Çalışma hayatı, sanayileşme, altyapı, ulaşım ve nüfus yoğunluğu gibi birçok yükü sırtlayan, Türkiye'nin kalkınmasında önemli rol üstlenen İstanbul; Türkiye'nin en rekabetçi kenti olmaya devam ederken, Konya, bu alandaki gücünü artırdı.


 

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından dördüncüsü hazırlanan ve 2021-2022 dönemi verilerinin kullanıldığı İller Arası Rekabet Endeksi açıklandı.

 

Bir ana endeks ve 15 alt endeks (demografik, altyapı, ulaşım, sağlık, eğitim, sosyal yaşam, makroekonomi, dış ticaret-sanayi, finansal piyasalar, turizm, tarım, inovasyon, girişimcilik, yükseköğretim, teknolojik altyapı) kapsamında toplam 245 gösterge kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, Türkiye'nin en rekabetçi ili 74,05 endeks skoru ile İstanbul oldu.

 

İstanbul'u, 46,1 puanla Ankara ve 42,8 ile İzmir takip etti. Türkiye'nin en rekabetçi 3 kentinin, diğer raporlarda olduğu gibi sıralamalarını bu araştırmada da koruduğu gözlendi.

 

Rekabet sıralamasında ilk 10'da yer alan diğer şehirler; Antalya, Bursa, Kocaeli, Eskişehir, Konya, Muğla ve Adana olarak belirlendi. Adana 11'incilikten 10'unculuğa, Bursa 6'ncılıktan 5'inciliğe, Konya ise 10'unculuktan 8'inciliğe yükseldi. Listede Eskişehir ve Muğla gücünü korurken, Kocaeli 4'üncülükten 6'ncılığa geriledi.

 

ENDEKSTE EN ÇOK YÜKSELEN İLLERİN BAŞINDA ADIYAMAN GELDİ

 

Önceki dönemde ilk 10'da yer alan Tekirdağ 11'inci sıraya düşerken, 14 kent rekabet sıralamasındaki yerini korudu, 34 kent rekabet gücünü artırdı, 33 kentin ise rekabet gücü azaldı. Şırnak, Muş ve Hakkari ise rekabetçilik gücü en düşük iller arasında son sırada yer aldı.

 

Endekste rekabetçilik gücü en çok artan illerin başında, listede 12 sıra yükselen Adıyaman geldi. Adıyaman, 62'nci sıradan 54'üncü basamağa yükseldi.

 

Adıyaman'ı, 10'ar sıra yükselen Kahramanmaraş ve Kilis, gücünü 9 basamak artıran Sivas, 7 basamak yükseliş kaydeden Kayseri takip etti. Söz konusu verilerin 2021-2022 dönemini kapsadığı, araştırmanın depremden önce yapıldığı bildirildi.

 

100 LİRALIK VERGİNİN 45 LİRASI İSTANBUL'DAN

 

İller Arası Rekabet Endeksi verilerine göre, makroekonomi endeksinde de İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul, Türkiye'deki toplam ihracatın yüzde 49'unu, toplam ithalatın yüzde 59'unu gerçekleştirdi. Megakenti, bu alanda Ankara ve Kocaeli izledi.

 

Türkiye'de toplanan 100 liralık verginin 45 lirası İstanbul'dan gelirken, Ankara 11 lira, İzmir ve Kocaeli ise 10 liralık vergi geliri ödedi. Bu gösterge açısından en düşük değeri alan iller Ardahan ve Bayburt olarak sıralandı.

 

Ülkedeki sanayi işletmelerinin yüzde 29'u İstanbul'da bulunurken, İzmir, Ankara ve Bursa sanayinin en fazla yoğunlaştığı iller arasında yer aldı. Sanayi çalışanları açısından bakıldığında İstanbul'u, Bursa ve İzmir takip etti.

 

EN ÇOK İHRACAT YAPAN 1.000 FİRMADAN 429'U İSTANBUL'DA

 

Araştırmaya göre, Türkiye genelinde en çok ihracat yapan ilk 1.000 firmanın 429'u İstanbul'da yer alıyor. Bu firmaların yoğunlaştığı diğer iller arasında İzmir, Gaziantep, Kocaeli ve Bursa bulunuyor.

 

Dış ticaret endeksinde İstanbul, İzmir ve Bursa, finansal piyasalar endeksinde İstanbul, Ankara ve İzmir ilk 3'te yer alıyor.

 

Kişi başına düşen banka mevduatı incelendiğinde birinci olan Ankara'yı, İstanbul ve Muğla izliyor. Söz konusu göstergeye göre, Hakkari, son sırada bulunuyor.

 

ÇOCUK NÜFUS ORANINDA ŞANLIURFA, YAŞLILARDA SİNOP VE KASTAMONU ÖNE ÇIKTI

 

Alt endeksler arasında yer alan demografik yapı endeksinde, İstanbul, Ankara ve Antalya ilk sıralarda yer alıyor.

 

Hanehalkı ortalama büyüklüğü incelendiğinde, Şırnak, Şanlıurfa, Hakkari ve Batman, bir hanede ortalama 5 kişinin yaşadığı en kalabalık hanehalkının olduğu iller olarak belirlendi.

 

Ortalama hanehalkının en düşük olduğu kentlerin başında 2,57 skoruyla Çanakkale geldi.

 

En fazla çocuk nüfusa sahip iller arasında nüfusunun yüzde 39'u 14 yaş altı olan Şanlıurfa ilk sırada yer aldı. En az çocuk nüfusa sahip il ise yüzde 14,8 ile Edirne oldu.

 

En yaşlı nüfusa sahip illerin başında, 65 yaş üstü sakinlerin oranı yüzde 20 olan Sinop ve Kastamonu geldi.

 

Okuryazar oranının en yüksek olduğu il yüzde 99 ile Antalya olurken, Mardin yüzde 93 ile son sırada yer aldı.

 

Üniversite mezunu oranına bakıldığında ise yüzde 25 ile en yüksek orana sahip kent Ankara olurken, Ankara'yı, yüzde 22 ile İstanbul izledi. Bu alanda yüzde 10 ile son sırayı Şanlıurfa, Ağrı ve Muş paylaştı.

 

ULAŞIMDA İSTANBUL, EĞİTİMDE BURDUR, TARIMDA KONYA ZİRVEDE

 

Araştırmaya göre, sağlık endeksinde İstanbul, Ankara ve Antalya ilk sırada yer alırken, 10 bin kişiye düşen yatak sayısında en yüksek değere sahip kent 53 yatakla Elazığ oldu. Elazığ'ı, 47 yatakla Bolu, Erzurum, Edirne ve Isparta takip etti. 10 bin kişiye düşen doktor sayısı Ankara'da 33, Edirne'de 30, Isparta'da ise 28 olarak kayıtlara geçti.

 

Zirvede yer alan iller altyapı endeksinde İstanbul, Karaman ve Ankara, ulaşımda İstanbul, İzmir ve Kocaeli, eğitimde Burdur, Erzincan ve Amasya, sosyal yaşam endeksinde ise İstanbul, Ankara ve İzmir olarak sıralandı.

 

İlkokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısının en yüksek olduğu iller Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve İstanbul oldu.

 

En çok konut satılan iller İstanbul, Ankara ve İzmir olarak belirlenirken, tarım endeksinde Konya, Şanlıurfa ve Aydın, organik tarımda Aydın, iyi tarım uygulamalarında Şanlıurfa, Adana ve Konya öne çıktı.

 

TURİZMDE ANTALYA, KİŞİ BAŞINA DÜŞEN OTOMOBİL SAYISINDA ANKARA ÖNE ÇIKTI

 

İller Arası Rekabet Endeksi'ne göre, inovasyon endeksinde İstanbul, Ankara ve Bursa ilk 3'te yer alırken, AR-GE birimi olan firmaların yüzde 31'i İstanbul'da bulunuyor. Bu oran Ankara, Kocaeli ve Bursa'da yüzde 10 olarak gerçekleşti. 28 ildeki firmaların AR-GE biriminin bulunmadığı belirlendi.

 

Turizm endeksinde Antalya, İstanbul ve Muğla, girişimcilikte İstanbul, Ankara ve İzmir, yükseköğretim endeksinde Ankara, İstanbul ve Eskişehir, teknolojik altyapıda İstanbul, Ankara ve İzmir ilk sıralarda yer aldı.

 

Ankara, 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısında 290 adetle birinci, Antalya ve Muğla ise 223'er adet ile ikinci sırada kendine yer buldu. Bu göstergenin en düşük olduğu illerin başında 8 adetle Hakkari, 10 adetle Şırnak geldi.

 

"3 BÜYÜK ŞEHİRDEKİ YÜK DİĞER KENTLERE AKTARILMALI"

 

İÜ Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Şeker, araştırmaya ilişkin yaptığı açıklamada, 2009 yılından beri yürütülen çalışmada iller arasındaki rekabetin yaklaşık 15 yıllık performans seyrinin izlenebilir hale geldiğini söyledi.

 

Ülkenin kalkınmasında büyük rol oynayan İstanbul, Ankara ve İzmir'in yanı sıra bölgesel düzeyde rekabetçi illerin öneminin giderek arttığını vurgulayan Şeker, "Genel olarak bakıldığında, İstanbul, Ankara ve İzmir rekabetin birçok alanında öne çıkarken, nüfus yoğunluğu, değişen demografi ve ekonomik koşullar açısından yaşanan sorunlar nedeniyle bu şehirlerin yükü diğer rekabetçi illere aktarılmalı ve daha dengeli bir büyüme modeliyle kalkınma süreci yönetilmeli." dedi.

 

Şeker, raporun tamamına İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Merkezi'nin internet adresinden ulaşılabildiğini bildirdi.

12 Haziran 2023 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi