Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, nükleer enerji santrali projelerine ilişkin müzakerelerde rekabetçi fiyat, yerlileşme ve insan kaynağı olmak üzere üç temel beklentisi bulunduğunu, tekliflerin mutlaka bu üç temel kriteri karşılayacak şekilde sunulmasını beklediklerini belirtti.


 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen Uluslararası ATOMEXPO-2024 Forumu kapsamında Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Geçen hafta Moskova'da meydana gelen terör saldırısını lanetleyen ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Bayraktar, "Bugün bu toplantıya gelmemizin nedenlerinden biri, bizim dayanışmaya verdiğimiz önem. Rusya ile birçok alanda, özellikle enerji alanında önemli bir işbirliğimiz var. Böyle bir günde burada olmanın, onlar açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Terörün her türlüsüne, terörle çok mücadele vermiş bir ülke olarak karşı olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz. Buradaki terör saldırısını da şiddetle bir kez daha sizler vesilesiyle kınadığımızı ifade etmek istiyorum." dedi.

 

Bayraktar, bir önceki Uluslararası ATOMEXPO Forumu'ndan bu yana Türkiye'de nükleer enerji sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığını ifade ederek, "Türkiye, geçtiğimiz yıl nisan ayında Akkuyu'ya ilk taze yakıtın gelmesiyle beraber nükleer ülke haline geldi. Bu önemli bir değişim. Bir sonraki ATOMEXPO'ya geldiğimizde, Akkuyu'dan elektrik üreten bir ülke olarak burada olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

 

Nükleerin, Türkiye'nin yenilenebilir enerji hedeflerinin gerçekleştirilmesi noktasındaki rolüne de değinen Bayraktar, "Biz yenilenebilir enerjiyi kullanmak istiyoruz. Ülkemizde çok büyük bir potansiyel var. Mevcut kapasiteyi arttırmak istiyoruz. Ama bu kesintili güneş ve rüzgar gibi kaynakları, mutlaka baz yükle dengelememiz gerekiyor. Dolayısıyla nükleer bu açıdan, yani bizim yenilenebilir enerji hedeflerimizi gerçekleştirmemiz için çok önemli. Türkiye'nin küresel ısınma, iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerinde nükleer; temiz, çevreci yakıt olarak da katkı sağlayacak." diye konuştu.

 

SİNOP VE TRAKYA İÇİN GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

 

Bayraktar, Türkiye'nin nükleer enerjide ortaya koyduğu hedeflerin küresel nükleer enerji hedefleriyle uyumlu olduğunu kaydederek, "Türkiye'de 3 ayrı yerde muhtemelen 4'er reaktörle toplam 12 reaktör ve 15 bin megavatlık bir nükleer güce ulaşmayı hedefliyoruz. 2050 yılına kadar da, yani önümüzdeki 20-25 yılda Türkiye'nin mutlaka 20 bin megavat kurulu güce ulaşması gerekiyor. Bizim uzun dönemli enerji planlamamızın içerisinde bu var. Belki geri kalan kısmını küçük modüler reaktörlerle yapacağız. Bu nedenle Sinop fevkalade önemli, Trakya fevkalade önemli." ifadelerini kullandı.

 

Trakya'daki projeye değinen Bayraktar, "Trakya tarafında Çin ile sürdürdüğümüz müzakereler var. Bu yıl içerisinde netleştirmek ve nihayete erdirmek istiyoruz. Anlaşma safhasını geçip, inşaat safhasına geçmemiz gerekiyor. Çünkü oranın da 2030'lu yılların başında elektrik üretir hale gelmesi lazım. Trakya bizim elektrik ihtiyacımızın en yoğun olduğu yerlerden biri." dedi.

 

Bayraktar, Sinop'ta 2013'te Japonlarla başlayan sürecin ise sonlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Farklı bir alternatif üzerinde çalışıyoruz. Rosatom, Rusya Federasyonu çok ciddi bir ilgi gösterdi. Türkiye'de olmaları, Akkuyu'da olmaları, Akkuyu'da elde ettikleri tecrübe, oradaki insan kaynağı, bunlardan istifade ederek bu tecrübeyi Sinop'a da aktarmak istiyorlar. Biz de bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in görüşmelerinde ortaya koydukları bu ortak çalışma hedefi konusunda ilgili kurumlarımız, bizim tarafta bakanlığımız başta olmak üzere, Rosatom ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çalışma grupları belirli alanlarda, teknik alanlarda, finansal alanlarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Bunların neticesine bakacağız." bilgisini paylaştı.

 

Türkiye'nin bu projelerin hayata geçirilmesi noktasındaki beklentilerine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti: "Türkiye'nin hem Rusya'yla hem de Çinli şirketlerle süren müzakerelerde üç temel beklentisi var. Bir, biz rekabetçi bir enerji fiyatı istiyoruz. İki, yerlileşme. Artık Akkuyu'dan da daha ileride bir yerlileşme hedefi istiyoruz. Çerçevesi ortaya konmuş bir yerlileşme planı istiyoruz. Üçüncüsü de bizim binlerce insan kaynağına ihtiyacımız var. Hem nükleer santrallerin yapımı esnasında hem de onların işletimi esnasında, yani önümüzdeki 60-80 yıl boyunca. Dolayısıyla bu anlamda da bize önerilecek tekliflerin mutlaka bu üç temel kriteri karşılayacak şekilde sunulmasını bekliyoruz. Bu anlamdaki beklentilerimiz de kendilerine ilettik. Bunların dışında da ilgi alaka gösteren ülkeler var. Dolayısıyla biz diyoruz ki henüz hiç kimseyle nihai imzalar atılmadı. Dolayısıyla bu projeler bu anlamda diğer ilgilenen taraflara da açıktır diyoruz. Onlarla da farklı şekilde görüşmelerimiz devam ediyor."

 

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinde, 29 Ekim'in hedef tarih olarak belirlendiğini anımsatarak, "Akkuyu NGS'nin ilk reaktörünü bu yıl içerisinde devreye almak için yoğun bir gayret sarf ediyoruz. Özellikle Rosatom tarafı, yükleniciler, bizim Nükleer Düzenleme Kurumumuz, bu çerçevede çalışıyoruz, hedef bu. Ama elbette ki nükleer işi, çok dikkatle yapılması gereken, üzerinde nükleer güvenlikle alakalı tüm uluslararası standartlara uyulması gerekerek yapılacak bir iş. Dolayısıyla hiçbir şekilde bunlardan taviz vermeden, bunlara riayet etmek suretiyle bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Karşı karşıya kaldığımız farklı zorluklar da var. Teknik zorluklar da, başka zorluklar da var ama hedefimiz bu. Umarım bunu gerçekleştiririz. Rosatom ile ortaya konmuş anlaşma kapsamında bu süre 2025 yılıydı. Biz bunu biraz daha öne çekmeye gayret ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

2050'Lİ YILLARDA TALEBİN YÜZDE 20'SİNİN NÜKLEER ENERJİDEN KARŞILANMASI HEDEFLENİYOR

 

Akkuyu NGS'nin, Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayacağını aktaran Bayraktar, diğer santrallerin devreye girmesiyle 2050'li yıllarda Türkiye'nin, enerjisinin en az yüzde 20'sini nükleer enerjiden karşılayacağını söyledi.

 

Bayraktar, Akkuyu NGS projesinde deniz suyu sıcaklığı da dahil olmak üzere birçok çevresel etkinin değerlendirildiği çalışmaların yapıldığı ve sonrasında inşaata başlandığını vurgulayarak, "Bu konuda endişe edecek bir şey yok. Süreç bu anlamda takip ediliyor. Gerekli izinler ilgili taraflardan alınmış durumda." dedi.

26 Mart 2024 Salı

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 2 milyon 514 bin 500 liraya yükseldi.


 

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 500 bin lirayı, en yüksek 2 milyon 650 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,2 artışla 2 milyon 514 bin 500 lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 2 milyon 508 bin 500 liradan tamamlamıştı.

 

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 327 milyon 870 bin 72,64 lira, işlem miktarı ise 940,04 kilogram oldu.

 

Tüm metallerde toplam işlem hacmi de 2 milyar 335 milyon 424 bin 675,42 lira düzeyinde gerçekleşti.

 

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, İstanbul Altın Rafinerisi, Halaç Döviz ve Kıymetli Madenler, Çakmakçı Kıymetli Madenler, Hakan Yetkili Müessese ile İAR Döviz ve Kıymetli Madenler olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 2.508.500,00     2.326,00

 

En Düşük            2.500.000,00     2.325,00

 

En Yüksek          2.650.000,00     2.413,80

 

Kapanış 2.514.500,00     2.404,00

 

Ağırlıklı Ortalama           2.526.890,20     2.355,88

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.327.870.072,64             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          940,04  

 

Toplam İşlem Adedi       39         

 

26 Nisan 2024 Cuma


 

Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 19 Nisan ile biten haftada önceki haftaya göre 182.7 milyar lira artarak 16 trilyon 227.6 milyar liraya yükseldi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı (bankalar arası dahil) 19 Nisan ile biten haftada 182 milyar 735 milyon 496 bin lira artışla 16 trilyon 227 milyar 590 milyon 316 bin liraya çıktı.

 

Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 0,67 yükselişle 8 trilyon 898 milyar 631 milyon 63 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1,42 artışla 6 trilyon 596 milyar 22 milyon 634 bin lira oldu.

 

Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 213 milyar 960 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 181 milyar 782 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

 

Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde bulundurulduğunda 19 Nisan itibarıyla 1 milyar 56 milyon dolarlık artış görüldü.

 

TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ MİKTARI ARTTI

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 0,44 artarak 1 trilyon 533 milyar 987 milyon 927 bin lira oldu. Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,24 yükselişle 1 trilyon 464 milyar 469 milyon 622 bin liraya yükselirken, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 2,41 azalışla 1 trilyon 809 milyar 132 milyon 186 bin liraya indi.

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 400 milyar 787 milyon 187 bin lirası konut, 67 milyar 732 milyon 234 bin lirası taşıt ve 1 trilyon 65 milyar 468 milyon 506 bin lirası diğer kredilerden oluştu.

 

Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 19 Nisan ile biten haftada 5 milyar 549 milyon 64 bin lira azalarak 12 trilyon 443 milyar 380 milyon 781 bin liraya geriledi. Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47,03 artış kaydetti.

26 Nisan 2024 Cuma