tatil-sepeti

HABER: E. SAHRA ÖZTÜRK

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından 2023 yılında yüzde 100 nakitsiz ödemeyi hayata geçirmeyi hedefleyen ve ­‘Türkiye’nin ödeme yöntemi’ olarak tanımlanan TROY, geçen yıl kullanımını 8’e katladı. Anadolu’da büyüyen ve dünyada da geçerli olan TROY’un kısa sürede gerçekleşen başarı hikayesini ve yeni hedeflerini, BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko’ya sorduk:

TROY nedir ve ne zaman faaliyete geçti?

Türkiye bankacılık ve finans sektörünün ortak çabalarıyla Nisan 2016’da Bankalararası Kart Merkezi (BKM) çatısı altında hayata geçirilenTürkiye’nin ödeme yöntemi TROY, banka kartı, kredi kartı ve ön ödemeli kartların sağ alt köşesinde yer alıyor. TROY sayesinde ödeme yapma ya da ATM’den para çekme gibi işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. İşte TROY da bu işlemlerin yapılabilmesi için gerekli teknolojiyi sunan bir Türk markası.

TÜRKİYE’YE ÖZEL

İsimlendirme olarak neden TROY ve TROY neyi amaçlıyor?

TROY,adını ‘Türkiye’nin ödeme yöntemi’nden (Türkiye: TR, Ödeme: O, Yöntemi: Y) alıyor. TROY’u Türk mühendisleri, Türkiye’ye özel, bize özel olarak geliştirdi. Çünkü bizi en iyi bizden biri anlar, bize özel çözümler getirir. TROY’un amacı da Türkiye’de kartlı ödemeleri kullanmayan kişilere ulaşmak, bu kişileri finansal okuryazarlık yolunda atılacak ilk adım olan kartlı ödemelerle tanıştırmak.

DÜNYA STANDARTLARI

TROY’un diğer ödeme yöntemlerinden farkı ne?

Tüketici tarafında yaptığımız araştırmalar, ödeme yöntemlerinin ­TROY gibi şemaların tüketici tercihi açısından yeterli algıyı oluşturmadığını ortaya koydu. Puan ya da indirim gibi sadakat programları tüketici nezdinde daha yüksek tercih algısına sahip. TROY’un konumu ise farklı; zira TROY kartlı ödemeler için bir platform sağlayıcı. TROY, dünya standartlarında, dünyadaki örneklerle aynı hizmeti vererek sektörel verimliliği sağlayacak. TROY’un doğrudan faydasını ödeme sistemleri görecek ve bu da uzun vadede Türkiye’ye kazandıracak.

KENDİ TEKNOLOJİMİZ

Güvenli ödemede TROY’un performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kartlı ödeme sistemleri, titizlikle tasarlanan kurallar etrafında çalışır. Bir işlem yapıldığında, kartlı ödeme çok hızlı ve akıcı bir süreçle gerçekleşir. Bu hız ve akıcılığın sürdürülebilir olması için kusursuz işleyen altyapı, kural takibi ve denetimler gerekir.

TROY ile ülke olarak ödeme sistemlerinde kendi teknolojimizi üretebiliyoruz.

Türkiye; insan kalitesi, teknoloji ve bilgi birikimi boyutlarında bankacılık ve ödeme sistemleri alanında dünyanın önde gelen ülkesi ve pazarıdır. Sektörümüz tüm bu yönleriyle uluslararası alanda da örnek teşkil ediyor. Türkiye, TROY ile birlikte tüm bu açılardan sahip olduğu yeterlilikleri, hassasiyet ve özen gerektiren bir ekosistemde markaya dönüştürdü ve ödeme sistemleri alanında kendi teknoloji ve bilgi birikimini üretebilir hale geldi.

TÜRKİYE’Yİ KAPSIYOR

Bireysel ve kurumsal kullanımlar arasında gerek hizmet gerek kullanım açısından farklılıklar var mı?

Üyelerimiz, kullanıcılara sunulan TROY logolu kartları müşteri kitlelerine ve ürün segmentasyonlarına göre kendileri belirliyor. TROY olarak bizim üzerimize düşen ise tüm Türkiye’ye hitap etmek, tüm Türkiye’yi kapsayan çözümler için çalışmak. Örneğin; ne kadar güzeldir ki, bugün e-sporla ilgilenen gençler TROY logolu ön ödemeli kartlarını kullanırken, çiftçilerimiz TROY logolu banka kartlarıyla mahsul ödemelerini alıyor, KOBİ’lerimiz TROY logolu kredi kartlarıyla mal alımı yapıyor.

DÜNYADA DA GEÇERLİ

TROY her bankada geçerli mi? Aynı zamanda yurtdışı kullanımlarında da anlaşmaları var mı? Her ülkede mevcut mu?

Bankacılık ve ödemeler sektörünün yüzde 100’ü TROY üyesi, kart basan üye sayısı ise 18’i banka, 3’ü elektronik para kuruluşu olmak üzere toplamda 21. Öte yandan 185 ülkede, 26 milyonun üzerinde alışveriş noktasında ve 1.1 milyonun üzerinde ATM’de geçerli global bir ödeme kuruluşu olan Discover ile 2017 yılında işbirliği yaptık ve TROY kullanıcılarının uluslararası işlemlerde de TROY logolu kart kullanabilmesini sağladık. Discover işbirliğiyle yurtdışında da varız.

HER 4 KARTTAN BİRİ TROY!

TROY kullanımının değerlerini rakamsal olarak ifade edebilir misiniz ve beklenilen hedef nedir?

TROY, bugün itibarıyla 8 milyon kart adedine ulaştı. 2018 yılında cüzdanlarda yer alan her 4 karttan 1’i TROY logolu oldu. TROY olarak hedefimiz, daha önce de belirttiğim gibi finansal kapsayıcılığı artırarak henüz kartlı ödemelerle tanışmamış 20 milyonu aşkın kişiye temas etmek. TROY’un ulaştığı 8 milyonun büyük çoğunluğu ise daha önce hiç kart kullanmamış kişilerden oluşuyor. Tüm bunlar da finansal kapsayıcılık anlamında ulaşmak istediğimiz hedefle uyumlu olduğumuzun net bir göstergesi. Önümüzdeki dönemde de daha fazla kişiye ulaşmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken de sadece üyelerimizle değil, pek çok sektörde karar verici isimler ve resmi kurumlarla birlikte toplumun kart kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi ve kart kullanımının yaygınlaştırılması için omuz omuza çalışmaya devam ediyoruz. 2019 yılı için hedefimiz ise 17 milyon kartın sağ alt köşesine yerleşmek.
İşlem tutarlarını incelediğimizde, işlemlerin yüzde 70’ini, ‘mikro ödemeler’ olarak adlandırdığımız 50 TL altı işlemlerin oluşturduğunu görüyoruz.
Bu durum, TROY logolu kartların harcama aracı olmaktan ziyade ödeme aracı olarak kullanıldığının diğer bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.

23 MİLYARLIK İŞLEM HACMİ

TROY’un pazar payı ve penetrasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

2018 yılında TROY logolu kartlarla yapılan işlem adedi 100 milyona, işlem hacmi ise 23 milyar TL’ye ulaştı. 2017 yılında TROY logolu kartlarla 13 milyon adet işlemin gerçekleştiği dikkate alındığında, TROY kartların kullanımı 2018 yılında yaklaşık 8 katına çıktı. Bundan daha da önemlisi bu hızlı artış sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi 3 büyük ilden değil; Antalya, Adana, Bursa, Kayseri ve Konya gibi Anadolu illerinden kaynaklı. TROY’un son derece hızlı bir biçimde penetrasyon oranını artırmasını, önümüzdeki birkaç yıl içinde kartlı ödemeyle tanışmamış çok daha fazla kişiye ulaşacağımızın güçlü bir işareti olarak değerlendiriyorum.

TROY kartlarından birine sahip olmak için nereye ve nasıl başvuru yapmamız gerekir?

TROY logolu kart sahibi olmak çok kolay. İşbirliği yaptığımız 18 banka ve 3 elektronik para kuruluşuna başvurarak TROY logolu kartınızı hemen alabilirsiniz.

TROY İNOVASYON MERKEZİ

Küresel boyutta her işlem dijitalleşirken (örneğin Çin’deki uygulamalar gibi) bu kart sistemi daha ne kadar sürecek? Buna dair bir analizde bulunabilir misiniz? TROY da bu kapsamda dijital dönüşüme uyum sağlayacak mı?

