tatil-sepeti

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kestelli, "Kuru üzüm İhracat hacmimiz, genellikle yılda 200-225 bin ton civarında seyretmektedir. Bu seviye, Türkiye'nin dünya piyasasındaki güçlü konumunu net olarak göstermektedir" dedi.


İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümün bilinirliğini artırmak ve bu pazarlarda rekabet gücünü yükseltmek için özellikle Asya ve Uzak Doğu pazarlarına yönelmesi gerektiğini söyledi.


Türkiye'nin Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde yetiştirdiğİ çekirdeksiz kuru üzümde geçen yılın ürünlerinin dünya pazarına sunulduğu 2023-2024 sezonu tamamlandı.


Kuru üzüm üretimi ve ihracatıyla ilgili,  İTB Başkanı Kestelli, Türkiye'nin dünya kuru üzüm piyasasında önemli bir aktör olduğunu ve özellikle çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ile öne çıktığını belirtti.


Türkiye'nin toplam kuru üzüm üretiminin 300-325 bin ton civarında olduğunu aktaran Kestelli, şunları kaydetti:


"Ancak, özellikle son iki yıldır, mevsimsel etkiler ve buna bağlı gelişen bazı hastalıklardan kaynaklı olarak üretimimiz 200 bin ton seviyelerine kadar geriledi. Üretimin tamamına yakını Ege Bölgesi'nde ağırlıklı olarak Manisa, İzmir ve Denizli illerinde yapılıyor. Türkiye'de en çok üretilen ve dünya piyasasında en çok bilinen üzüm çeşidimiz ise çekirdeksiz Sultaniye üzümüdür. Sultaniye çeşidi hem yüksek kalite hem de yüksek besin değeri açısından dünya piyasasında en çok tercih edilen üzümdür. Bu nedenle ülkemiz, bu alanda dünya çapında söz sahibidir ve küresel piyasada ciddi rekabet gücüne sahiptir. İhracat hacmimiz, genellikle yılda 200-225 bin ton civarında seyretmektedir. Bu seviye, Türkiye'nin dünya piyasasındaki güçlü konumunu net olarak göstermektedir."


Kestelli, ABD Tarım Bakanlığının kuru üzüm ile ilgili yayınladığı raporda özellikle İzmir Ticaret Borsası ve TARİŞ Üzüm Birliğini sektörün en ön önemli iki aktörü olarak gösterdiğini hatırlatarak, bu durumun uluslararası kuru üzüm piyasasında sahip oldukları güçlü konumun doğal bir yansıması olduğunu ifade etti.


Üretim ve ihracat rakamları her ne kadar güçlü bir pozisyonda olduklarını gösterse de bu durumun sürdürülebilirliği için bazı alanlarda iyileştirmelere ve stratejik planlamalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kestelli, Türkiye'de kuru üzümün uluslararası standartlara uygun olarak üretildiğini aktardı.


Özellikle küresel piyasalardaki en güçlü koz olan Sultani çekirdeksiz kuru üzüm üretimi konusunda sürecin düzgün işlemesi için son derece titiz çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Kestelli, "İzmir Ticaret Borsası, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi kurumlar, kuru üzümde kalite standartlarının belirlenmesi ve korunmasında aktif rol oynamaktadır. Türkiye'nin kaliteli ve güvenilir üretimi, uluslararası pazarlarda tercih edilmesine büyük katkı sağlamaktadır." dedi.


Serbest piyasada oluşan fiyatın yanında İTB Üzüm İşlem Salonunda aracıların bir araya gelerek numuneler üzerinden alım-satım yaparak oluşturduğu doğru, gerçek ve güvenilir fiyatın tüm dünyaya referans olduğunu dile getiren Kestelli, fiyatların, ürünün kalitesi, arz-talep dengesi, uluslararası piyasa koşulları ve döviz kurları gibi birçok faktörden etkilendiğini hatırlattı.



İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, uzun yıllar borsa koordinatörlüğünde gerçekleştirilen kuru üzümdeki rekolte çalışmalarının artık Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapıldığını ve bu çalışmayı da son derece kıymetli bulduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:


"Çünkü özellikle tarım alanında, fiyatı doğru belirleyebilmek için neyi, ne kadar ve hangi kalitede üreteceğinizi peşinen bilmeniz gerekir. Sağlıklı bir rekolte çalışması olmadan sağlıklı bir piyasa oluşmaz. Borsa olarak biz de kuru üzümün kalitesini iyileştirmek, bağların daha verimli işlenmesine yardımcı olmak, ihracatta bir engelle karşılaşmaması için hastalık ve zararlılara karşı mücadelede kullanılan zirai ilaçlarının dikkatli ve daha özenli kullanılmasını sağlamaya yönelik son 15 yıldır her yıl üretici eğitimleri veriyoruz, yayın ve materyal dağıtımı yapıyoruz.


Tabii sadece Borsacılık faaliyetlerini iyileştirmemiz yeterli değil. Sektörü bütünsel olarak geliştirmek zorundayız. Bunun için, mevcut ihracat pazarlarının yanı sıra yeni pazarlar keşfetme ve pazar çeşitlendirmesi stratejileri geliştirmeliyiz. Özellikle Asya ve Uzak Doğu pazarlarına yönelmek, Türk kuru üzümünün bilinirliğini artırmak ve bu pazarlarda rekabet gücünü yükseltmek önemli. Türkiye, organik ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine daha fazla yönelerek, çevre dostu ürün taleplerine cevap vermeli ve yeni tüketici gruplarına ulaşmalıdır."



12 Eylül 2024 Perşembe

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba