tatil-sepeti

İTO Başkanı Şekib Avdagiç:

- "Türkiye bu daralmadan çıkacak güçlü bir ekonomik yapıya sahiptir. Yeter ki, büyümeyi taşıyan sütunları yeniden güçlü hale getirelim"

- "Ekonomide 2019'un ilk çeyreğinde her ne kadar geçen yılın aynı dönemine göre beklentiler paralelinde 2,6 daralma yaşansa da çeyreklik bazda büyümeye geçildiğini görüyoruz"

- "İkinci çeyreğe etki edecek öncü göstergeler yeniden canlanmanın başladığına işaret ediyor"

- "Türkiye bütün kesimleriyle birlikte ekonomiye odaklanmalı. Türkiye'de ekonominin büyüme rüzgarları tekrar esmeli"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yılın ilk çeyreğinde ekonomide yüzde 2,6'lık daralma yaşandığını belirterek, "Türkiye daralmadan çıkacak güçlü bir ekonomik yapıya sahiptir. Yeter ki, biz büyümeyi taşıyan sütunları yeniden güçlü hale getirelim" dedi.

Avdagiç, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan 2019 yılı ilk çeyreğine ilişkin büyüme verisini değerlendirdi.

Ocak-martta her ne kadar geçen yılın aynı dönemine göre beklentiler paralelinde yüzde 2,6 daralma yaşansa da çeyreklik bazda büyümeye geçildiğini aktaran Avdagiç, "Büyümenin alt başlıklarına baktığımız zaman, bu yılın ilk çeyreğinde 2018 son çeyreğine göre yüzde 1,3 büyüme sağlanmasını, ekonominin yeniden bir toparlanma sürecine girildiğini göstermesi bakımından önemli buluyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Avdagiç, özellikle imalat sanayisinde çeyreklik dönemde yüzde 3,4 gibi yüksek bir oranda artışın yaşanmasının, bu performansı daha da anlamlı kıldığını belirterek, memnuniyet verici bu gelişmenin, yılın ikinci çeyreğinde de devam edeceğini beklediklerini aktardı.

İkinci çeyreğe etki edecek öncü göstergelerin de yeniden canlanmanın başladığına işaret ettiğini vurgulayan Avdagiç, "Özellikle tüketim harcamaları ile yatırım eğiliminde olumlu trendin, ikinci çeyrek büyümesine daha fazla katkı vereceğini tahmin ediyoruz. Kur tarafında istikrarın sağlanması, özel sektörün uygun maliyetle finansmana erişimi ve bütçe performansının artırılmasına bağlı olarak, büyümenin yıl sonunda, beklentilerin de üzerinde makul bir düzeyde gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"SAHİP OLDUĞUMUZ EFORU EKONOMİ DIŞI ALANLARDA TÜKETMEMELİYİZ"

Avdagiç, Türkiye'nin bütün kesimleriyle birlikte ekonomiye odaklanması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de ekonominin büyüme rüzgarları tekrar esmeli. Bunu da hep birlikte başaracağız. Ülke olarak sahip olduğumuz eforu ekonomi dışı alanlarda tüketmemeliyiz. İş dünyası olarak biz, seçimlerin geride kalmasıyla birlikte artık tek odağımız ekonomi olmalı diye düşünüyoruz. Beklentimiz bu yönde." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bu daralmadan çıkacak güçlü bir ekonomik yapıya sahip olduğunu vurgulayan Avdagiç, büyümeyi taşıyan sütunların yeniden güçlü hale getirilmesi gerektiğine işaret etti.

Ekonomik büyüme trendinin tesis edilmesi için hükümetin aldığı tedbirlere ve hala finansman maliyetlerinin çok yüksek olduğuna değinen Avdagiç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Hükümetin reel sektörü güçlü ve ayakta tutmak için aldığı tedbirler, makul kredi faizleriyle daha da güçlü hale gelecektir. Bu bağlamda enflasyonun düşürülmesi büyük önem taşımaktadır. Faizler konusunda kamu ile birlikte özel bankaların da bu konuda istekli ve ön alan bir gayret içinde olması gerekir. Özel bankalar da bu konuda adım atarak devletin ve reel sektörün gayretini yalnız bırakmamalı.

Bankacılık sektörü, geleceğinin reel sektörle birlikte olmaktan geçtiğini unutmamalı. Yüksek faiz oranları, reel sektörün ayakta kalmasını zorlaştırıyor. Çünkü satışlar canlanmayınca üretimin canlanmasını bekleyemeyiz. Üretim canlanmayınca da yatırım arzusu sınırlı kalacaktır. Ekonomi aynı zamanda beklenti demek. Politikaları yeniden kalibre ederken, ekonomide beklentilere en iyi şekilde yön vermek zorundayız."

31 Mayıs 2019 Cuma

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma