Türkiye, 1 milyar 532 milyon dolarla Fransa'ya tüm zamanların en yüksek ocak-şubat ihracatını gerçekleştirdi.


Türkiye, 1 milyar 532 milyon dolarla Fransa'ya tüm zamanların en yüksek ocak-şubat ihracatını gerçekleştirdi.

Türkiye, küresel ekonomideki belirsizliklere karşın ihracatta rekorlar kırmaya devam ediyor. Avrupa'ya ticarette etkinliğini koruyan Türk şirketleri, bölgeye ihracatını hız kaybetmeden sürdürüyor.

Türkiye'nin ihracat rekoru kırdığı ülkelerden bir tanesi de Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Fransa oldu. Dünyanın en büyük 7'nci ekonomisi ve Almanya'dan sonra Avrupa Birliği'nde (AB) nüfusu en fazla ikinci ülke olan Fransa, Türkiye için önemli ihracat potansiyeli barındıran ekonomiler arasında yer alıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye, 1 milyar 532 milyon dolarla Fransa'ya tüm zamanların en yüksek ocak-şubat ihracatını gerçekleştirdi.

Türkiye'nin Fransa'ya ihracatı, yılın ilk 2 ayında 2022'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 15,7 artarken, Fransa'nın toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 4 oldu. Fransa, aynı zamanda Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı 6. ülke olarak kayıtlara geçti.

Fransa, 208 milyon 441 bin dolarla Türkiye'nin ihracatını değer bazında en fazla artırdığı 3'üncü ülke oldu.

EN FAZLA TALEP OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNDEN GELDİ

Sektörel olarak bakıldığında Fransa'ya ihracatta sanayi sektörü ön plana çıktı. Ülkeye en fazla dış satım gerçekleştiren ilk 8 sektör, sanayi bünyesinde yer alıyor.

Fransa'ya en fazla ihracatı 628 milyon 680 bin dolarla otomotiv endüstrisi yaptı.

Otomotivi, 195 milyon 869 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 136 milyon 515 bin dolarla elektrik ve elektronik, 96 milyon 934 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 93 milyon 459 bin dolarla demir ve demir dışı metaller, 55 milyon 196 bin dolarla makine ve aksamları, 50 milyon 809 bin dolarla çelik, 50 milyon 706 bin dolarla iklimlendirme sanayi sektörleri izledi.

Ülkenin en az talep gösterdiği sektörler ise 160 bin dolarla süs bitkileri ve mamulleri, 302 bin dolarla tütün, 411 bin dolarla gemi yat ve hizmetleri, 669 bin dolarla zeytin ve zeytinyağı, 1 milyon 266 bin dolarla diğer sanayi ürünleri oldu.

OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ İHRACAT ARTIŞINDA DA LİDER

Fransa'ya Ocak-Şubat 2023'te geçen yılın aynı dönemine göre değer bazında ihracatını en fazla arttığı sektör de otomotiv endüstrisi oldu.

Otomotiv endüstrisi bu dönemde Fransa'ya ihracatını 242 milyon 221 bin dolar artırdı. Otomotivi, 10 milyon 85 bin dolar artışla çelik, 5 milyon 387 bin dolar yükselişle fındık ve mamulleri, 3 milyon 948 bin dolar artışla iklimlendirme sanayi, 3 milyon 258 bin dolar yükselişle hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri izledi.

Fransa'ya fındık ve mamulleri 29 milyon 499 bin dolar, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 12 milyon 779 bin dolar tutarında dış satım gerçekleştirdi.

İller bazında bakıldığında Fransa'ya İstanbul'dan 515 milyon 608 bin dolar, Bursa'dan 278 milyon 976 bin dolar, Kocaeli'den 245 milyon 77 bin dolar, İzmir'den 100 milyon 738 bin dolar ve Sakarya'dan 84 milyon 966 bin dolar tutarında ihracat yapıldı.

12 Mart 2023 Pazar

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar