Emine Erdoğan'ın öncülüğünde düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koordine edilen Türk Mutfağı Haftası'nın ikincisi çeşitli etkinliklerle kutlandı.


 

Başkentte "Türk Mutfağı Haftası" kapsamında kentin yöresel lezzetleri ziyaretçilerle buluştu.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen "Türk Mutfağı Haftası" etkinliği Valilik, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Altındağ Belediyesi ev sahipliği ve TAFED işbirliğinde Millet Bahçesi'nde başladı.

 

Etkinlikte, farklı ilçelerden gelen şefler tarafından kentin yöresel ve doğal lezzetleri tanıtıldı. Depremzedeler için de 11 stant hazırlandı.

 

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, "Ankara'mızın tabii ki birçok güzelliği var, tarihi, kültürel, turistik olmak üzere çok önemli yönleri var. Bugün burada Ankara'nın mutfak kültürünü keşfetmeye bütün misafirleri davet ediyoruz." dedi.

 

Ankara Valisi Vasip Şahin de Türk Mutfağı Haftası'nın önemi ve Ankara mutfağının zenginliklerine değinerek şöyle konuştu: "Bizim mutfağımız çok canlı, dinamik bir yapıya sahip. Her gün yeni bir şey üretilmiş oluyor. Bir başka kaynak olarak düşündüğüm şey, bizim kültürümüzün önemli unsurlarından biri de ikram edebilmektir. Kültürümüz, inancımız bize her durumda bir başkasına, özellikle yoksula, fakire ikram etmeyi salık verir. Bu ikram etme kültürü misafire olan bir hürmetin ifadesi olarak daha fazla dikkati ve özeni beraberinde getiriyor. Bu dikkat ve özen de yeni bir üretimin kaynağı oluyor."

 

Programda İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız da birer konuşma yaptı.

 

"DAYANIŞMA MUTFAĞI"

 

Konuşmasının ardından stantları gezen Vali Şahin, etkinliğe yoğun katılım olduğunu belirterek "Etkinlikte Ankara'nın özel mutfağı gelen ziyaretçilere sunulmuş olacak. Bu haftanın bir başka özelliği belki depremzede aşçılarımızın da burada stant açması. Onlarla dayanışma mutfağı altında bir etkinlik açmamız depremzedelerimizin yanında olduğumuzu gösteren güzel bir faaliyet oldu." diye konuştu.

 

Vatandaşların buraya gelerek yöresel lezzetleri denemesini tavsiye eden Şahin, "Emeği geçen herkese, özellikle aşçılarımıza, mutfağımızı geliştiren vefakar hanımefendilerimize teşekkür ediyorum." dedi.

 

Tanıtım programının ardından vatandaşlara hazırlanan yöresel yemeklerden ikram edildi.

 

Etkinlik 27 Mayıs'ta sona erecek.

 

DENİZLİ

 

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde "Türk Mutfağı Haftası" etkinlikleri kapsamında Kale biberinden yapılan yemek ve tatlılar tanıtıldı.

 

Valiliğin koordinasyonunda Atalar Konağı'nda yapılan etkinlikte Kale biberinden yapılan Kale dessert, Kale biber tatlısı, acı baba, kalu usulü pizza, çıtır dolma, kuru biber çanağında kısır, Kale biberine sarılı dana madalyon, Kale biberi dolması, düşler, Kale biberi mausse, tatlı alev, unlu Kale biberi tatarı, Kale biberli üçkulak tatlısı, leblebili Kale biberi çorbası, etli Kale biberi dolması, köz biberli patlıcan atması, kuru biber turşusu ve Kale biberli cheesecake tanıtıldı.

 

ARDAHAN

 

Ardahan'da, Türk Mutfağı Haftası dolayısıyla, kente özgü kahvaltı çeşitlerinin olduğu yöresel lezzetler tanıtıldı.

 

Etkinlikte, kentin ketesi, mavişi, kaşar peyniri, balı ve benzeri yöresel ürenler yer aldı.

 

İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Dede, burada yaptığı konuşmada, Türk mutfağının dünyada önemli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir olduğunu söyledi.

 

Uzmanların, geleneksel beslenmenin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini aktardığını anlatan Dede, kente özgü yiyeceklerin tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.

 

BURSA

 

Bursa'da Yıldırım Belediyesi Kadın Kooperatiflerine bağlı kooperatiflerin üyelerinin hazırladığı geleneksel ve yöresel yemekler sunuldu.

 

Etkinlikte, fukara keşkülü, ekşi ot yemeği, cennet künkü, incir tatlısı, gaygana, damat paşası, kestaneli pilav ve cevizli ekmek katılımcılara ikram edildi.

 

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, Türklerin köklü bir milletin mensupları olduğunu söyledi.

 

BOLU

 

Bolu Kültür ve Turizm Müdürlüğünce düzenlenen etkinlikte, yöresel ürünler ve el sanatları sergilendi.

 

Etkinliğe katılanlara, coğrafi işaretli Bolu patatesli ekmeği, Bolu keşi, Kıbrıscık pirinci ve Bolu kabaklı gözlemesi gibi lezzetler ikram edildi.

 

KARABÜK

 

"Türk Mutfağı Haftası" kapsamında düzenlenen "Karabük Lezzet Şenlikleri" altıncı gününde devam etti.

 

Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul'un cami hakkında bilgi vermesinin ardından protokol üyeleri camiyi gezdi, namaz kıldı.

 

Ortakçı Göleti'ni ziyaretin ardından Şehit Barış Efe Parkı'na giden protokol üyelerine, yöresel ev yemekleri tanıtıldı, katılımcılara ikramlarda bulunuldu.

 

EDİRNE

 

Selimiye Meydanı'nda düzenlenen programda, şekerlemeci Pınar Karaca ve Muhammet Çetintaş bademli kurabiye hazırladı.

 

İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, "Ülkemizi ve şehrimizi tanıtmanın en önemli unsuru gastronomi turizmi. Türk mutfağının sahip olduğu zenginliği, coğrafi işaretli ürünlerimizi, kendi reçetelerimizle tanıtmaya ve anlatmaya çalışıyoruz." dedi.

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Çanakkale savaşlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gelibolu Yarımadası'nda geçirdiği 289 gün boyunca konakladığı, karargah kurduğu, harbe katıldığı yerler tespit edilerek oluşturulan 17 kilometrelik "Mustafa Kemal Yolu" açıldı.


 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale savaşları sırasında izlediği güzergahı konu alan "Mustafa Kemal Yolu" projesi, tarihi Gelibolu Yarımadası ziyaretçilerine farklı bir rota imkanı sunuyor.

 

Atatürk'ün Çanakkale muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş anlatımlarının kapalı alanlardan çıkarılıp savaşın yaşandığı alanlara yönlendirilmesi, bu alanların hikayelerinin ziyaretçilere çeşitlendirilerek sunulması amacıyla hayata geçirilen 17 kilometrelik Mustafa Kemal Yolu tamamlandı.

 

Yaklaşık 3 yıl süren proje kapsamında Mustafa Kemal Atatürk'ün Bigalı köyündeki yürüyüş rotasının başlangıç noktasında yer alan yel değirmeninin restorasyonu ve çevre düzenlemesi yapıldı. Buradan hareketle hazırlanan 17 kilometrelik güzergahı gezen ziyaretçilerin Çanakkale ruhunu daha iyi anlaması hedefleniyor.

 

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale'ye savaşmak için gelip ayrıldığı güne kadar 289 gün boyunca konakladığı, karargah kurduğu, harbe katıldığı yerleri özel çalışmayla tespit ettiklerini söyledi.

 

Ziyaretçilerin güzergahta yürüyerek bu toprakların nasıl geçilmez yapıldığını, Çanakkale ruhunun hangi topraklarda, nerede doğduğunu ve bu toprakların nasıl vatan yapıldığını çok daha iyi anlama imkanı bulduğunu dile getiren Kaşdemir, şunları kaydetti: "Mustafa Kemal Yolu Bigalı köyündeki yel değirmeninden başlıyor. Zaten Mustafa Kemal Atatürk savaştan sonra hatıralarını naklederken o Anzak çıkarmasına karşı 57. Alay'la beraber harekete geçtiği yeri tarif ederken 'Bigalı köyünün hemen yakınında yel değirmeninin etrafında badem ağacının olduğu yerde konuşlanmış ve bekliyorduk. Askerlerimle beraber orada karargah kurmuştuk' diye tarif eder. Biz de Tarihi Alan Başkanlığı olarak çalışmalarımıza başladığımızda yel değirmeninin olduğu yerdeki temelleri, taşları fark ettik ve hemen orayı kamulaştırarak orada tarihsel gerçeklikte olduğu gibi yel değirmenini inşa ettik. Hemen yakınında da o badem ağacını görüyoruz."

 

"3 YIL BOYUNCA ÇOK ÖZEL TARİHÇİLERLE ÇALIŞTIK"

 

Kaşdemir, projenin ziyaretçileri zaman tünelinde yolculuğa çıkardığını vurgulayarak, "Biz tarihi gerçekliklere birebir bağlı kalarak o duyguyu, o gerçeklikleri hep beraber yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. Şu an Mustafa Kemal Yolu güzergahı tamamlanmış durumda. İsteyen her ziyaretçimiz bu yolu yürüyebilir. İsteyen araçla gidebilir, isteyen yürüyerek gidebilir. Yaklaşık 17 kilometrelik bir güzergah bu. Gerçekten savaşın en yoğun yaşandığı yerlerin içerisinden geçen, betonun, mermerin, demirin kullanılmadığı, tamamen doğal ortamın hakim olduğu, ahşaptan ve topraktan oluşan bu güzergah gelen ziyaretçiyi Çanakkale ruhunu daha iyi hissettirme imkanına kavuşturmuş oluyor." ifadesini kullandı.

 

Yolu kullanan ziyaretçilerin savaştan kalma şarapnel parçalarına, mermilere tanıklık edebildiğini dile getiren Kaşdemir, sözlerini şöyle tamamladı: "Yani tabiri caizse tarihi süreç içerisinde bir yolculuk yapma imkanına sahip oluyorlar. Çanakkale dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve en büyük açık hava müzesidir. 3 yıl boyunca çok özel tarihçilerle çalıştık. Kılı kırk yardık ve çok ihtimamlı davrandık. 3 yılın sonunda proje bitti ve bu yıl da hizmete açmış olduk. Tarihi Alan Başkanlığı olarak bu konuya çok önem verdik. Çünkü burası Kurtuluş Savaşı'na giden yolun başlangıcı ve Cumhuriyet'in de temellerinin atıldığı yerdir. Tabii ki Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün de tarih sahnesine çıkıp Türk milletinin kalbindeki yerini aldığı yerlerden bir tanesidir. Çanakkale bizim ortak değerimiz ve çok müstesna topraklardır. Bu topraklarda Türk milleti yeniden doğmuş ve tarihin seyrini, yönünü değiştirmiş, dünyaya altın sayfalarla 'Çanakkale geçilmez' duygusunu bir kez daha yerleştirmiştir. Bu toprakların bizim olduğu bir kez daha dünyaya ilan edilmiş ama bedeli çok ağır olmuştur. Dolayısıyla bu topraklar bizim için çok müstesna yerlerdir."

24 Nisan 2024 Çarşamba

Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlatacak ve Cumhuriyete giden yolda önemli adımlar atılmasını sağlayacak Büyük Millet Meclisi, 104 yıl önce açıldı.


 

Düşman işgali altındaki Anadolu ve Rumeli topraklarında, Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlatacak ve Cumhuriyete giden yolda önemli adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 104 yıl önce 23 Nisan'da açıldı. TBMM’nin açılışı, kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.

 

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.

 

Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, ''ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı''nı ortaya koydu.

 

1919 sonbaharında yapılan seçimlerden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920'de, 168 üyesinden 162'sinin katılımıyla toplandı. Mustafa Kemal, Erzurum mebusu seçilmişti ancak o Ankara'da kaldı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yanlısı milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bu Meclis, 28 Ocak 1920'de yaptığı gizli oturumda Misakımilli'yi kabul etti.

 

İstanbul'un 16 Mart'ta işgali ve Milli Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.

 

Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı.

 

Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle ''Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis''in toplanacağını duyurdu.

 

Genelgede, ''Ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir Meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu Meclise katılmaları'' istendi.

 

Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Mecliste yer aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydetti.

 

23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 104 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.

 

MİLLİ İRADE

 

TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu. TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1920 tarihinde Meclisin 4. toplantı yılının açılışında da bunun önemine dikkati çekti.

 

Atatürk'ün sözleri tutanaklara şöyle yansıdı: "Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''

23 Nisan 2024 Salı