tatil-sepeti

Türkiye’de teknoloji geliştirme bölgeleri (teknopark), 2001’de kurulmaya başlandı ve aynı yıl içinde 7 tane daha açıldı. Bu yılın ilk 3 ayında ise 8 teknopark kurulurken, bu rakam ile şimdiye kadarki en yüksek sayıya ulaşılmış oldu. Teknoparklar ile ilgili açıklama yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türk sanayisinin ihracat odaklı ve uluslararası pazarlarda rekabet gücü yüksek bir yapıya kavuşturulmasında üniversite-sanayi işbirliğinin büyük önem arz ettiğini söyledi. Bakan Özlü, bu sayede akademik bilginin yeni teknolojilere, bu teknolojilerin de yeni ürünlere dönüşeceğini söyledi.

KATMA DEĞER GETİRECEK

Ürünlerin ticarileşmesiyle Türkiye’de ilave katma değer yaratılacağını anlatan Özlü, ülkenin bu amaca hizmet eden en önemli ara yüzlerinden biri olan teknoparkların, yenilik ve teknoloji ekosistemine her geçen gün daha fazla katkı verdiğini bildirdi. Türkiye’deki teknoparkların sayılarının giderek arttığına işaret eden Özlü, 24 ve 31 Mart’ta Resmi Gazete’de kuruluş kararları yayımlanan İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Dudullu Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Boğaziçi Üniversitesi ve Mersin Tarım ve Gıda İhtisas teknoparklarıyla Türkiye’deki teknopark sayısının 77’ye ulaştığına dikkati çekti.

21’İ HAZIRLANIYOR

Özlü, Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ek alanı kuruluş kararlarının da Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatarak, böylece teknopark bulunan il sayısının 51’e yükseldiğini dile getirdi. Türkiye’deki teknoparkların 56’sında Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin aktif olarak yürütüldüğünün altını çizen Özlü, 21 teknoparkta ise inşaat ve yapılaşma süreçlerinin devam ettiğini belirtti.

5 YILDA EN AZ 200 FİRMA OLACAK

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Teknoparkı’nda tıp, biyoloji, gıda, malzeme ve tarım başta olmak üzere çeşitli alanlarda ileri teknolojilerin geliştirilmesi ve bu sayede katma değerli ürünlerin ortaya çıkarılması hedefleniyor. Teknoparkla İstanbul’un teknoloji, Ar-Ge, yenilikçilik kapasitesinin artırılması amaçlanıyor. Bölgede ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli firmaların yer alması öngörülürken, bu kapsamda gelecek 5 yıl sonunda teknopark bünyesinde en az 200 firmanın yer alması hedefleniyor.

TASARIM ODAKLI FİRMAYA ÖNCELİK

Dudullu OSB Boğaziçi Üniversitesi Teknoparkı’nda sanayi ile teknoloji firmaları arasında ortak çalışmaların yürütülmesi planlanıyor. Ayrıca bölgedeki girişimciler, Boğaziçi Üniversitesi’nin de katkılarından yararlanabilecek. Teknoparkta, Ar-Ge konusunda faaliyet gösteren firmaların yer alması öngörülüyor. Ayrıca tasarım odaklı çalışmalar yapan firmalara öncelik verilecek. Sanayinin çeşitli endüstriyel ihtiyaçlarını karşılayan projelerin geliştirilmesi de teşvik edilecek. Bölgede 100’e yakın girişimci şirketin yer alması öngörülüyor.

İLK TARIM VE GIDA İHTİSAS TEKNOPARKI

Türkiye’nin ilk tarım ve gıda ihtisas teknoloji geliştirme bölgesi Mersin’de kuruldu. Mersin Tarım ve Gıda İhtisas Teknoparkı’nın 799 dekar arazisi, tarımsal amaçlı araştırma ve faaliyetler için kullanılacak. Çevreye duyarlı tarımsal Ar-Ge ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilecek. Tohumculuğun geliştirilmesi, bitki ıslahı, bitkisel atıkların değerlendirilmesi, yenilenebilir enerji kullanım yöntemleri, verimli sulama nanoteknoloji, sera teknolojileri ve topraksız yetiştiricilik, gıda işleme alanında firmaların sorunları çözülecek.

20 Nisan 2018 Cuma

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda