Turizm sektörü temsilcileri, 2023 sezonunda rekor sayıda turist ağırlamayı hedefliyor.

 

Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Burhan Sili, turizm fuarları ve rezervasyonların gelecek sezon için olumlu görüntü verdiğini söyledi.

 

Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi sorunların gölgesinde 2022'yi geride bıraktıklarını belirten Sili, "Küresel sorunlar çıkmazsa, sektör 2023'ü 2022'den daha iyi geçirecek." dedi.

 

Salgın sürecinde yaptıkları en iyi çalışmanın pazar kaynağını artırmaya yönelik olduğunu anlatan Sili, "Bu dönemde sadece deniz, kum, güneş satmadık. Türkiye geneli için ürün geliştirdik, sunduk. Daha önce sadece Avrupa'ya kilitlenmişken bugün Doğu, Uzak Doğu ve diğer pazarlara açılmış durumdayız." diye konuştu.

 

Sili, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen turizmde 2019 sayılarını 2022'de yakalamanın temel sebebinin pazarın artırılması olduğuna dikkati çekti.

 

Hem Kültür ve Turizm Bakanlığının hem de bölge dinamiklerinin bu konuda büyük çaba sarf ettiğine değinen Sili, "81 ilde turizm düşüncesi var. Dolayısıyla her şehir her bölge misafir ağırlıyor ve talep görüyor. Türkiye turizmini çok daha iyi noktalara götürmek için hep birlikte çaba gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

 

TANITIMDA SOSYAL MEDYA AKTİF KULLANILIYOR

 

Burhan Sili, kışın açık olan otel sayısının bu yıl arttığını, Antalya'da bu oranın çok daha fazla olduğunu dile getirdi.

 

Kış olmasına rağmen Antalya'nın Kundu bölgesindeki tesislerin tamamının, Belek'tekilerin ise büyük bölümünün hizmet verdiğini aktaran Sili, şöyle devam etti: "Side bölgesinde de açık otel sayısı geçen yıllara göre fazla. Alanya'daki tesislerin yüzde 10'u açık durumda. Doluluk oranı geçen yıllara göre çok daha üst düzeyde. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) yaptığı çalışmalar ve uçuş ağının açık olması meyvelerini veriyor. Güvenli Turizm Sertifikasyonu uygulaması, talebi artırdı. Ayrıca sadece görsel ve yazılı değil, sosyal medya kanalları da kullanılarak ciddi bir tanıtım çabası içerisindeyiz. Bunun da semeresini alıyoruz."

 

"TÜRKİYE, EN İYİ TATİLİN İYİ FİYATA ALINDIĞI TATİL NOKTASI OLMA YOLUNDA"

 

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Cimrin ise 2022 turizm sezonunun iyi geçtiğini anımsattı.

 

Turizmde 2019'da tüm zamanların rekorunun kırıldığını hatırlatan Cimrin, "Ancak ardından ortaya çıkan küresel salgın tüm dünyayı etkiledi. 2022'de toparlanma sürecine girdik ve 2019 rakamlarına yaklaştık. 2023 hedefimiz 60 milyon turist. Bu yüksek ama gerçekçi bir hedef. Türk turizmi bu yönde ilerliyor. Güvenli Turizm Sertifikası ve TGA'nın çalışmasıyla güven katsayımız artıyor. Bu anlamda 2023, 2019 rakamlarını geçecektir ve yeni bir rekor yılı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Cimrin, 2023 Ocak ayı turist girişlerinde tüm zamanların rekorunun kırıldığını bildirdi.

Açık olan tesislere bakıldığında İngiltere, Almanya, Finlandiya ve Polonya'dan taleplerin yoğun olduğunun görüldüğünü belirten Cimrin, "Şu anda pazar hareketli. Antalya'ya 2019 yılında 14 milyon turist gelmişti, 2022'de ise 13 milyon misafir ağırlandı. Bu yıl da 17 milyon turist beklentimiz var. Bu rakam Türk turizminin yüzde 25'ine denk geliyor." dedi.

 

Türkiye'nin eskiden en iyi tatilin, en ucuza alındığı bir destinasyon olduğunu dile getiren Cimrin, artık bundan çıkıldığını ve en iyi tatilin, iyi fiyata alındığı tatil noktası olma yolunda ilerlendiğini söyledi.

 

Cimrin, bu anlamda fiyatları yükselttiklerini kaydederek, "Burada önemli olan ne kadar turist ağırladığımız kadar ne kadar kişi başı gelir elde ettiğimiz. Gelen misafirin kaç gece konaklama yaptığı da önemli. Geceleme sayısını da artırmaya çalışıyoruz. İspanya ile aramızdaki fiyat makasını yavaş yavaş kapatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

31 Ocak 2023 Salı

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar