tatil-sepeti

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve Londra merkezli kurumsal yönetim danışmanlık firması Nestor Advisors, Türkiye ve Avrupa’daki bankaların kurumsal yönetim uygulamalarını karşılaştıran bir rapor hazırladı.

Toplam aktiflerine göre Türkiye’nin 9, Avrupa’nın 20 en büyük bankasının incelendiği "Türk Bankalarında Kurumsal Yönetimin Karşılaştırmalı Bir Değerlendirmesi" raporunun detayları, düzenlenen çevrim içi toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

Rapor, Türk bankacılık sektörünün son 10 yıldır Avrupa’da ve dünyada yürürlükte olan en iyi kurumsal yönetim uygulama standartlarını karşıladığını gösterdi.

TÜRK BANKALARININ HİSSELERİNİN YÜZDE 80,3’Ü ÜÇ BÜYÜK HİSSEDARDA

Rapor, Türk bankacılık sektörünün son 10 yıldır Avrupa’da ve dünyada yürürlükte olan en iyi uygulama standartlarını karşıladığını ortaya koyarken, farklılık olarak belirlenen özelliklerin büyük bölümü, Türkiye’deki düzenlemelere, kültürel uygulamalara ve özellikle Türk bankalarında Avrupa’ya kıyasla çok daha yoğun bir mülkiyet yapısı olmasına bağlandı. Buna göre, Türk bankalarında hisselerin ortalama yüzde 80,3’üne en büyük üç hissedar sahipken, Avrupa bankalarında bu oranın yüzde 31 düzeyinde olduğu görüldü. Türk bankalarının yönetim kurullarındaki bağımsız üyelerin oranının (yüzde 29) Avrupa bankalarından (yüzde 76) çok daha düşük olması da belli ölçüde mülkiyet yoğunlaşmasıyla ilişkilendirildi.

TÜRK BANKALARINDA KADIN YÖNETİM KURULU ÜYESİ AZ

Araştırmada, birçok yatırımcının talepleri arasında en üst sıralarda yer aldığı belirtilen yönetim kurulundaki cinsiyet çeşitliliği de incelendi. Buna göre, Türkiye’deki bankaların yönetim kurullarındaki kadın üyelerin oranı yüzde 13’te kalırken, Avrupa bankalarında bu oran yüzde 30 oldu. Buna karşın, Türk bankalarında Avrupalı bankalara kıyasla daha fazla kadın yönetim kurulu başkanı bulunduğuna dikkat çekildi.

Türk bankalarının yönetim kurulu başkanlarının yönetim kurulundaki ortalama görev süresi sekiz yılın üzerindeyken, bu süre Avrupalı muadillerinin görev süresinden yaklaşık iki kat daha fazla. Rapordaki bir diğer bulgu da Avrupalı yönetim kurulu başkanlarının büyük bölümü atandıkları sırada bağımsız üye statüsündeyken, Türk bankalarında bağımsız yönetim kurulu başkanı bulunmuyor. Raporda bu farklılığın da mülkiyet yapısıyla ilgili olabileceği değerlendirilirken, Avrupa’daki birçok düzenleyici kuruluş tarafından, yönetim kurulu başkanının atanma sırasında bağımsız olmamasının kabul edilmediği bilgisi verildi.

AVRUPA BANKALARININ TAMAMINDA, TÜRK BANKALARININ YÜZDE 56’SINDA RİSK KOMİTESİ VAR

Raporda, AB’de ve çoğu G20 ülkesinde mevzuat tarafından zorunlu kılınan risk komitesinin tüm Avrupa bankalarında bulunduğuna dikkat çekilirken, Türk bankalarının yüzde 56’sında risk komitesinin yer aldığı belirtildi. Denetim, aday gösterme ve ücretlendirme komitelerinin Türk bankalarında yaygın olduğu vurgulanırken, risk gözetimi konusunda daha bütüncül bir bakış ile sistematik bir yaklaşım geliştirmesine ihtiyaç duyulabileceğine dikkat çekildi.

Türk bankalarında yönetim kurulu komitelerinin Avrupalı muadillerinden daha küçük olduğu, bu durumun özellikle de tam zamanlı üyelerin atanması nedeniyle ağırlıklı olarak profesyonellerden oluşan denetim komitelerinde geçerli olduğu bilgisi de raporun sonuçlarında yer aldı. Bağımsız komite üyelerinin oranının Türk bankalarında yüzde 36, Avrupa bankalarında ise yüzde 88,5 düzeyinde olduğu vurgulandı.

TÜRK BANKALARININ YÖNETİM KURULLARINDA FİNANS DENEYİMİ DAHA FAZLA

Türkiye’deki komitelerde icrada görevli olmayan üyelerin yüzde 45’inin finans sektörü deneyimi olmasına karşın bu oran Avrupalı bankalarda yüzde 30 düzeyinde kaldı. Nitekim sektörel bilgiye sahip yönetim kurulu üyelerinin Türk bankaları arasında daha yaygın olduğu görüldü. Buna göre, finans sektöründe deneyim sahibi yönetim kurulu üyelerinin oranı Avrupalı bankalarda yüzde 32, Türk bankalarında ise yüzde 35 seviyesinde.

Türk bankalarına özgü bir diğer uygulama ise banka yönetim kurullarının ağırlıklı olarak işlem odaklı faaliyet göstermesine neden olan yönetim kurulu kredi komitelerinin yaygınlığı oldu. Raporda, Türk bankalarında büyük bireysel risk tutarlarının yakından takip edilmesi de dahil olmak üzere, yönetim kurulunda kredi riskinin, portföy yaklaşımıyla ele alındığı belirtildi. Avrupa bankalarında ise kredi işlemleri onayının neredeyse tamamen yönetime ve bankacılık profesyonellerine bırakıldığının altı çizildi.

TÜRK BANKALARINDAKİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ BANKA DIŞINDA FAZLA GÖREV ALMIYOR

Raporda, Türk bankalarındaki yönetim kurulu üyelerinin banka dışında aldığı yönetim kurulu görevlerinin sayısının Avrupa’daki üyelere göre çok daha az olduğu görüldü. Banka faaliyetleri için daha fazla zaman ayırmaları açısından olumlu değerlendirilen bu durum, yönetim kurulu toplantılarının sıklığı ile de paralellik gösteriyor. Bununla birlikte raporda, yönetim kurulu etkinliğinin periyodik olarak gözden geçirilmesinin küresel banka yönetim kurullarında standart hale gelen ve Türk bankaları tarafından üzerinde daha çok durulması gereken uygulamalardan biri olduğu belirtildi. Buna göre 20 Avrupalı bankanın tamamı yönetim kurulu performans değerlendirmesi yaptığını açıklarken, Türk bankalarının yüzde 43’ü 2019 yılında yönetim kurulu performans değerlendirmesi gerçekleştirdi. Performans değerlendirmesi sonucunda belirlenen kilit aksiyon maddelerinin kamuyla paylaşımını ise Avrupalı bankaların yarıdan fazlası yaparken, bu yönde açıklama yapan Türk bankalarının sayısı ise birde kaldı.

"YÖNETİM KURULLARININ ETKİLEŞİM BİÇİMİ SALGINLA KALICI OLARAK DEĞİŞTİ"

Etkinlikte konuşan Nestor Advisors Yönetim Kurulu Başkanı Stilpon Nestor, "Önümüzdeki dönemde hem Türk hem de Avrupa bankaları yeni zorluklar ile karşı karşıya. Yatırımcılar, düzenleyici kuruluşlar ve paydaşlardan çevre ve sosyal meselelere daha fazla özen gösterilmesi yönünde artan bir baskı gelirken, yönetim kurullarının mevcut sorumluluklarına bu konuları da dahil etmesi, ilgili süreç ve uygulamaları geliştirmesi gerekiyor." dedi.

Salgının bankacılık sektörüne etkilerine değinen Nestor, şunları söyledi:

"Pandemi, Birleşik Krallık, AB ve ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de bankacılık sektörünü büyük ölçüde etkileyen dijitalleşme devrimi üzerinde bir katalizör etkisi yaptı. Bu nedenle teknolojik konularda yetkinlik, banka yönetim kurulları için artık sadece faydalı bir özellik olmanın ötesinde, bir gereklilik halini aldı. Pandemi aynı zamanda yönetim kurullarının toplantı ve etkileşim biçimlerini de belki de kalıcı olarak değiştirdi. En iyi uygulamalara sahip birçok bankada, yeni yönetim kurulu organizasyon ve planlama biçimleri ortaya çıkarıyor. Tüm bu gelişmeler, sektöre son 20 yılda en iyi şekilde hizmet eden ancak belki bazı yönleriyle yenilenmesi gereken banka kurumsal yönetim yapılarını gözden geçirmek için uygun bir zaman olduğuna işaret ediyor."

Stilpon Nestor’ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte ayrıca, Nestor Advisors Türkiye Özel Danışmanı ve TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Burak Koçer’in moderatörlüğünde, TKYD Danışma Kurulu Üyesi Aclan Acar ve HSBC Bank Yönetim Kurulu Raportörü Hüseyin Arslan’ın katılımıyla bir panel de düzenlendi.

14 Nisan 2021 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı, 3 milyon 20 bin liraya yükseldi.


Altın piyasasında en düşük 2 milyon 873 bin lirayı, en yüksek 3 milyon 26 bin 500 lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 1,2 artışla 3 milyon 20 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı, dünü 2 milyon 984 bin liradan tamamlamıştı.

 

KMKTP'de, altında işlem hacmi 7 milyar 246 milyon 159 bin 289,37 lira, işlem miktarı ise 2.458,80 kilogram oldu.

 

Tüm metallerde işlem hacmi de 7 milyar 251 milyon 658 bin 430,02 lira düzeyinde gerçekleşti.

 

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, NMGlobal Kıymetli Madenler, Vakıf Katılım Bankası, İstanbul Altın Rafinerisi, Ziraat Bankası ile Nil Kıymetli Madenler olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 2.984.000,00     2.621,30

 

En Düşük            2.873.000,00     2.631,75

 

En Yüksek          3.026.500,00     2.743,80

 

Kapanış 3.020.000,00     2.631,75

 

Ağırlıklı Ortalama           2.997.898,04     2.689,18

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            7.246.159.289,37             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          2.458,80            

 

Toplam İşlem Adedi       71

25 Eylül 2024 Çarşamba

TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, lisanslı depoların, elektronik ürün senedine (ELÜS) konu tarım ürünlerinin güvenli ve sağlıklı şekilde saklanmasını sağlayarak gıda arz güvenliğinde hayati bir sigorta işlevi gördüğünü bildirdi.


 

Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nın yazılı açıklamasına göre Kırali, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen 3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi kapsamında düzenlenen "Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği" başlıklı paneldeki konuşmasında lisanslı depoculuk ve ELÜS ekosisteminin gıda güvenliğini teminat altına alan kritik rolüne değindi.

 

İklim değişikliğiyle tarımsal üretim ilişkisine değinen Kırali, "Bu kapsamda, modern teknolojiyle donatılmış lisanslı depolar, ELÜS'e konu tarım ürünlerinin güvenli ve sağlıklı şekilde saklanmasını sağlayarak gıda arz güvenliğinde hayati bir sigorta işlevi görüyor." değerlendirmesini yaptı.

 

Ali Kırali, TÜRİB'in faaliyete geçişinin 5. yılında, lisanslı depo kapasitesinin 3 kat artışla 4 milyon tondan 12 milyon tona çıktığına işaret ederek, orta vadede bu kapasitenin 18 milyon tona çıkarılmasının hedeflendiğini ifade etti. Kırali, böylece Türkiye'nin yıllık ortalama 40 milyon ton hububat üretiminin yaklaşık yarısının lisanslı depo altyapısıyla güvence altına alınabileceğini vurguladı.

 

"ELÜS PİYASASININ TOPLAM İŞLEM HACMİ 233 MİLYAR LİRAYI AŞTI"

 

ELÜS piyasasının toplam işlem hacminin 233 milyar lirayı aştığına işaret eden Kırali, bu piyasanın, TÜRİB öncesi 5 yıllık dönemle kıyaslandığında, işlem hacminde 27 katlık bir artış yaşandığını aktardı. Buğday, mısır, arpa ve ayçiçeği tohumu işlem hacminde en yüksek paya sahip olduklarını belirten Kırali, bu dönemde TÜRİB'de toplamda 46 milyon ton ürünün el değiştirdiğini ifade etti.

 

Kırali, ELÜS piyasasında kayıtlı yaklaşık 240 bin çiftçi, tüccar, sanayici ve yatırımcıya şeffaf ve güvenli bir platformda kesintisiz hizmet sunulduğunu belirterek, tarım üreticileri ve tüketicilerini merkezi bir platformda buluşturarak, tarım sektörünün ve ekonominin istikrarlı büyümesine önemli katkılar sağladıklarını kaydetti.

 

Öte yandan, tarım piyasalarında sürdürülebilir bir ekosistem yaratmayı hedeflediklerini de vurgulayan Kırali, önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları vadeli işlem piyasasının, ileri tarihli fiyat oluşumuna imkan sağlayarak, öngörülebilir bir tarım piyasası için önemli bir adım olacağına dikkati çekti.

 

Kırali, vadeli işlem piyasasının tarım emtialarının alım satımını daha likit hale getireceğini, piyasanın derinliğini artıracağını ve yatırımcıların daha etkin bir piyasada işlem yapmalarına olanak tanıyacağını da vurguladı.

 

25 Eylül 2024 Çarşamba