Bizim için kritik olan adet ya da tutar bazlı büyümeden ziyade çıkardığımız bir ürün ya da hizmetin toplumsal faydaya dönüşmesi, yenilikçi ürünlerin hızlı bir şekilde pazara sunulması ve yeni teknolojilere herkesin ulaşması. Bu nedenle, TROY’la eş zamanlı olarak TROY çatısı altında TROY İnovasyon Merkezi’ni kurduk.

KAREKODLA ÖDEME

Diğer bir çalışmamız da karekodla ödeme. Yine karta gerek duymaksızın, cep telefonunuzla okutacağınız karekod sayesinde aynen Çin örneğinde olduğu gibi ödeme yapabilirsiniz. Ayrıca, ‘giyilebilir teknolojiler’ ve ‘nesnelerin interneti’ de halihazırda üzerinde çalıştığımız diğer konular arasında yer alıyor.
Bu çalışmaları yaparken insan hayatına dokunarak dijital dönüşüme öncülük etmeye ve ülkeye katkı sağlamaya odaklanıyoruz. Bu teknolojileri; yenilikçi teknolojilere henüz erişememiş kişiler için, gençlerimizin dijital dünyaya adım atmaları için, işletmelerimizin daha fazla kişiye ulaşarak daha fazla ürün ve hizmet satabilmeleri için kullanalım ve tüm bunlarla Türkiye’nin her köşesinde dijital dönüşüme öncülük edelim istiyoruz.

MOBİL ÖDEME

İlk çalışmamız olan mobil ödeme şu an kullanımda ve bu teknoloji sayesinde hem iOS hem de Android cihazlarda cep telefonuyla temassız, hızlı ve güvenli ödeme imkanı sunuyoruz.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

Etiketler : Röportaj

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Environics, planlanmamış bakım ihtiyaçlarının önüne geçilmesini ve süreçlerdeki olası problemlerin tespit edilmesini sağlayan kestirimci bakım uygulamaları ile sanayi sektörüne hizmet veriyor. Girişimin Ar-Ge ürünlerinden Forwebb, otonom (insansız) vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak tasarlanan Forwebb’in, iki yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılarla buluşturulması planlanıyor. Girişimin kurucu ortaklarından Tarık Uçar, kuruluş hikayelerini ve Forwebb’i, İstanbul Ticaret’e anlattı.

ARIZALAR İÇİN ALGORİTMA

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Yaklaşık 15 yıllık çalışma hayatımın tamamını, ticaretle uğraşarak geçirmiş bir mühendisim. Kariyerim, kimya sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizin, satış ve pazarlama departmanında başladı. Çalışma hayatım boyunca akademik camiadan hiç ayrılmadım. Çevre mühendisliği bölümünde yaptığım yüksek lisans ve genetik alanındaki doktora sonrasında, tarımsal biyoteknoloji dalında doktora öğrencisi olarak araştırmalarıma devam ediyorum. Ortaokuldan arkadaşım Dr. Öğr. Üyesi A. Kubilay Ovacıklı ile 2019 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknopark bünyesinde bir startup kurduk.

Kubilay Ovacıklı, yüksek lisans ve doktora eğitimi için yerleştiği İsveç’te, endüstride kullanılan motor, pompa, fan, redüktör gibi dönerek hareket eden ekipmanlarda oluşabilecek arızaları insan eli değmeden analiz ve teşhis edebilecek otonom bir algoritma geliştirdi. Üzerine dokuz da uluslararası akademik makale yayınladığı bu algoritmasıyla birlikte 2017 yılında, tersine beyin göçü ile memlekete döndü. Yaklaşık iki yıl kadar fizibilitesini çalıştıktan sonra Environics Uygulamalı Bilimler A.Ş. adıyla şirketimizi kurduk ve bu teknolojiyi sanayimizin kullanımına sunduk.

KESTİRİMCİ BAKIM

Environics olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Şirketimizin akademik uzmanlığını sinyal işleme (vibrasyon, ultrason, akustik), faaliyet alanını kestirimci bakım uygulamaları olarak tanımlıyoruz. Sinyal işleme ve kestirimci bakım alanlarında yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetleri ve satışa sunduğumuz Ar-Ge ürünlerimizin yanı sıra, yine kestirimci bakım alanında faaliyet gösteren, dört ülkeden dört global firmayı, Türkiye ve Azerbaycan distribütörleri olarak temsil ediyoruz. Kestirimci bakım, istenmeyen duruşların ekonomik kayıplara sebep olduğu tüm endüstriyel tesisler için kritik önem taşıyor.

