Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Muhammet Mücahit Küçükyılmaz, geçen yıl 5,3 milyar dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacmini en kısa zamanda 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.


 


 

Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Muhammet Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Kasım’daki Cezayir ziyareti öncesi, geçmişten günümüze Türkiye-Cezayir ilişkilerini değerlendirdi.

 

Türkiye ile Cezayir’in “iki kardeş devlet, bir ümmet” olduğuna dikkat çeken Küçükyılmaz, iki ülke arasındaki bağların, Barbaros Hayrettin Paşa ve kardeşlerinin 1516’da Cezayirlilerin çağrısı üzerine Avrupa kıtasından gelen çeşitli saldırılara karşı Cezayir’i korumak üzere Yavuz Sultan Selim tarafından bu topraklara gönderilmesiyle başladığını belirtti.

 

Osmanlı-Cezayir ilişkilerinin 1830’da başlayan Fransız sömürgeciliğine kadar devam ettiğini söyleyen Küçükyılmaz, Fransızların Cezayir’deki en önemli Osmanlı eserlerinden Keçiova Camii’ni Saint Philippe Katedrali’ne çevirdiğini ifade etti.

 

Cezayir’in istiklal mücadelesinin lideri Emir Abdülkadir’in direniş hareketinden sonra Fransızlara esir düşmesi ve Paris’e götürülmesinin ardından Osmanlı Padişahı Abdülmecid’in girişimleriyle önce Bursa’ya, daha sonra da Şam’a yerleştiğini hatırlatan Küçükyılmaz, Emir Abdülkadir’in Şam’da da Osmanlı adına görev alarak buradaki Dürzi isyanını arabuluculuk yaparak bastırdığını, pek çok masum insanın hayatını kurtardığını, böylece Barbaros kardeşler gibi Emir Abdülkadir’in de Türk-Cezayir tarihinin ortak bir figürüne dönüştüğünü vurguladı.

 

TÜRKİYE VE CEZAYİR, SÖMÜRGE HAREKETLERİNE KARŞI BAŞARI ELDE EDEN İKİ ÖRNEK

 

Küçükyılmaz, Cezayir’de 132 yıllık Fransız sömürge döneminin 1962’de kanlı ve zorlu bir mücadelenin ardından sona erdiğini hatırlatarak, "Burada Cezayir ile Türkiye’nin önemli bir benzerliği ortaya çıkıyor. Türkiye ve Cezayir İslam dünyasında sömürge hareketlerine karşı mücadele edip başarılı olan iki örnektir." dedi.

 

Sömürge dönemi sonrası Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkilerin hızla kurulduğunu vurgulayan Küçükyılmaz, Cezayir’in 1992-2002 yıllarındaki iç savaşla talihsiz bir süreç yaşamasına rağmen, yaralarını hızla sararak önemli bir aktör haline geldiğini ve büyük siyasi, ekonomik potansiyelini harekete geçirmeye başladığını kaydetti.

 

Küçükyılmaz, Batılı tarihçilerin bile 1516-1830 arası dönemi zaman zaman “Algero-Turk veya Turko-Algerian” olarak adlandırdıklarına dikkati çekerek, "Hakikaten geçmişte çok iyi işleyen bir ortaklık var. Modern sömürge döneminden önce Cezayir ve Türkiye beraberdi ve bu beraberlik sırasında Akdeniz bir 'Müslüman gölüne' dönüşmüştü." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye ile Cezayir’in Filistin meselesindeki ortak tutumuna işaret eden Küçükyılmaz, "Aslında iki ülkenin güçlü olduğu dönemlerde aynı zamanda düzen kurucu, inşa edici, barış sağlayıcı bir misyon üstlendiğini de görüyoruz. Bu Türkiye ve Cezayir gibi dünya sistemindeki hakkaniyetli ülkelerin güçlü olmaları gerekliliğini ortaya çıkartıyor." diye konuştu.

