Türkiye'nin önemli üretim ve ihraç ürünleri arasında yer alan bal, yılın 3 ayında ABD, Almanya ve İspanya başta olmak üzere 38 ülkeye satıldı.


 

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre, dünya bal üretiminde Çin’den sonra ikinci, ihracatında da 16’ncı sırada yer alan Türkiye, yılın ilk çeyreğinde 2 bin 133 ton bal ihraç etti. Söz konusu dış satımdan 8 milyon 187 bin 58 dolar kazanç sağlandı.

 

Bal ihracatında 2 milyon 477 bin 57 dolarla ABD ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 2 milyon 38 bin 698 dolarla Almanya, 538 bin 628 dolarla İspanya takip etti.

 

Yılın ilk çeyreğinde 2023’ün aynı döneminden farklı olarak Kanada, Venezuela, Filipinler, Çekya, Fransa, Arnavutluk, Nepal, İsviçre ve Fas’a da bal satıldı.

 

“AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ VE JAPONYA HEDEF PAZAR OLARAK BELİRLENDİ”

 

DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Türk balının yurt dışı pazarlarda marka imajının yükseltilmesi adına etkin denetimler yapılmasını talep ettiklerini söyledi.

 

Markasız ürün ihracatına müsaade edilmemesi gerektiğini belirten Kalyoncu, "Ülkemizin bitki çeşitliliği ve endemik bitki açısından dünyanın ender ülkeleri arasında yer alması dolayısıyla balların çiçek ve yöre özelliklerine göre coğrafi işaretle tescillenip, en üst kalitede olan ürünlerin küçük ve inovatif ambalajlarla ihraç edilmesi şarttır. Bu şekliyle Türk balı yurt dışı pazarlarda yüksek marka değerine ulaşacaktır." dedi.

 

Bal ihracatını ve dış satım yapılan ülke sayısını artırmak için çaba sarf ettiklerini dile getiren Kalyoncu, bu kapsamda Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya'nın hedef pazar olarak belirlendiğini sözlerine ekledi.

25 Nisan 2024 Perşembe

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, eyaletinde Türk kökenli iş insanların başarısını överek “Ortak hikayenizi yazmaya devam edin. Bu Almanya'nın, Kuzey Ren-Vestfalya'nın ve Türkiye’nin yararınadır.” dedi.


Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, Düsseldorf’ta düzenlenen 8. Türk-Alman Ekonomi Günü'nde konuştu.

 

Türkiye ile Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti arasındaki ilişkilerin çok güçlü olduğunu belirten Wüst, 1960’larda Türkiye’den insanların Almanya’ya gelerek “aile geleceği” için fedakarlık yaptıklarını söyledi.

 

Wüst, “Kendi ailesi için çalışmak. Fırsatları değerlendirmek ve elinden gelen her şeyi yapmak. Alman motivasyonu da budur. 1950’lerde annem babam da böyle yaptı. Bu motivasyon da bizi birbirimize bağlıyor.” diye konuştu.

 

Bugün Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde 1 milyon Türk kökenli kişinin yaşadığını anlatan Wüst, “Bunların 500 bini Almanya vatandaşı. Almanya’yı sizler ileriye taşıyorsunuz. Sizlere bunun için teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Wüst, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin hükümeti olarak “eğitime” öncelik verdiklerini vurgulayarak eyalet bütçesinin yüze 40’ını buna harcadıklarını bildirdi.

 

Hendrik Wüst, “Bu, mükemmel değil. Okul sistemimizde sorunlarımız var. Almanca bilmeyen çocuklar var. Bu yüzden eğitime öncelik tanıyoruz. Bu çocuklara fırsatlar sunmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Yapay zeka ve yenilebilir enerjide önemli fırsatlar sunulduğunu anlatan Wüst, ABD’li teknoloji şirketi Microsoft’un Kuzey Ren-Vestfalya’da yatırım yaptığını ve eyaletin Almanya’da yabancı yatırımcıların en gözde eyaleti olduğunu belirtti.

 

Wüst, Almanya’nın refahının uluslararası ticarete dayandığını belirterek “Türkiye bizim dış ticaretimizde ilk beşte yer alıyor. Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) Türk ve Alman iş insanlarının bir araya gelmesini sağlayarak büyük bir rol üstleniyor. Beraber ticaret yaptığımız zaman Kuzey Ren-Vestfalya ve Türkiye kazanıyor. Bu ortak hikayesini yazmaya devam edin. Bu, sorumlu olduğunuz bütün insanların, Almanya’nın, Kuzey Ren-Vestfalya'nın ve Türkiye’nin yararınadır.”

 


AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASININ GÜNCELLENMESİNE İLİŞKİN TÜRK YETKİLİLERLE GÖRÜŞÜYORUZ

 

Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner de 8. Türk-Alman Ekonomi Günü'ne gönderdiği video mesajında, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in 22-24 Nisan tarihlerinde Türkiye ziyaretinde kendisine eşlik ettiğini belirterek Türkiye’de harika misafirperverlikle karşılandıklarını ve gezinin tadını çıkardıklarını ifade etti.

 

Ziyarette Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile konuşma fırsatı bulduğunu anlatan Lindner, Şimşek’e Türkiye’nin enflasyon zorluklarını aşmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak için uygulamaya koyduğu programda ve yapısal reformlarda başarılar diledi.

 

Lindner, Almanya’da Türk kökenli insanların yazdığı çok başarılı hikayeler olduğunu vurgulayarak “Bu başarılarda aklımıza ilk BioNTech geliyor. İnsanların Kovid-19 yenmesinde önemli bir iş çıkardı. BioNTech, Türkiye’den gelen insanların sadece akademide değil, iş dünyasında başarılı olmasında bir gösterge oldu.” dedi.

 

Almanya’da yabancı yatırımcı sayısının art arda 6 yıldır düşüşte olduğunu hatırlatan Lindner, bunun da bazı şeyleri değiştirilmesinin gerektiğine işaret olduğunu söyledi.

 

Lindner, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine ilişkin Türk yetkililerle görüştüklerini belirterek Türk vatandaşlarının vize almalarına yönelik de daha hızlı hareket etmek istediklerinin altını çizdi.

04 Mayıs 2024 Cumartesi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yerlilik oranımızı yüzde 80’lere çıkardığımız, ihracatımızı 5,5 milyar dolara yükselttiğimiz savunma sanayimizde, 100 yıllık projeleri 22 yıla sığdırdık." dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çerkezköy OSB'de faaliyet gösteren Rhofa Enerji Mühendislik Fabrikasının açılışında yaptığı konuşmada, ülkenin yenilenebilir enerji teknolojilerinde üretim ve ihracat yetkinliklerine güç katan bu tesisin Türkiye'ye ve enerji sektörüne hayırlı olmasını diledi.

 

Yeşil dönüşüm ve enerji bağımsızlığının öneminin her geçen gün arttığı kritik bir dönemden geçildiğini belirten Kacır, "Cumhurbaşkanı'mızın ısrarı, iddiası ve güçlü liderliğiyle, ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın teknolojik bağımsızlığımızdan geçtiği anlayışıyla kritik teknolojileri üreten ve geliştiren Türkiye'yi inşa ediyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda, savunma sanayimizin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ediyoruz. Geçmişin acı tecrübeleri bize gösterdi ki ateş çemberi içerisinde güvenli bir liman olan Türkiye'nin bekası ancak ve ancak savunma sanayisinde milli ve özgün teknolojiler geliştirerek mümkündür." ifadelerini kullandı.

 

Kacır, Türkiye'nin yürütülen çalışmalarla her geçen yıl büyümeye devam ettiğini dile getirdi.

 

Türkiye'nin savunma sanayisinde önemli çalışmalar yaptığını anlatan Bakan Kacır, "22 yılda önemli atılımlar gerçekleştirdik. Yerlilik oranımızı yüzde 80’lere çıkardığımız, ihracatımızı 5,5 milyar dolara yükselttiğimiz savunma sanayimizde, 100 yıllık projeleri 22 yıla sığdırdık. Tüm dünyanın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada jeopolitik dengeleri ve savaş paradigmalarını altüst etti, stratejileri değiştirdi. Mühendislerimizle, bilim insanlarımızla, teknisyenlerimizle, girişimcilerimizle Cumhuriyet'imizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapma adına, tam bağımsızlık anlayışıyla yürüyüşümüze devam ediyoruz." diye konuştu.

 

Bakan Kacır, milli teknoloji hamlesi vizyonu doğrultusunda kritik ve stratejik tüm sektörlerde kabiliyetleri güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini belirtti.

 

Yenilenebilir enerjinin teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasını öncelikli hale getirdiğini aktaran Kacır, şunları kaydetti:

 

"İhracatının yüzde 40'tan fazlasını Avrupa Birliği'ne (AB) gerçekleştiren Türkiye için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyumlu bir yeşil dönüşüm altyapısını ivedilikle tesis etmek, sürdürülebilir kalkınma için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı'nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak, başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde sağlamayı, bu alanlarda üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi görüyoruz."

 

Kule, kanat ve jeneratör üretiminde elde edilen kabiliyetlerin, Türkiye'yi Avrupa'da rüzgar türbini bileşen üretiminde ilk 5 ülkeden biri haline getirdiğini ifade eden Kacır, aynı zamanda rüzgar enerjisinde olduğu gibi geleceğin önemli bir enerji kaynağı olarak görülen güneş enerjisinde de girişimcileri ve sanayicileri desteklediklerini anlattı.

 

Güneş enerjisi alanında 300'den fazla Ar-Ge projesine yaklaşık 4 milyar lira destek sağladıklarını aktaran Kacır, "2002'den günümüze kadar TÜBİTAK'ın burs ve destek programları kapsamında güneş enerjisi alanında bin 500'den fazla proje ve binden fazla bilim insanına 2,6 milyar lira destek sunduk. Güneş paneli üretiminin tedarik zincirindeki tüm aşamalarında uzmanlaştık ve Avrupa lideri olduk." ifadelerini kullandı.

 

Kacır, açılışını yaptıkları tesisin 16 bin metrekare alanda yıllık 500 bin panel üretim kapasitesine sahip olduğunu belirterek tesisin Türkiye'nin güneş panellerinde mevcut üretim kabiliyetlerini bir adım öteye taşıyacağını vurguladı.

 


Türkiye'nin güneş paneli üretiminde Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü konumda olduğunu aktaran Kacır, "Fakat hedefimiz ülkemizin üretim kabiliyetlerine her geçen gün yenisini ekleyerek daha üst sıralarda yer almak. Özellikle ifade etmek isterim ki Avrupa'da 2030 yılına dek oluşacak 400 gigavat saat elektrik üretim kapasitesine sahip güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülke Türkiye'dir. 2035 yılına dek, ülkemizde 53 gigavat kapasiteye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş santrallerinde yerli üretim güneş panellerimizin kullanılmasını sağlayacağız." dedi.

 

Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Rhofa Enerji Mühendislik Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir'de programda konuşma yaptı.

 

Açılışa, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Mestan Özcan, Çiğdem Koncagül, Gökhan Diktaş ve AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Ali Gümüş ve sanayiciler de katıldı.

 

Konuşmaların ardından protokol üyeleri açılışı yapılan fabrikayı gezdi.

 

TÜRKİYE YÜZYILI'NDA YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM VE İHRACAT ODAKLI EKONOMİ MODELİMİZDEN TAVİZ VERMEDEN ŞEVKLE ÇALIŞIYORUZ

 

Bakan Kacır, Çerkezköy OSB'de faaliyet gösteren Pelsan-Telasis Tekstil Fabrikalarının açılışında yaptığı konuşmada, bereketli topraklarıyla, güçlü sanayi altyapısıyla, Trakya'nın ve ülkenin vitrin şehri Tekirdağ'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Türkiye'nin tekstil ürünlerinde ihracat ve üretim altyapısına güç katacak tesislerin hayırlı olmasını temenni eden Kacır, "Dünya, ticaret kurallarının yeniden yazıldığı çalkantılı bir dönemden geçiyor. Bu süreçte küresel güç mücadelesi, teknolojik gelişim, dijital dönüşüm ve planlı sanayileşme gibi parametreler üzerinden yaşanıyor. Güçlü Ar-Ge, inovasyon ve üretim ekosistemi inşa eden ülkelerin, gelecekte söz sahibi olacağına hiç şüphe yok. Türkiye olarak bizler de kritik teknolojilerde bağımsızlık, katma değerli üretim ve yüksek teknoloji ihracatını artırma, nitelikli istihdamı sağlama ve topyekun kalkınma hedefleriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

 

Kacır, gerçekleştirilen büyük ölçekli yatırımlarla, uygulanan uzun vadeli politikalarla sanayi ve teknolojide ülkeye çağ atlatacak adımlar attıklarını vurguladı.

 

ASKERİ İNSANSIZ HAVA ARACI ÜRETİMİNDE, DÜNYA LİDERİYİZ

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Türkiye'nin her geçen yıl büyümeye devam ettiğini belirtti.

 

Türkiye'nin dünyayla entegre olup rekabet gücünü artıran, kritik teknolojilere adapte becerisi yüksek bir ülke haline geldiğini anlatan Kacır, şunları kaydetti:

 

"Sanayi sektöründeki istikrarını ve başarısını sürdürülebilirlik, inovasyon ve nitelikli insan kaynağı ile her geçen gün daha da perçinleyen bir Türkiye var. İnşa ettiğimiz güçlü üretim altyapısı ile ticari araç üretiminde Avrupa lideriyiz. Askeri insansız hava aracı üretiminde, dünya lideriyiz. Beyaz eşya üretiminde Avrupa’da lideriz, dünyada ikinciyiz. Güneş paneli üretiminde Avrupa’da lideriz, dünyada dördüncüyüz. Çimento ve demir-çelik üretiminde Avrupa birincisiyiz."

 

Türk sanayisinin ülke ekonomisi ve kalkınmada ana aktör hale geldiğini anlatan Bakan Kacır, "Türkiye Yüzyılı'nda yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı ekonomi modelimizden taviz vermeden ülkemizi müreffeh yarınlara ulaştırmak amacıyla aşkla, şevkle çalışıyoruz. Yurdumuzun dört bir yanında planlı sanayileşme hamlelerimizi gerçekleştiriyor, katma değer içeren bir üretim anlayışı sergiliyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Kacır, sanayideki üretim anlayışının lokomotif sektörlerinden birinin de tekstil sektörü olduğunu belirtti.

 

Türkiye'nin tekstil sektöründe, Avrupa ve dünyada kendini kanıtlamış bir ülke olduğunu anlatan Kacır, geçen yıl 14,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdikleri sektörde 199 ülke ve serbest bölgeye ürün ihraç ettiklerini vurguladı.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ar-Ge ve yatırım teşvikleriyle sektörü güçlendirdiklerini anlatan Kacır, şöyle devam etti:

 

"Son 22 yılda 15 bin 679 tekstil yatırımı için yatırım teşvik belgesi düzenledik, 1,1 trilyon liralık sabit yatırımı teşvik ederek 1 milyondan fazla yeni istihdamın önünü açtık. Bugün teknoparklarımızda, tekstilde Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin gelişiminde 45 firmamız kilit rol üstleniyor. 78 Ar-Ge ve 54 tasarım merkezimiz tekstilde üretim altyapımızın gücünü pekiştiriyor."

 

Bakan Kacır, Pelsan-Telasis Tekstil Fabrikalarının toplam yatırım büyüklüğünün 90 milyon dolar olduğunu kaydetti.

 

Fabrikanın çevreye duyarlı üretim altyapısıyla organik ve sürdürülebilir üretimi hedeflediğini aktaran Bakan Kacır, tesislerin tam kapasiteyle üretime geçtiğinde 900 kişiye iş imkanı sağlayacağını belirtti.

 

Bakanlık olarak yatırım teşvikleriyle, açtıkları tesislerin üretim yolculuğunda gerekli desteği verdiklerini aktaran Kacır, "Ülkemizin tüm şehirlerinde topyekun kalkınmayı sağlamak ve refahın toplumun tüm kesimlerine yayılmasını temin etmek adına yurdun dört bir yanında yatırımların önünü açmaya, üretenin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.

 

Tekirdağ'ın Avrupa sınır kapılarına yakınlığı, Marmara Denizi ile birlikte Ege'ye ve Karadeniz'e ulaşım kolaylığı, İstanbul'a komşuluğu, cazip yatırım ortamı ve sanayi altyapısı ile son 22 yılda önemli bir üretim üssüne dönüştüğünü söyledi.

 

Mehmet Fatih Kacır, son 22 yılda Tekirdağ'da 407 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 104 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtıklarını, sanayinin çarklarının daha hızlı dönmesi adına 10 yeni organize sanayi bölgesi ve 2 endüstri bölgesi kurduklarını anlattı.

 

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı doğrultusunda sanayinin Trakya'da çevreye etkilerini en aza indirmek üzere, ıslah OSB'lerin kurulması, müşterek ileri atık su arıtma tesislerinin ve Marmara Derin Deşarj Sisteminin yapılması çalışmalarına devam etiklerini aktaran Kacır, şunları kaydetti:

 

"Toplam 16 milyar lira finansman desteği sağladığımız proje kapsamında Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinden 5'ini devreye aldık. Bölgede arıtılarak temiz hale gelen suların, denize deşarj edilmesi için yürütülen Derin Deşarj Projesi'ni de tamamladık. Bu yıl da Ergene havzasında bulunan 2 OSB'nin atık su arıtma tesisi inşaatı ve Bölgede yer alan 4 OSB’nin atık sularının müşterek arıtma tesisine iletilmesi amacıyla yürütülen kolektör hattı inşaatını tamamlamayı hedefliyoruz. Trakya bölgemizde çevreye duyarlı sanayileşmenin öncüsü ve destekçisi olmaya devam edeceğiz. Yatırımlarımızı ve desteklerimizi Tekirdağ'ın sürdürülebilir büyüme yolunda sunmaya devam edeceğiz. Ben bu vesileyle, Tekirdağ’ın potansiyeline inanmış ve güvenmiş sanayicilerimize de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Küresel rekabet yarışında yer almak istiyorsanız, teknolojideki hızlı dönüşüme adapte olmanız, Ar-Ge ekosisteminde daha çok yer almanız gerekiyor. Bu süreçte, attığınız her adımda size destek olmak için biz de yanınızda olacağız."

 

Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Çerkezköy OSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler ve Pelsan-Telasis Tekstil Fabrika Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şişman da programda konuşma yaptı.

04 Mayıs 2024 Cumartesi