MALİYETLİ VE UZUN SÜREÇ

Bu alanda bir girişimi hayata geçirmenizdeki sebepler neler?

Rekabetin her geçen gün kızıştığı üretim sektöründe artık hiçbir işletme, yaşadığı arızalardan kaynaklı beklenmedik bir duruş veya üretim kaybı istemiyor. Bu problemlerin sebep olduğu ekonomik kayıplar çok büyük ve ürün maliyetlerini artırıyor. Kestirimci bakım veya güvenilirlik, artık birçok endüstriyel tesisin aşina olduğu kelimeler. Üretim ekipmanlarında başa gelebilecek arızaları önceden teşhis edebilmeyi, mümkünse arızaları veya bakım duruşlarını öteleyebilmeyi, bakım faaliyetlerini ise en doğru zamanda, en uygun maliyetler ile yapabilmeyi ifade ediyor bu kelimeler. Ancak yalnız Türkiye’de değil, dünyada da kestirimci bakım teknolojileri çoğunlukla insan bilgi ve tecrübesine bağımlı. Endüstriyel tesislerdeki döner ekipmanlarda arıza tespitleri, genellikle vibrasyon analiz cihazları denen makinalar ile yapılan ölçümler ve vibrasyon analistlerinin bu verileri yorumlaması ile ortaya çıkarılıyor. Vibrasyon analizi eğitimlerinin maliyetli ve uzun süreçler olduğu biliniyor. Bu sebeple her işletmede bir vibrasyon analisti bulunamıyor. Böyle işletmeler genellikle kestirimci bakım uygulamalarından mahrum kalıyor. Diğer yandan, bir vibrasyon analistinin yorumladığı raporun, her zaman subjektif olacağını da kabul etmek gerekir. Sıkça rastlanan bir diğer sorun ise vibrasyon analistinin işinden ayrılması ve kullandığı donanımların atıl şekilde kalması.

EKONOMİK ÇÖZÜM

Forwebb ürünü nasıl ortaya çıktı?

İşte, öyle bir çözüm bulmalıyız ki; vibrasyon analizi ve kestirimci bakım dünyanın her yerinde insandan bağımsız olarak standardize edilsin, üstelik bir vibrasyon analisti olmasa da işletmeler ekonomik olarak bu çözümlere erişebilsin diyerek yola çıktık ve Forwebb’i tasarladık. Forwebb, otonom vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın neresinde olursanız olun, hangi tür vibrasyon analiz cihazlarını veya araçlarını kullanırsanız kullanın, verilerinizi sisteme yüklüyorsunuz, birkaç basit soruya cevap veriyorsunuz ve saniyeler içerisinde ekipmanlarınızın sağlık durumlarını gösteren bir rapor alabiliyorsunuz.

İKİ YILDA AVRUPA VE ABD’YE AÇILACAĞIZ

Hedefleriniz neler?

Çatı şirketimiz Environics, Türkiye’de kestirimci bakım alanında bilimin ve teknolojinin ulaştığı son noktada yer alan ürün ve hizmetleri sunuyor olması ile tanındı. Aynı algıyı, global operasyonlarımızda da oluşturmak için gayret ediyoruz. BTM ile işbirliği halinde yürüttüğümüz projemiz Forwebb ise doğrudan global hedeflerle doğan bir marka. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak konumlandırılacak. Forwebb için belirlediğimiz hedef, ilk 2 yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılar ile buluşabilmek.

MAKİNA ÖĞRENMEYE GEREK YOK

Benzer girişimlerden hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz?

Kestirimci bakımda insan faktörünü azaltmaya yönelik çalışmalar tüm dünyada yürütülüyor. Bulut üzerinde makina öğrenmesi ile çalışan birtakım ürünler de mevcut. Ancak bunlardan faydalanmak istiyorsanız, o firmanın donanımlarını kullanmak mecburiyetindesiniz. Dolayısıyla yine bir bağımlılık söz konusu. Forwebb, bir otonom analiz algoritması. En büyük farkı ise makina öğrenmesine ihtiyaç duymuyor oluşu ve kullanmak için bizden bir donanım satın almak zorunda olmayışınız. Dilediğiniz vibrasyon sensörü veya vibrasyon analiz cihazı ile topladığınız veriyi kullanarak, analiz raporu alabiliyorsunuz.

BTM, BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR KÜTÜPHANE

BTM ile yollarınız nasıl kesişti?

Davet edildiğim, ekonomi ve teknolojik gelişmeler hakkındaki bir TV programında, girişimleri BTM’de yer alan bazı konuklarla sohbet etme fırsatım oldu. BTM’yi, girişimlerini nasıl desteklediğini, onlara neler kazandırabildiğini bu sohbet esnasında öğrendim ve aynı gün katılım için başvuruda bulunduk. BTM, bizim için büyük bir kütüphane gibi. Çok geniş bir bilgi ve tecrübeler havuzu. Şirketimiz globalleşme sürecine başlıyor ve bu süreç boyunca hem operasyonel faaliyetler hakkında bilgiye hem de yatırımcı desteğine ihtiyaç duyuyoruz. BTM, her iki konuda da yol gösterici olarak yanımızda yer alıyor.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj

Cet Kompozit, kompozit parça üreten sektörler için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerini hazır altyapısı ile sunan ve böylece teknoloji transferine olanak sağlayan ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Bu konsept ile üretici firmalar; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Üretim maliyeti de önemli oranda azalacak. Fabrika kuran fabrika olarak nitelendirilen tesisin bir hedefi de dışa bağımlılığı azaltmak.

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Türkiye’deki ilk ve tek yerli epoksi reçine sentezini yapan Cet Kompozit ve Epoksi Teknolojileri A.Ş., kompozit parça üreten sektörler için ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Yeni fabrikaların kurulmasını sağlayacak bu fabrika, kompozit sektörünün ihtiyacı olan Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını gerçekleştirecek. Yılsonunda faaliyete geçecek fabrika ile üretici; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Bu sayede üretim maliyetleri de büyük ölçüde düşecek.

Mısır, Almanya, İngiltere ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu 15 ülkeye ihracat yapan Cet Kompozit’in hedefi, Türkiye’nin epoksi reçine ithalatından kaynaklanan cari açığının en az dörtte birini kapatmak. İstanbul Ticaret’in sorularını Cet Kompozit’in kurucusu, yüksek endüstri mühendisi Ömer Güven cevapladı.

İLK EPOKSİ REÇİNE SENTEZİ

CET Kompozit ne üretiyor?

Türkiye’nin ilk ve tek yerli performans epoksi sistemlerini üretiyoruz. Ülkemizde bugüne dek üretilmemiş bu kimyasalların sentez, modifikasyon ve formülasyonunu yapıp seri üretimini yerli teknolojilerle gerçekleştiriyoruz. İlk epoksi reçine sentezi ile ISIF 2022 Ödülü’nü aldık. Türkiye’yi uzay programında yerli epoksi kullanabilecek seviyeye getirdik.

ÜSTÜN ÖZELLİKLER

Epoksi nedir?

Farklı yüzeylerle farklı ürünleri birleştiren, malzemelerin karakterini bozmadan birçok üstün özellik kazandıran sentetik veyabiobazlı yapıştırıcılardır.

HAFİF VE GÜÇLÜ

Nerede kullanılır?

Savunma, denizcilik, havacılık, otomotiv, enerji, uzay, elektronik, inşaat, boya gibi pek çok alanda kullanılıyor. Mesela uçak, gemi ve otomobillerin hafif ve sağlam olmaları epoksi bazlı kompozit malzemelerle sağlanıyor. Korozyona karşı kullanılıyorlar. Neme, ısıya, kimyasallara ve aşınmaya karşı mükemmel direnç gösteriyorlar.

MÜŞTERİYE ÖZEL ÜRETİM

Özel üretiminiz var mı?

Polimer sistemlerdeki teknik bilgimiz sayesinde müşteriye özel üretimler yapabiliyoruz. Müşterimizin endüstriyel ihtiyaçlarını belirleyip, sorunları için katma değerli çözümler üretiyoruz. Parkur kurup, istediği ürünü birlikte üretiyoruz. Fizibilite analizini birlikte yapıyor, seri üretimi birlikte kurguluyoruz.Müşterilerimizin endüstriyel ihtiyaçlarını çözüp, rekabet gücünü artırdığımız için Teknopark İstanbul’un en hızlı büyüyen şirketiyiz.

110 YERLİ ÜRÜN

Yerli kaç sistem geliştirdiniz?

