tatil-sepeti

Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun, 8 milyon yatırımcıya ulaştıklarını belirterek, "Yani yaklaşık Türkiye'nin onda biri Borsa yatırımcısı, bu birkaç sene önce yüzde 1 oranındaydı. Güzel bir gelişme ama üzerinde de durulması gereken bir gelişme" dedi.



 

Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Boğaziçi Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Sermaye Piyasalarında Finansman Kaynakları ve Reel Sektör" başlıklı oturuma katıldı.

 

Sermaye piyasalarının Türkiye ekonomisine etkilerine değinen Ergun, son 3 yılda yaşanan gelişmelerin Türkiye Yüzyılı'ndaki ışığı gösterdiğini söyledi.

 

Ergun, son 3 yılda 139 şirketin halka arzıyla 107 milyar TL kaynak sağlandığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben bu rakamı şöyle okuyorum: Bu 139 şirketimiz son 3 yılda yatırımlarını ve ihracatını sermaye piyasası yoluyla TL ile finanse ettiler. Böylece kur riskini ve faiz riskini daha iyi yöneterek, daha sürdürülebilir yolla yatırım ve büyümelerini finanse ettiler. Bu rakam bana bunu ifade ediyor. Pay piyasası ve halka arzları konuşuyoruz hep ama Borçlanma Araçları Piyasamız da sektöre kaynak üretiyor. Son 3 yılda 1 trilyon TL'nin üzerinde kaynak borçlanma araçları ihracı yoluyla sektöre aktarıldı. Bu rakam sadece bu sene 400 milyar TL idi."

 

Ergun, 8 milyon yatırımcıya ulaştıklarını belirterek, "Yani yaklaşık Türkiye'nin onda biri Borsa yatırımcısı, bu birkaç sene önce yüzde 1 oranındaydı. Güzel bir gelişme ama üzerinde de durulması gereken bir gelişme. Gelen 8 milyon yatırımcının finansal okuryazarlık düzeylerinin yükseltilmesi anlamında daha yapacak çok işimiz var demektir." diye konuştu.

 

"SOSYAL MEDYAYA İTİBAR ETMEYİN"

 

Korkmaz Ergun, yatırımcıların yatırım yaparken uzun vadeli perspektifle bakarak ortaklık kültürü ile hareket etmesinin önemine dikkati çekti.

 

Bu yıl 7 milyar TL tutarında halka arzın görüldüğünü aktaran Ergun, "Sermaye piyasaları olarak son 3 yılda ciddi bir lig atladık. Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılının birikimlerinin üzerine, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunda, ülkemizin ihracatının, yatırımının, istihdamının, büyümesinin ve kalkınmasının finansmanında sermaye piyasaları olarak daha fazla sorumluluk ve rol alacağız." değerlendirmesinde bulundu.

 

Genç yatırımcıların Borsa'ya katılmasının önemine işaret eden ve bundan duyduğu memnuniyeti dile getiren Ergun, "Lütfen sosyal medyaya itibar etmeyin, şirket açıklamasını KAP'tan takip edin. Gelin yatırımı oradan öğrenin. Finansal okuryazarlık konusunda daha çok çalışmalıyız, SPK bu konuya çok eğiliyor, biz de bu alanda önemli çalışmalar yapıyoruz." ifadelerin kullandı.

17 Kasım 2023 Cuma

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rezervlerde yükselme, bütçe disiplini, cari açıkta düşüş eğilimi ve enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı politikalarımız risk algılarında ciddi gerilme ile birlikte yatırım ortamını iyileştirmektedir." dedi.


Yılmaz, sosyal medya hesabından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervlerindeki artış ve Kur Korumalı Mevduat'a (KKM) ilişkin açıklamada bulundu.

 

Mayıs seçimleri sonucu siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması ve gelecek döneme yönelik makroekonomik politika çerçevesinin somutlaşmasıyla birlikte, Türkiye'nin ekonomik göstergelerindeki iyileşmeye ek olarak Merkez Bankası rezervlerinin de istikrarlı bir şekilde arttığını belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, güven ve istikrar ortamında yürütülen çalışmalar neticesinde, Merkez Bankasının brüt rezervlerinin 1 Aralık itibarıyla 140,1 milyar dolarla tarihi rekor seviyesine yükseldiğini kaydetti.

 

Yılmaz, mayıs ayı sonu itibarıyla yaklaşık 98,5 milyar seviyesinden, 140,1 milyar dolara ulaşan brüt rezervlerin, 6 aylık dönem içerisinde yüzde 42,3 oranında rekor düzeyde arttığını ifade ederek sadece bir hafta içerisinde rezervlerdeki artışın ise yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu belirtti.

 

İLK 9 AYLIK BÜYÜMEMİZ YÜZDE 4,6

 

Ekonomi politikasındaki yol haritasının 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program ile netleşmesi, Merkez Bankasının düzenlemeleriyle piyasalarda sağlanan güvenin etkisiyle, KKM hesaplarındaki artış eğiliminin tam tersine döndüğünün de görüldüğünü kaydeden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"KKM, ağustos ayı ortası itibarıyla rekor seviyesi olan yaklaşık 3 trilyon 408 milyar seviyesine yükseldikten sonra, 1 Aralık haftası itibarıyla 694 milyar lira eksilerek 2 trilyon 714 milyar lira seviyesine inmiştir. Başından itibaren geçici bir düzenleme olarak kurgulanan KKM görevini yapmış olup finansal piyasalarda istikrarı zedelemeden aşamalı bir şekilde azaltılmaktadır.

 

Rezervlerde yükselme, bütçe disiplini, cari açıkta düşüş eğilimi ve enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı politikalarımız, risk algılarında ciddi gerilme ile birlikte yatırım ortamını iyileştirmektedir. İlk 9 aylık büyümemiz yüzde 4,6 olup istihdam ve ihracat artışı devam etmektedir. 13 çeyrektir kesintisiz süren büyümemiz, tek haneli seviyelerde seyreden işsizlik oranımız ve enflasyonun aylık bazda düşüş eğilimine girmesiyle birlikte reel göstergelerde kaydettiğimiz ilerlemeyi, finansal göstergelerimizde de görüyoruz. Siyasi güven ve istikrar zemininde, ekonomik istikrar ve kalıcı sosyal refah yolunda ilerlemeye devam edeceğiz."

07 Aralık 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalarla ilk defa 140 milyar doları aşarak tarihi en yüksek seviyeye ulaşırken uzmanlar Merkez Bankasının etkili adımlarına dikkati çekti.


Yeni ekonomi yönetiminin hazirandan bu yana attığı adımlar Türk lirası (TL) varlıklara ilgiyi artırırken atılan adımlar uluslararası anlamda karşılık görüyor.

 

Hazirandan bu yana atılan adımlar Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikleri azaltırken kullanılan iletişim dili de ekonomi yönetiminin kredibilitesini artırmaya devam ediyor.

 

TCMB, bu dönemde enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini yüzde 8,50'den yüzde 40'a taşırken bu dönemde birçok sadeleşme adımı da beraberinde geldi.

 

Türkiye ekonomisine yönelik öngörülebilirliğin artmasıyla Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimine geçerken, mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerden 337 baz puana kadar gerileyerek yaklaşık 3 yılın en düşüğünü test etti.

 

Bu dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin not görünümüne ilişkin iyileştirme adımları atarken, son olarak Standard & Poor's (S&P), Türkiye'de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit etti, kredi notu görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çevirdi.

 

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türk lirasının reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir" ifadeleri de piyasalarda dikkatleri üzerine çekerken son dönemde bazı yabancı kurumların Türk lirası varlıklara ilgisinin arttığı da görünüyor.

 

TCMB toplam rezervleri böylece 1 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 656 milyon dolar artışla 140 milyar 149 milyon dolara çıkarak tarihi en yüksek seviyesine ulaştı.

 

Toplam rezervlerde mayıs sonundan 1 Aralık ile biten haftaya kadar geçen sürede artış, 41 milyar 691 milyon dolar oldu.

 

Buna göre, 1 Aralık itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 236 milyon dolar artışla 93 milyar 233 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 24 Kasım'da 90 milyar 997 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

 

Söz konusu dönemde altın rezervleri 1 milyar 420 milyon dolar artarak 45 milyar 496 milyon dolardan 46 milyar 916 milyon dolara çıktı.

 

Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yaptığı değerlendirmede, rezerv artışın merkez bankasının son dönemde kur belli bir noktada yatay fiyatlama yaparken rezerv artırıcı alımlarla gerçekleştiğini belirtti.

 

Rezerv artışındaki bir diğer nedene değinen Erbaş ''Son dönemde zorunlu karşılık oranları üzerinden yapılan değişikliklerle, özellikle burada piyasadaki likiditeyi çekmek anlamında bir karar alınmıştı. Bu Kur Korumalı Mevduattan (KKM) normal TL mevduata geçiş için de yapılan değişiklikleri kapsıyor ve buradan karşılanan rezervlerin de Merkez Bankası bünyesinde korunmaya devam ettiğini görüyoruz.'' dedi.

 

Erbaş, para girişi noktasında bakıldığında haftalık para ve banka istatistiklerinde hem Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) senetlerine hem de hisse senetlerine üçüncü haftada da para girişinin devam ettiğini söyledi.

 

CDS'lerde görülen iyileşme ve Türkiye'nin kredi notu görünümünde yapılan iyileştirmelerin ülkeden rezerv çıkışlarının da önüne geçmiş gibi gözüktüğünü aktaran Erbaş, bunun yerine sermaye akışının da başladığının söylenebileceğini kaydetti.

 

Erbaş, bundan sonraki birkaç ay içerisinde bir rezerv artışı gerçekleşmesi durumunda kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımı yapmasının kaçınılmaz gibi gözüktüğünü dile getirdi.

 

2024 TÜRK VARLIKLARI AÇISINDAN OLUMLU GÖRÜNÜYOR

 

Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, rezervlerin 140 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırmasının olumlu bir haber olduğunu söyledi.

 

Drimal, rezervlerdeki artışın TCMB'nin şaşırtıcı derecede hızlı sıkılaştırma yapması ve ekonomiyi yeniden dengelemek ve temellerini iyileştirmeye yönelik diğer adımların ardından Türkiye'ye yönelik yenilenen yatırımcı ilgisinin ortasında geldiğine dikkati çekti.

 

Yatırım girişinin TL'nin zayıflamasını yavaşlattığını ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini geri kazanmaya devam etmesine olanak sağladığını vurgulayan Drimal, ''Cari işlemler hesabındaki olumsuz mevsimsellik nedeniyle liranın bu kış daha da zayıflamasını bekliyoruz ancak 2024 Türk varlıkları açısından olumlu görünüyor.'' değerlendirmesinde bulundu.

 

Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, rezervlerin 140 milyar doların üstüne çıkmasının iyi bir haber olduğunu ifade etti. Ash, rezervlerdeki artışın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve reform ekibine ve onların Ortodoks politikalarına olan güvenin arttığını gösterdiğini vurguladı.

 

Bu arada, Deutsche Bank'ın yayımlanan bilgi notunda yurt içinde dolarizasyonun azalmasının devam etmesi ile hisse senedi ve tahvil piyasalarına yabancı girişlerinin son zamanlarda Merkez Bankası'nın net rezervlerini desteklediği kaydedildi.

 

Kümülatif enflasyonun yüzde 40-45 seviyelerine gelmesi durumunda TL'nin cazip hale gelebileceği kaydedilen bilgi notunda, altın alımlarının azalmasıyla Türkiye'nin cari açığında iyileşme olacağı öngörüsünde bulunuldu.

07 Aralık 2023 Perşembe