Türkiye'nin güneş enerjisinde 16 Mayıs itibarıyla 10 bin megavatı aşan kapasitesi 78 şehre yayılan santrallerden oluşurken, 35 ilde 100 megavatlık kapasitenin üzerinde güneş santrali bulunuyor.


Türkiye Elektrik Anonim Şirketinden (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 16 Mayıs itibarıyla 104 bin 600 megavata, güneş enerjisi kurulu gücü ise 10 bin 7 megavata ulaştı.

 

Güneş enerjisinde 2014’te 40 megavat olan kurulu güç, yaklaşık 10 yılda 10 bin megavatı aşarak büyümesini sürdürdü.

 

Ağırlıklı olarak lisanssız santrallerin oluşturduğu güneş enerjisi kurulu gücü “dağıtık” yapısıyla öne çıkarken, Türkiye’nin 78 ilinde farklı ölçekte güneş enerjisi santrali bulunuyor.

 

GÜNEŞTE HEDEFİN 5’TE 1’İNE ERİŞİLMİŞ OLDU

 

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, yaptığı açıklamada, 10 bin megavat güneş kurulu gücünün aşılmasının sektör için son derece önemli bir kilometre taşı olduğunu belirterek,"Güneş, diğer yenilenebilir enerji teknolojilerine göre maliyetlerinin düşmesinin biraz daha fazla zaman alması dolayısıyla belki daha geç yola çıktı ancak şu anda çok hızlı yol alıyor." ifadelerini kullandı.

 

Özkök, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 19 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşılan Ulusal Enerji Planında güneş kurulu güç hedefinin 2035 itibarıyla 52 bin 900 megavat olarak açıklandığını anımsatarak, bu hedefin yaklaşık 5'te 1'ine erişilmiş olduğunu belirtti.

 

Türkiye'de güneş enerjisi sektörünün hem lisanslı hem de lisanssız santraller alanında hızlı bir şekilde ilerlediğinin altını çizen Özkök, şunları kaydetti:

 

"Güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA), son Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) uygulamasında yapılan döviz bazlı eskalasyona dayalı revizyonlar, depolamalı güneş santralleri alanında açılan kapasiteler gibi etkenler sayesinde bundan sonraki kurulu güç artışının daha hızlı gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Ulusal Enerji Planı'ndaki hedeflere ulaşmak için her yıl 3 bin megavatlık kurulu güç gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Sektör de bunu yapabilecek kapasite, bilgi birikimi ve kararlılığı haizdir. Burada öne çıkan sorun finansman olarak nitelendirilebilir. Öte yandan lisanssızlardaki dağılımın yüksek olması güneşi ülkemizin her yanında yaygınlaştırmıştır. Elbette Konya bu alanda öne çıkmaktadır ancak ışınım oranları yüksek olan güney illerimizdeki güneş yatırımlarının ve ayrıca deprem bölgesindeki iller özelinde açıklanan kapasiteler sayesinde buralardaki kurulumların daha da artacağını öngörebiliriz."

20 Mayıs 2023 Cumartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar