tatil-sepeti

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Innovation Week (Türkiye İnovasyon Haftası) buluşmasının 11'incisini 10-12 Ekim tarihlerinde gerçekleştirecek.



Türkiye'nin dünyada daha fazla söz sahibi olması için inovasyon ekosistemini geliştirmek ve büyütmek gerektiği bilinciyle yola çıkan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Innovation Week (Türkiye İnovasyon Haftası) buluşmasının 11'incisini 10-12 Ekim tarihlerinde gerçekleştirecek.

 

TİM'den yapılan açıklamaya göre, Haliç Kongre Merkezi'nde, Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, TİM ev sahipliğinde hayat bulacak Türkiye Innovation Week 2024, bu yıl "Out of the Box: Human, Culture, Model" temasıyla düzenlenecek.

 

"Cesaret edenleri", "alışılmışın dışına çıkanları", "kalıplarına sığmayanları" ve "ezber bozanları" buluşturmayı hedefleyen Türkiye Innovation Week, 11'inci yılında da kapılarını açmaya hazırlanıyor.

 

Etkinlik, ekonomik kalkınmanın inovasyonla nasıl desteklenebileceğini ve sürdürülebilir başarıya nasıl ulaşılabileceğini tartışmak için kritik bir platform olma özelliğini de sürdürüyor. Etkinliğe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı bekleniyor.


"İNOVASYONU YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİRİYORUZ"

Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, "TİM olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına taşıma hedefiyle başladık. 2028 yılı için de 375 milyar dolar mal, 200 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedefler için daha çok üretmek durumundayız ama sadece üretmemiz yetmiyor. Halen 1,5 dolar civarında olan kilogram birim değerimizi 3 doların üzerine çıkarmalıyız. TİM olarak kilogram birim değerimizi artırmanın yolunun yüksek teknolojiden, AR-GE'den, inovasyondan, tasarımdan, sürdürülebilir üretimden ve markalaşmaktan geçtiğini biliyor, bu bilinçle hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Gültepe, bu kapsamda Türkiye'de inovasyon ekosisteminin gelişmesi için çaba sarf ettiklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"İnovasyonu KOBİ'den en büyük şirkete, öğrenciden bireysel girişimciye kadar tüm paydaşlarıyla bütünsel olarak ele alıyor, pek çok projeyi bir arada yürütüyoruz. İnovaLİG, İnoSuit, İnovaTİM, TİM-TEB Girişim Evlerimiz'le her sektörde ve her ölçekte inovasyonu destekliyoruz. Çabalarımızın başarılı çıktılarını son 10 yılda almayı başardık. Türkiye Küresel İnovasyon Ligi Endeksi'nde 10 yılda 68'inci sıradan 39'uncu sıraya yükseldi. Endeks özelinde eşine az rastlanır bir sıçrama gerçekleştirdik. İnovasyonu yaşam biçimi haline getirme hedefimizde büyük mesafe katettik."


"BÖLGEMİZİN EN KAPSAMLI ETKİNLİĞİ"

Türkiye Innovation Week'in alanında Türkiye'nin ve yakın coğrafyanın en kapsamlı etkinliği olarak öne çıktığını belirten Gültepe, "Türkiye Innovation Week, ülkemizin bir gurur markası. 10 yılda 500 bini aşan katılımcımızı Türkiye'nin ve dünyanın yenilik öncüleri ile bir araya getirdik, dünyanın en saygın organizasyon ödüllerini kazandık." ifadelerini kullandı.

Gültepe, bu markayı küresel zemine oturtmak için geçen yıl bir adım daha atarak etkinliği "Türkiye Innovation Week" adıyla düzenlemeye başladıklarını aktardı.

Bu yıl 11'incisini düzenleyecekleri Türkiye Innovation Week'in içinde pek çok yeniliği barındırması açısından çok değerli olduğuna vurgu yapan Gültepe, "İnanıyorum ki bu yıl da programımızı yoğun bir katılımla gerçekleştireceğiz. Bu inançla tüm inovasyon tutkunlarını 10-12 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'ne bekliyoruz." görüşlerini kaydetti.


ÇEVRİM İÇİ KAYITLAR BAŞLADI

Öte yandan, etkinliğin her aşamasında ekosistem tarafından iyi bilinen moderatör ve katılımcıların yer alacağı paneller düzenlenecek.

Tüm salonlarda etkinlik boyunca gerçekleştirilecek panellerde Türkiye'den ve dünyadan inovasyon ekosisteminin önemli oyuncularıyla bir araya gelmek, ilham verici konuşmaları dinlemek ve yeni gelişim fırsatlarını keşfetmek mümkün olacak.

Türkiye Innovation Week 2024, dünyaca ünlü konuşmacıların yer alacağı panellerin yanı sıra master classlar, inovasyon projeleri-programları, konferans, sergi, atölye çalışmaları, interaktif deneyim alanları, sergi ve enstalasyonlara ev sahipliği yapacak.

10 yılda gerek fiziki gerek çevrim içi 11 milyona yakın kişiye erişen Türkiye Innovation Week, bu yıl da dünyada ve Türkiye'de fark yaratan inovasyon liderlerini, sektör devlerini, akademisyenleri, öğrencileri bir araya getirecek.

"www.turkiyeinnovationweek.com" adresinden çevrim içi kayıt yaptırmanın zorunlu olduğu etkinlik ücretsiz ziyaret edilebilecek.

 

22 Ağustos 2024 Perşembe

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı