önemli fırsatlar sunduğuna inanıyoruz." dedi.

 

AB'nin bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki uzmanlığından yararlanmaya büyük önem verdiklerini belirten Kacır, bu ekosisteme anlamlı biçimde katkı sağlamaya kararlı olduklarını vurguladı.

 

Bakan Kacır, 2014-2020 Ufuk 2020 Programı kapsamında Türkiye'deki paydaşların 958 inovasyon projesine katılarak AR-GE ve inovasyon ekosistemine 296 milyon avro katkı sağladığını, özellikle Türkiye liderliğindeki çok ortaklı projelerin sayısının 7'den 36'ya çıktığını ifade etti.

 

"ORTAK ÇABALARIMIZ, ÖNEMLİ PROJELERİN HAYATA GEÇİRİLMESİNE YOL AÇTI"

 

Türkiye'nin, çerçeve programlarının uygulanmasında edindiği deneyim, dijital uzmanlık ve bilgi birikimi ile Dijital Avrupa Programı'nda da yer aldığına dikkati çeken Kacır, "Dijital Avrupa Programı, AB ekonomisi ve toplumuyla entegrasyonumuzda yeni yolların önünü açacak." dedi.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, programın sadece araştırma ve yenilik için önemli miktarda fon sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda Türk araştırmacılara, kurumlara ve şirketlere, Avrupalı meslektaşlarıyla işbirliği yaparak projeleri için hayati önem taşıyan kaynakları elde etmeleri için dikkate değer bir fırsat sunduğunu söyledi.

 

Şu ana kadar Türkiye'den aktörlerin 400'den fazla projede yer aldığı ve yaklaşık 200 milyon avrodan fazla hibe almaya hak kazandığı bilgisini paylaşan Kacır, "Ortak çabalarımız, gelecek nesillerin refahı için hayati önem taşıyan önemli projelerin hayata geçirilmesine yol açtı." ifadesini kullandı.

 

Bakan Kacır, "Türkiye'nin ilk hidrojen vadisini kurmak için Avrupalı araştırmacılarla birlikte çalışıyoruz." dedi.

 

Türk AR-GE ve inovasyon ekosistemlerini Avrupa'dakilerle uyumlu hale getirme konusunda kararlı olduklarını belirten Kacır, Avrupa ve Türkiye'den akademisyenlerin, sektör uzmanlarının, kamu kurumu ve STK temsilcilerinin bir araya geldiği bugünkü buluşmanın, yeni ortaklıklar için güçlü bir temel oluşturduğunu kaydetti.

 

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve AB kurumlarından temsilcilerin de iştirak ettiği programda 37 ülkeden yaklaşık 500 katılımcı yer aldı.

 

Brüksel'de etkinliğin gerçekleştirildiği otelin önünde 17'nci Doğu-Batı Dostluk Rallisi Kapanış Töreni düzenlendi.

 

Törene katılan Bakan Kacır, ralli araçlarından birinin şoför koltuğuna oturdu ve Büyükelçi Kaymakcı ile bir sonraki toplantısına üstü açık otomobili sürerek geçti.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, temasları kapsamında Belçika'nın Leuven şehrinde nanoelektronik ve çip gibi dijital teknolojiler alanında faaliyet gösteren AR-GE kuruluşu IMEC'i ziyaret edecek.

16 Kasım 2023 Perşembe

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma