Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen milli havacılık motorları yakın zamanda önemli kilometre taşlarını geride bırakacak.



 

TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI) Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit, şirketin yürüttüğü çeşitli motor çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı himayelerinde geliştirdikleri TEI-TS1400 turboşaft motorunun GÖKBEY helikopteri ile yaptığı ilk uçuştan çok şey öğrendiklerini ifade eden Akşit, uçuştan sonra da helikopter üzerinde bazı testler yaptıklarını söyledi.

 

Motorları daha sonra Eskişehir'deki TEI tesislerine getirip çeşitli incelemeler ve testler gerçekleştirdiklerini anlatan Akşit, şöyle konuştu: "Bu süreç devam ediyor. Neye doğru devam ediyor? Artık sırada seri imalat ve sertifikasyon var. Seri imalat aşamasına artık geldik. Hatta ham malzemeleri ilk parti için sipariş verdik. Gelir gelmez de imalat faaliyetleri başlayacak. Bu biraz uzun bir süreç. Halkımızın da biraz sabırlı olması lazım. Sürekli üretilen, seri imalatta olan bir motoru bile dünyada şu anda sipariş verseniz size 2-3 yıla teslimat süresi veriyorlar. Çünkü sipariş alındıktan sonra biz ham malzeme siparişi geçtiğimizde diyelim ki dövme, ilk önce malzemesi üretiliyor, sonra dövmeciye gidiyor, o kalıp yapıyor dövüyor, size geliyor. Bir yılı geçiyor bu süreçler. Bazı kritik parçalarda 1,5 yıla varabiliyor. Ondan sonra imalat ve montaj süreçleri var. Yani çok hızlı olmuyor. Elimizden geldiği kadar hızlı yapıp 1 yıl veya 15-16 ay içinde ilk seri imalat ürünleri ortaya çıkarmaya çalışacağız. Sonra kalifikasyon testinden geçecek, sertifikasyon ise daha uzun bir süreç."

 

Akşit, bir motorun askeri kullanım için sivil sertifikasyona ihtiyacı bulunmadığına işaret ederek, bu alanda müşterinin talep ettiği şartları sağlamanın yeterli olduğunu belirtti. Sertifikasyon sürecinin ise daha çok sivil havacılık için gerekli olduğuna değinen Akşit, GÖKBEY'in ambulans, orman idaresi gibi görevlerinde ihtiyaç duyulan sertifikasyon için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile çalıştıklarını bildirdi.

 

İLK SERTİFİKASYON İÇİN GERİ SAYIM

 

Bu çalışma tamamlanınca Avrupa Havacılık Emniyet Ajansının (EASA) onay sürecinin gerçekleşeceğini dile getiren Akşit, şunları kaydetti: "Bu süreç iki aşamalı. İlk önce organizasyonun onayı. TEI olarak ilk defa Türkiye'de bir havacılık motoru tasarım organizasyonu; mühendislik ekibini ve yeteneklerini onaylattırıyor: 'Bu ekip sivil yolcu taşıyacak bir motor tasarlayabilir. Bütün her şeyiyle kontrol ettik. Her şey uyumlu mu diye.' Bu süreçte artık sona geldik. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sağ olsun ilk defa yapmış olmalarına rağmen ciddi olarak destek veriyorlar. Beraberce, ekip olarak çalışıyoruz. Bu onayı almak için artık çok az süre kaldı. Birkaç ay, belki daha az. Hemen peşinden bu sefer bu organizasyonun tasarlamış olduğu motoru tip sertifikası sürecine sokuyorsunuz. Motorun kendisi testlere girmeye başlıyor. Bu süreçten önce motoru defalarca test ettik, hatta uçurduk. Hem bizim hem TUSAŞ'ın uçuş güvenliği komitelerinden onay alıp öyle uçtu. Motorun belli testleri başarıyla geçmiş olması otomatik olarak sertifika verileceği manasına gelmiyor. Sertifika otoritesi 'Her şey bürokratik sürece uygun olacak' diyor. Her şeye teker teker bakıyorlar. Dizayn organizasyon onayını alır almaz tip sertifikasyon süreci başlayacak. Sertifikasyon denetçisi huzurunda daha önce yaptığımız testleri bir daha yapacağız. Hedefimiz 2025 sonuna bunu yetiştirmek. Bu süreç tamamlandığında artık dünyada sivil herhangi bir helikoptere motoru satabilecek duruma geleceğiz."

 

TUSAŞ'ın GÖKBEY ile ilgili sertifikasyon ve seri üretim çalışmaları yürüttüğünü ifade eden Akşit, TEI-TS1400 hazır olduğunda ithal motorla yapılan tüm testlerin tekrarlanmayacağını, motora bağlı bir kısım testin yenileneceğini belirtti.

 

MİLLİ UÇAK MOTORUNDA SONA YAKLAŞILDI

 

Mahmut Faruk Akşit, Türkiye'nin ilk milli uçak motoru olan, türevleriyle insanlı/insansız hava araçlarına, helikopterlere, deniz platformlarına güç verebilecek TEI-TF6000 Turbofan Motoru konusunda da sona yaklaştıklarını bildirdi. Akşit, şöyle konuştu: "Orada da halkımıza biraz sabır telkin ediyoruz. Çünkü çok uzun sürede yapılan işleri çok kısa sürede yapmaya çalışıyoruz ama bazı süreçleri ne kadar da olsa kısaltamıyorsunuz ama sona geldik. İlk motorumuzun çalıştığını inşallah yakında anons etmeyi Allah nasip eder. Bunu duyurduğumuz zaman da hemen 1-2 ay sonra herhangi bir araçta uçacak diye beklememek lazım. Bu yine bir sürü testlere girecek. Uzun bir maratondayız. 3-5 yılda yaparız dediğimizde teknoloji kazanımını kastediyoruz. 3-5 yıl sürmeden ilk motorumuzu çalıştırıyoruz, TEI-TF6000'de de böyle oldu. İlk motoru çalıştırmamız inşallah 5 yılı bulmayacak. Bu sürecin iyi bir yerindeyiz TEI-TF6000'de. İlk motorumuzu çalıştırmaya bayağı yaklaştık."

17 Aralık 2023 Pazar

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar