Türk Hava Yollarının Aralık 2023'te verdiği 150 adet A321neo ve 80 adet A350 kesin uçak siparişinin kutlanması amacıyla THY Genel Müdürlüğü'nde etkinlik düzenlendi.


THY, Airbus ve Rolls-Royce tarafından gerçekleştirilen etkinlikte, havacılık alanında gelecek 15 yıl içinde ekonomik değer yaratacak, Türk havacılık ve uzay endüstrisini THY'nin uzun vadeli stratejik büyüme planı doğrultusunda daha da geliştirecek Stratejik Türkiye İlerleme Programı'nın (Strategic Türkiye Enhanced Programme - STEP) lansmanı da yapıldı.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, etkinlikte yaptığı konuşmada, Avrupa'nın en genç filolarından birine sahip THY'nin gerçekleştirdiği yatırımların, Türk sivil havacılığının kalite ve sürdürülebilirlik odaklı büyümesinde bir kilometre taşı olmasını temenni ettiğini söyledi.

 

Sivil havacılık sektörünün, özellikle son yıllarda gerçekleştirdikleri yatırım ve projelerle kalite odaklı hizmet anlayışını tüm dünya ile buluşturduğunu aktaran Kacır, "Ülkemizin sivil havacılık alanındaki vizyonunun önemli bir örneği olan İstanbul Havalimanı yalnızca beş yıl gibi kısa bir sürede Avrupa'nın en yoğun havalimanı unvanını aldı." diye konuştu

 

Kacır, İstanbul Havalimanı'nın modern altyapısı ve sunduğu yolcu deneyimiyle İstanbul'u küresel bir kesişim noktasına dönüştürdüğüne işaret ederek, "Kıtaları buluşturan, küresel finans ve ticaret üssü, turizm destinasyonu konumundaki İstanbul'un küresel cazibe merkezi rolünü perçinledi." ifadelerini kullandı.

 

Başta İstanbul Havalimanı olmak üzere yurdun dört bir yanında gerçekleştirilen sivil havacılık altyapı yatırımlarını doğru ve vizyoner bir iş stratejisiyle buluşturan THY'nin de elde edilen başarının önemli bir mimarı olduğunu belirten Kacır, "Türkiye ve İstanbul'u havacılıkta dünyada en üst sıralara taşıyan THY, jeopolitik riskleri, makroekonomik belirsizlikleri ve pandemi sürecini başarıyla yönetti. Büyüme yolculuğuna emin adımlarla ilerliyor." dedi.

 

Kacır, Türkiye'nin havacılık sanayisinin köklü bir geçmişe sahip olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

 

"Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teknoloji üreten ve geliştiren Türkiye'yi inşa ederken bilgi yoğun ve ileri teknoloji odaklı bu sektörde, özellikle savunma sanayinin AR-GE'de, inovasyonda ve üretimde uzun vadeli bakış açısı paradigma değişimlerine odaklanan yaklaşımı ile üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi üst düzeye taşıyoruz."

 

Havacılık sanayini, ana ve alt yükleniciler, KOBİ'ler, araştırma kuruluşları ve üniversitelerle Türkiye'nin yüksek teknolojide öncü sektörü haline getirdiklerini ifade eden Kacır, "Bugün Türk havacılık sanayi kendi özgün platformlarını geliştirme ve üretebilme kabiliyetine haizdir." şeklinde konuştu.

 

Kacır, havacılık sanayisinin birçok küresel uçak ve motor üreticisinin tedarik ortakları arasında yerini aldığına dikkati çekerek, "Bir yolcu uçağının gövdesinde yer alan tüm parçaları üretme kabiliyetine sahibiz. Bugün dünyadaki tüm yeni nesil yolcu uçaklarında Türkiye'de üretilmiş bir parça mevcut." dedi.

 

HAVACILIK YAPISALLARINDA 10 MİLYAR DOLAR SÖZLEŞME BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞTIK

 

Dünyanın dördüncü büyük havacılık kompozit tesisini ülkeye kazandırdıklarını belirten Bakan Kacır, havacılık yapısallarında geçen yıl bir milyar dolar ihracat hacmine ve 10 milyar dolar sözleşme büyüklüğüne ulaştıklarını ve bu alanda yetkin insan kaynağının 10 bini bulduğunu dile getirdi.

 

Kacır, inşa edilen tesislerle bugün her türlü uçak motoru parçasını test edebilecek altyapının ülkede mevcut olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

 

"Uçak ve helikopter motorunda fan, kompresör ve türbinde üretim yetkinliğine sahibiz. İnovasyon ve teknoloji geliştirmede özellikle kritik rol üstlenen yeni nesil malzeme teknolojilerinde özellikle yüksek sıcaklığa dayanıklı nikel tabanlı inconel ve kobalt tabanlı alaşımların üretiminde yetkinlik oluşturduk. Havacılık alanında kazandırdığımız tesislerle sanayimizin ihtiyaç duyduğu hassas dökümleri de ülke içerisinde gerçekleştirebiliyoruz. Havacılık sanayinde elde ettiğimiz birikim ve deneyimi en az havacılık kadar zorlu bir alan olan uzay sanayine taşıyoruz."

 

Gelecek dönemde Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yeni bilimsel araştırmalar yürütmek ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmek adına programlar başlatacaklarını vurgulayan Kacır, "Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Kacır, 2035'e kadar 1,8 trilyon dolara ulaşması öngörülen küresel uzay ekonomisinden alınan payı artıracaklarını belirterek, uzayın kendilerine sunduğu yeni teknoloji geliştirme kabiliyetlerinden en üst düzeyde yararlanacaklarını söyledi.

 

Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen İMECE uydusunun, geçen yıl uzaya fırlatılarak yörüngesine başarıyla yerleştiğini hatırlatan Kacır, "Böylece Türkiye, kendi yer gözlem uydusunu geliştirebilen ülkeler arasında yerini aldı. Yer gözlem uydularında elde ettiğimiz tasarım, test, montaj, entegrasyon ve üretim yetkinliği, haberleşme uydularımızın da geliştirilmesini tetikledi." diye konuştu.

 

TEKNOLOJİK YETKİNLİKLERİMİZİ YÜKSELTECEK YATIRIMLARIN DESTEKÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

 

Bakan Kacır, uzun süren çalışmalar sonunda, bütün kritik alt sistemlerini yerli ve milli olarak geliştirdikleri TÜRKSAT 6A haberleşme uydusunun üretim süreçlerini tamamladıklarını ve temmuz ayında uzaya fırlatmaya hazırlandıkları milli haberleşme uydusunun yerlilik oranının yüzde 80'i aştığını söyledi.

 

TÜRKSAT 6A'yı devreye aldıklarında Türkiye'nin kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacağına işaret eden Kacır, "Tüm bu başarı ve kazanımlar; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı liderliğiyle birlikte, yıllardır ortaya koyduğu siyasi irade ve Türkiye'ye çizdiği vizyon sayesindedir. 'Milli Teknoloji Hamlesi!' vizyonuyla ülkemizin kritik teknolojileri geliştirme yetkinliğini perçinleyerek, başarı hikayelerine hep birlikte yenilerini ekleyeceğiz." dedi.

 

Kacır, "Dünyanın en büyük ve en geniş katılımlı havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST bünyesinde helikopter tasarımından rokete, insanız hava araçlarından jet motor tasarımına, havacılık ve uzay sektörünün birçok alanında düzenlediğimiz yarışmalarla yetkin insan kaynağımızı güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak havacılık ve uzay sanayinde rekabet gücümüzü artıracak, insan kaynağını güçlendireceklerini belirten Kacır, aynı zamanda bu alanda hem yerli hem küresel yatırımlarla teknolojik yetkinleri yükseltecek projelerin destekçisi olmaya devam edeceklerini bildirdi.

 

Kacır, 2012'den bu yana havacılık ve uzay sektöründe toplam yatırım büyüklüğü 4 milyar doları aşan 144 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini anımsatarak, "Yatırım teşviklerimizle havacılık ve uzay sanayi gibi yüksek teknoloji alanlarında üretim kabiliyetlerini güçlendirecek yatırımlara kapsamlı ve yatırımcıların ihtiyaçlara yönelik teşvik paketleri sunuyoruz." diye konuştu.

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: İşbirliği anlaşmasına böylesine bir yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesi çok önemli katkılar sağlayacaktır

 

Programda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, milli gurur ve bayrak taşıyıcısı olan THY'nin, Airbus ve Rolls-Royce şirketleri ile yeni uçak ve motor alımları kapsamında yapacağı çok önemli bir yerlileştirme ve endüstrileştirme amaçlı üretim anlaşmasına şahitlik etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Bu önemli anlaşma vesilesiyle, firmalar arasında ikili görüşmelerin gerçekleştirileceğini belirten Bolat, "İkili görüşmelerin, halihazırda havacılık sektörünün tedarik zincirinde yer alan firmalarımız için olduğu gibi, tedarik zincirinin henüz bir parçası olmayan firmalarımız için de yeni fırsatlar oluşturmasını, yerli üretimimize ve tedarikçilerimizin gelişimine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum." diye konuştu.

 

Türkiye'nin son 21 yılda ulaştırmadan altyapıya, sanayiden tarıma, hizmetlerden uluslararası ticarete ve savunma sanayisinde çok büyük atılımlar gösterdiğini ifade ederek, bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde istikrarlı ve güçlü bir siyasi yönetimin etkisinin olduğunu söyledi.

 

Bolat, Türkiye'nin son 21 yılda reel olarak ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirterek, dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,2 büyüğünü, Türkiye'nin ise yüzde 4,5 reel büyüdüğünü kaydetti.

 

Dünya ticaretinin geçen yıl yüzde 1,2 küçüldüğüne, Türkiye'nin ise ihracatta rekorlar kırdığına dikkati çeken Bolat, Türkiye'nin 21 yıllık başarısının en önemli göstergesi olan milli gelirde de önemli başarılar elde edildiğini vurguladı.

 

BU BİR BİRLİKTE BÜYÜME, BİRLİKTE GELİŞME, KAZAN-KAZAN İLİŞKİSİ OLACAKTIR

 

Ticaret Bakanı Bolat, THY'nin hizmetler sektöründeki başarısının herkesi gururlandırdığını dile getirerek, "Dünya liginde ilk 10 içinde olan ve 2033'te dünyada ilk üçün arasında yer almayı hedefleyen dünyadaki en büyük markamızdır. Ticaret bakanı olarak, yabancı mevkidaşlarımla ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmelerimizde THY'nin kalitesinden ve başarılı hizmetlerinden bahsedilmesi bizler için iftar vesilesidir." şeklinde konuştu.

 

Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayindeki başarısının Türk sanayinin başarısı olarak algılandığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:

 

"Türk havacılık ve savunma sanayinde çok büyük bir atılım sağlandı. Şu anda 80 bini aşkın çalışanı, yılda 12 milyar dolarlık üretim hacmi ve 5,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla Türk savunma sanayi, gururumuzdur ve her geçen yıl hızlı adımlarla yükselişini devam ettirmektedir. Türk Hava Yolları, 2033'e kadar olan 10 yıllık programında 800 uçaklık hedefle yola çıktı. Bu programı Türkiye'de havacılık endüstrisinin gelişmesi için önemli görüyorum. Ayrıca, (Airbus ve Rolls-Royce ile) anlaşmaya, böylesine bir yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesi çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu noktada kamu ve özel kesimdeki sanayicilerimiz için inşallah yeni kapılar, yeni fırsatlar açılacaktır."

 

THY, Airbus ve Rolls-Royce'nin yeni dönemdeki işbirliğinin hem uluslararası yatırımcılar açısından hem şirketlerin bundan sonraki performansları açısından katkılar sunacağını ifade eden Bolat, "Bu bir al-sat ya da sat-al ilişkisi değildir, bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır. Taraflar da umut ediyorum ki bundan çok memnun kalacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak, Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) Yetkinlik Projesi Desteği ile Turquality ve marka destek programlarıyla önemli destekler verdiklerini ifade ederek, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.

29 Nisan 2024 Pazartesi

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev, İspanya ile Türk dünyası arasında bir köprü kurduklarını söyledi.


Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev, İspanya'nın başkenti Madrid'deki temaslarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

 

İspanya İşveren Örgütleri Konfederasyonunda (CEOE) İspanyol iş insanlarına, çalışmaları hakkında bir konferans verdiklerini belirten Ömüraliyev, TDT ülkelerinin gerek ekonomik yapısının gerekse yatırım fırsatlarının kapsamlı bir şekilde İspanyollara tanıtıldığını ve yoğun ilgi gördüklerini söyledi.

 

TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev, "İspanya ile Türk dünyası arasında köprü kurduk." dedi.

 

TDT'nin büyük bir kuruluş olduğunu kaydeden Ömüraliyev, 14 Mayıs'ta Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile imzaladıkları Ortak Çalışma Planı'nın TDT'nin Avrupa Birliği (AB) ile işbirliği ve yakınlaşması açısından önemine vurgu yaptı.

 

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte "Orta Koridor'un öneminin yeniden ortaya çıktığını" dile getiren Ömüraliyev, şöyle devam etti:

 

"Orta Koridor bir fırsattır ve bunu bizim iyi kullanmamız gerekiyor. Buna ilişkin Aralık 2023'te Paris'teki OECD toplantısında bir konuşma yapmıştık. Orta Koridor için şimdi Avrupa Birliği de çalışıyor ve buna önem verip yatırım yapıyor. İspanya da ekonomik anlamda AB'nin önemli bir üyesi ve bu yatırımlara İspanyol devleti ve iş insanları da katılabilir."

 

Büyükelçi Ömüraliyev, ayrıca İspanya'daki etkinliğin organizasyonuna verdiği katkılardan dolayı Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye'nin Madrid Büyükelçilisi Nüket Küçükel Ezberci'ye teşekkür etti.

 

Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan arasında 2009'da kurulan ve Türkmenistan, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatının gözlemci olduğu TDT, üye ülkeler arasında barış ve istikrarı güçlendirmeye, geniş kapsamlı işbirliğini teşvik etmeye ve ortak kalkınma potansiyelini ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

16 Mayıs 2024 Perşembe

Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 30 milyar 69 milyon lira artarak 13 trilyon 163 milyar 968 milyon liraya yükseldi.


 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 10 Mayıs itibarıyla 30 milyar 69 milyon lira artış gösterdi.

 

Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 13 trilyon 133 milyar 899 milyon liradan, 13 trilyon 163 milyar 968 milyon liraya yükseldi.

 

Bankacılık sektöründe toplam mevduat da bankalar arası dahil geçen hafta 4 milyar 551 milyon lira artarak 15 trilyon 613 milyar 772 milyon liraya yükseldi.

 

TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TUTARI 1 TRİLYON 653,7 MİLYAR LİRA OLDU

 

Tüketici kredilerinin tutarı, 10 Mayıs itibarıyla 6 milyar 523 milyon lira artışla 1 trilyon 653 milyar 695 milyon liraya yükseldi. Söz konusu tutarın 445 milyar 453 milyon lirası konut, 90 milyar 398 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 117 milyar 843 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

 

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 2 milyar 85 milyon lira azalarak 1 trilyon 618 milyar 694 milyon liraya düştü.

 

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 0,1 azalışla 1 trilyon 410 milyar 791 milyon liraya düştü. Bireysel kredi kartı alacaklarının 546 milyar 178 milyon lirasını taksitli, 864 milyar 612 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

 

YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI

 

Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 10 Mayıs itibarıyla önceki haftaya göre 2 milyar 48 milyon lira yükselişle 206 milyar 922 milyon liraya çıktı. Takipteki alacakların 165 milyar 20 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

 

Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları, 1 milyar 775 milyon lira artarak 2 trilyon 865 milyar 789 milyon lira oldu.

16 Mayıs 2024 Perşembe