 

İKİLİ TİCARET HACMİNDE HEDEF 10 MİLYAR DOLAR

 

Türk yatırımlarının bugün Cezayir’de 6 milyar doları aştığını belirten Büyükelçi Küçükyılmaz, şöyle devam etti: "Türkiye ile Cezayir arasındaki ticaret hacmi de 2022’de 5,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İnşallah 2023’te biz 6 milyar dolar rakamını aşmayı bekliyoruz. Cumhurbaşkanı'mızın ve Sayın Cumhurbaşkanı (Abdülmecid) Tebbun’un ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine de en kısa zamanda ulaşmayı planlıyoruz."

 

Cezayir’deki görevine eylül başında başladığını hatırlatan Küçükyılmaz, "Bizim atacağımız pek çok adım var, iki ülkenin potansiyeli çok fazla. Bunların başında karşılıklı yatırımları teşvik anlaşmasını uygulamamız geliyor. Yine tercihli ticaret anlaşması ile ilgili müzakere çerçeve belgesinin imzalanıp müzakerelere başlanması süreci geliyor." dedi.

 

Küçükyılmaz, Cezayir'in milli petrol ve gaz şirketi Sonatrach ile Türkiye Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) arasındaki anlaşmanın da yenilenmesinin beklendiğine dikkati çekti.

 

Büyükelçi, Cezayir’de Ziraat Bankası şubesi, Maarif Okulu ve Yunus Emre Enstitüsü Kültür Merkezi'nin açılması dahil, bir kısmı ekonomik bir kısmı kültürel boyutu ilgilendiren 10’u aşkın anlaşmanın gündemde olduğunu belirtti.

 

CEZAYİR PETROL, DOĞAL GAZ, SU VE MADEN KAYNAKLARI AÇISINDAN ZENGİN

 

Cezayir’in Türkiye açısından Afrika’ya açılan büyük bir kapı, Türkiye’nin de Cezayir açısından Orta Asya’ya ve Orta Doğu’nun bir kısmına hatta uzak Asya’ya açılan kapı işlevi gördüğüne dikkati çeken Küçükyılmaz, "Ben Cezayir’e bakınca şunu görüyorum: Cezayir, dünyada ne varsa hemen hepsinden bir parça bulunduran bir ülke. Yani maden kaynakları açısından, doğal gaz, petrol açısından zengin. Her türlü sebze, meyve, gıdanın üretilebildiği, yetiştiği bir ülke. Çok büyük bir çöle sahip ama ilginç biçimde çölün altında da dünyanın en büyük yer altı su kaynakları bulunuyor." dedi.

 

Küçükyılmaz, Türk müteşebbislerin yatırım yaparak Cezayir’e katma değer kazandırma fikri taşıdığını belirterek, "Bizim sömürgecilerden farkımız bu. Biz Cezayirli kardeşlerimizle beraber kazanmak, beraber üretmek ve (ürettiklerimizi) beraber başka ülkelere ihraç etmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

 

"ERDOĞAN-TEBBUN DOSTLUĞU TARİHİ FIRSAT"

 

İki ülke cumhurbaşkanları arasındaki güçlü uyuma işaret eden Büyükelçi Küçükyılmaz, "Türkiye, Cezayir açısından güçlü, dost ve kardeş bir müttefiktir. Cezayir de yine Türkiye açısından güçlü, dost ve kardeş bir müttefik ülkedir." dedi.

 

Küçükyılmaz, 6 Şubat'taki depremler sırasında Cezayir’in ve Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un verdiği destekleri unutmayacaklarını ifade etti.

 

Büyükelçi Küçükyılmaz, "Türkiye ve Cezayir arasındaki tarihi fırsatların şu an en büyüğü Cumhurbaşkanı Tebbun ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan arasındaki dostluk ve muhabbettir. Ben bu ziyaretin Türkiye-Cezayir ilişkilerinde bir kırılma noktası olacağını ve büyük bir sıçramanın buradan gerçekleşeceğini umut ediyorum." diye konuştu.

20 Kasım 2023 Pazartesi

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma