tatil-sepeti

Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı Ahmet Aydan, salgının oluşturduğu sorunları sektör olarak yaşadıklarını söyledi.

Sektörün 2019'da ayakkabı ihracatından 931 milyon dolar gelir elde ettiğini bildiren Aydan, "Biz bu rakamı 2020 için 1,5 milyar dolar civarında telaffuz ediyorduk. 2020'de salgınla hesabımızda olmayan gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelere rağmen ayakkabıda 700 milyon dolar civarında ihracat yaptık ve bu ciddi bir rakam." dedi.


Aydan, ayakkabı sektörünün olmazsa olmazlarından ihracatın daha da artırılması için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti: "İnşallah 2021'de salgın biterse, 2021 sonu ve 2022'nin başında tekrar çıkış yakalayarak isteğimiz hedeflere ulaşırız. Geçen yıl en fazla ihracat Rusya'ya yapıldı. Rusya'daki mevsimden dolayı bot çok satıldı. Rusya'yı Irak ve Almanya takip ediyor. İhracatımızda kadın ayakkabısı yoğun. Biz ciddi ayakkabı ihracatı yapan ülke durumundayız, 2019 verileri bunu gösteriyor. 2020 verilerine baktığımızda ise salgın olmasaydı, ihracatta büyük bir rekora imza atacaktık, ama yapacak bir şey yok. Dünya böyle bir salgınla karşılaştı. Bütün hedef ve hazırlıklarımız, salgın biter bitmez yine bu şekilde ihracatımızı yükselteceğiz."


Aydan, salgından dolayı dışarı çıkmayan insanların ayakkabı ihtiyacının oluşmadığını ve talebin azaldığına işaret etti.


AYAKKABICILARA E-TİCARET TAVSİYESİ


Diğer ülkelerdeki paydaşlarıyla da fikir alışverişinde bulunduklarının altını çizen Aydan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yurt dışındakiler 'Bizim halkımız da ayakkabı almıyor' diyorlar. Salgın bize bir şey öğretti ve hatırlattı. İnternet üzerinde satışları hatırlattı. Federasyona bağlık olmak üzere bütün ayakkabı satıcılarına, 'Herkes bir internet sitesi kurarak, internet satışına geçsin' diyorum. Mağazan var, orada satışını yapacaksın ama internet satışın da olsun. Bu konu çok değerli. Dünya internet satışına gidiyor. İnternete giriyorsunuz, beğendiğiniz ayakkabı iki gün sonra evinize geliyor. Belirli marka ve mağazalar internetten çok iyi satış yapıyor. Bizim arkadaşlar da yapmalı ki rekabet içinde olalım. Bunun için çalışmalar yapıyoruz."

12 Şubat 2021 Cuma

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı, 2 milyon 947 bin liraya yükseldi.



 

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 920 bin lirayı, en yüksek 2 milyon 948 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 2,7 artışla 2 milyon 947 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı, cuma gününü 2 milyon 870 bin liradan tamamlamıştı.

 

KMKTP'de, altında işlem hacmi 2 milyar 361 milyon 615 bin 583,47 lira, işlem miktarı ise 809 kilogram oldu.

 

Tüm metallerde işlem hacmi de 2 milyar 383 milyon 217 bin 514,99 lira düzeyinde gerçekleşti.

 

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, NMGlobal Kıymetli Madenler, Yapı ve Kredi Bankası, AgaBullion Kıymetli Madenler, Ziraat Bankası ile Uğuras Kıymetli Madenler olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 2.870.000,00     2.659,45

 

En Düşük            2.920.000,00     2.600,00

 

En Yüksek          2.948.000,00     2.677,25

 

Kapanış 2.947.000,00     2.677,25

 

Ağırlıklı Ortalama           2.942.184,39     2.660,16

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.361.615.583,47             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          809,00  

 

Toplam İşlem Adedi       58

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : altın piyasa döviz

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) öncülüğünde sigorta sektörünün tüm paydaşları 2 gün süren "Arama Konferansı"nda bir araya geldi.


 

 

Türkiye Sigorta Birliği (TSB)  açıklamasına göre TSB Başkanı Uğur Gülen'in öncülüğünde gerçekleştirilen 2 günlük "Arama Konferansı"nda, iklim değişikliği, yapay zeka, demografik değişim, insan kaynakları, reasürans sorunları, maliyet yönetimi, trafik sigortası ve yeşil dönüşüm konuları ele alındı.

 

Sabancı Üniversitesi Arama Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu liderliğindeki "Arama" ekibiyle gerçekleştirilen etkinliğe sigorta şirketlerinin genel müdürleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı uzmanları, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan (SEDDK) Başkan ve Başkan Yardımcıları, uzmanları, acente, eksper, asistans, meslek örgütleri ile sigorta ekosisteminde yer alan tüm kurum ve kuruluşların temsilcileri katılımdı.

 

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Gülen, tüm sektörlerden onlarca temel paydaş ve birçok çevre paydaşla işbirliği halinde faaliyet gösteren sigorta sektörünün 2030 gelecek planını yapmak üzere ilk defa düzenlenen "Arama Konferansı"nda bir araya geldiklerini belirtti.

 

Gülen, "Gelecek nesillere güvenli bir ülke bırakma adına çıktığımız bu yolculukta ortaya konan bu birliktelik sadece Türk sigorta sektörünün barış ve güven içinde birlikteliğini değil ülkemizin depremden iklim değişikliği risklerine, sağlıktan yaşlanmaya koruma açıklarını ortadan kaldıracak güçlü bir iradenin de sembolü olacaktır. Ortak akılla ilerleyerek, sorunlarımızı birlikte çözmek zorundayız. Sigorta sektörü, tek taraflı çözümlerle ilerleyemez. Bu nedenle tüm paydaşlarımızla el ele vererek, sektörümüzü daha güçlü kılacak adımlar atacağız." ifadelerini kullandı.

 

63 MADDELİK RİSK HARİTASI

 

Sektörün gelişimi için birçok önemli konunun ele alındığı etkinlikte, sigortayı vatandaşa, vatandaşı ve kamuyu sigortaya dost yapma hedefine vurgu yapıldı.

 

Tüm paydaşların yüksek katılım gösterdiği beyin fırtınasında sigorta sektörüne ilişkin 63 maddelik bir risk haritası belirlendi. Konferansta, gelecek 5-10 yılda sektörü bekleyen riskler belirlenirken, sigortacılığın ekonomideki ağırlığını artırıp, kamunun üzerindeki yükü hafifletmek adına yapılacaklar tespit edildi.

 

Türkiye'de teminatsız varlık, güvencesiz birey, sigortasız kimse bırakmamak vizyonu ile hedeflerini belirleyen sigorta sektöründe 10 yıllık hedefler ve projelerin bazıları şu şekilde belirlendi: "Dünya sigorta liginde ilk 10'da olmak, 10 trilyon lira prim üretimi, kişi başı prim üretimini 350-400 dolara çıkarmak, penetrasyonu ilk 5 yılda yüzde 5'e akabinde yüzde 7'ye çıkarmak, BES fon büyüklüğünün GSMH'nın yüzde 10'unun üzerine çıkarılması, zorunlu ürünlerde yüzde 100 poliçe sahipliği, yeni finansal ürünlerin geliştirilmesi, tüketicinin sigorta konusunda bilinçlendirilerek bir sigorta kültürünün oluşturulması, serbest piyasa ve serbest tarife. Türkiye Sigorta Platformu oluşturulması, MEB / YÖK işbirliğinde erken yaşta eğitimle okullarda müfredata girmesi, Türk Devletleri Teşkilatı pazarına nüfuz etmek, TSB'nin koordinasyonunda tüm tarafların ortak mutabakatıyla müşteri odaklı sigortacılık kanununun çıkarılması, uçtan uca dijitalleşmeye tüm tarafların entegrasyonunun sağlanması."

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : sigorta