Öncelikle havacılık ve uzay sanayinde kullanılan bazı epoksileri yerlileştirdik. Rakip şirketlerin dayattığı son kullanıcı ve proje bilgilerinin hammadde üreticisine verilme zorunluluğunu da ortadan kaldırdık. Katma değer sağlayan 110 yerli ürün geliştirdik.

400 ürün formülünü yerlileştirdik. Türkiye’de üretilmeyen 2 adet baz reçineyi sentezledik. Böylece müşterilerimiz benzersiz, kopyalanamaz üretimler yapabilmeye başladı. Hedefimiz, 160 milyon dolara yaklaşan epoksi ithalatını yerli teknolojiyle azaltıp, kendi geliştirdiğimiz teknolojilerin ihracatını artırmak.

PANDEMİDE ARTAN İHRACAT

Pandemi döneminde ihracat yapmayı nasıl başardınız?

Covid-19 pandemisinde dünya devleri epoksi tedarikinde sorunlar yaşadı, müşterilerine malzeme veremedi. Onların yerine, Cet Kompozit olarak dünyaya epoksi malzeme ihraç ettik. İç piyasanın da ihtiyacını karşıladık ve böylece Türkiye’de epoksi kullanan birçok sektör üretim kısıtlamasına gitmeden ihracatına devam etti. İşlerimizi hızla büyüttük. Bazı hammaddelerde de yerli kaynaklarımızı kullanarak, operasyonel kalabildik.

SAHA’DAN DESTEK

Destek aldınız mı?

2021 yılında yabancı bir yatırım fonundan yatırım aldık. Ayrıca SAHA İstanbul’un savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinde yerli ve milli projelerin geliştirilmesi için başlattığı ‘SAHA Girişim’ programına seçildik. Yatırımcı görüşmelerine hazırlanma, hukuki ve teknik danışmanlık gibi konularda destek alacağız.

BAĞIMLILIĞI BİTİRDİK

Ağırlık azaltma istenen insansız kara, deniz ve hava platformlarında metalden, kompozite geçişlerde stratejik ambargolar yaşanırken, biz kompozit üreticilerinin yurt dışına bağımlılığını bitirdik. Yüksek performanslı epoksi reçinelerle kendi tasarımcılarımız çok yüksek irtifalara çıkabilen, çok derin sulara inebilen sistemler tasarlıyor.

BALİSTİK ZIRH PERFORMANSI

“Balistik zırhlar için tedarik ettiğimiz ürünlerin sahadaki yüksek performansı, tekrar sipariş verilmesini sağladı. Tedarik süreçlerini hızlandırmamız, müşterilerimizin yeni üretim yatırımları yapmasına imkan verdi.”

ÇOK REKABETÇİYİZ

“İngiltere’de kurduğumuz ofisle Türkiye’de ulaştığımız başarıyı yurt dışında tekrarlamayı planlıyoruz. Ana üstünlüğümüz fiyat performans bareminde. Ayrıca kalite ve esnek üretimde de dünyada çok rekabetçiyiz. Prosese özel ürünler geliştirip, esnek üretimler yapıyoruz. Sanayicilerin problemlerini, beklentilerini biliyor ve çözüm odaklı üretimler gerçekleştiriyoruz.”

EPOKSİ ATIKLARA GERİ DÖNÜŞÜM

“Müşterilerimizin epoksi atıklarını alıp, tekrar kendi ürünlerimizde kullanabiliyoruz. Döngüsel ekonomide kullanarak çevreye zararını azaltmayı hedefliyoruz.”

KENEVİRDEN YERLİ EPOKSİ

“Yerli bir üreticimizden tedarik ettiğimiz kenevirden yerli organik bazlı epoksi ürettik. Biyobazlı epoksiler, 2030 yılında gelecek yasal düzenlemelerle özellikle denizcilik ve otomotiv sektöründe zorunlu olarak kullanılmaya başlayacak.”

PROOF OF CONCEPT’İN FAYDALARI

  • Kompozit parça üretimi yapan sektörlere hizmet edecek.
  • Firmaların Ür-Ge ve Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılayacak.
  • Üreticiler yatırım yapmadan ürün geliştirme imkânına kavuşacak.
  • Üretim maliyetleri çok büyük ölçüde aşağı çekilecek.
  • Ürünün erken prototipinin üretimi mümkün olacak.
  • Araştırma, geliştirme, ürünleştirme süreçleri test edilebilecek.
  • Fabrikada geliştirilen teknoloji, üreticiye transfer edilecek.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj