Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Erkan Yağcı, "Bölgemizde herhangi bir olumsuz siyasi ve ekonomik gelişme olmadığı sürece 2024, 2023'ten daha iyi olacak." dedi.


Yağcı, bu yılın turizmde gerek turist sayısının gerekse gelirlerin arttığı bir yıl olduğunu söyledi.

 

Şubatta yaşanan depremin tüm ülkeyi sarstığını, özellikle turizm sektörünün bu durumdan etkilendiğini dile getiren Yağcı, "Deprem, Rusya-Ukrayna krizi, İsrail-Filistin gerginliğine rağmen Türkiye turizmi geçen yıla oranla yüzde 15'lik büyümeyle yılı kapatacak. Bütün sıkıntılara, zorluklara rağmen iyi kapatacağımız bir yıl oluyor. Kolay bir yıl olmadı ama sonucu iyi oldu." diye konuştu.

 

Yağcı, turizm hareketliliğinin sadece sahil kesimlerinde değil her bölgede görüldüğünü belirtti. Türkiye'de turizmin tüm bölgelere yayılmasını sağlayacak bir politika uygulandığına işaret eden Yağcı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının bu amaç doğrultusunda kurulduğunu ifade etti.

 

Ajansın tüm bölgelerde turizmin gelişmesi için çok ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Yağcı, "Türkiye bir hazinenin üzerinde. Çok ciddi kültürel değerlerimiz, varlıklarımız var. Deniz, güneş, kum zaten vazgeçilmez üçlümüz ama bunun yanında doğal ve kültürel varlıklar Türkiye'nin 81 ilinde turizm yapmamıza olanak sağlıyor." ifadesini kullandı.

 

Erkan Yağcı, bu yıl büyüme bekledikleri tüm pazarlarda olumlu sonuç aldıklarını dile getirdi.

 

Yılın başında İngiltere pazarında bir büyüme öngördüklerini belirten Yağcı, özellikle Antalya bölgesinde bu pazarda ciddi büyüme kaydedildiğini bildirdi. Pazarların çeşitlendirilmesi için kamu ve özel sektör olarak yoğun çalışma yaptıklarını belirten Yağcı, bu yılki rakamların çalışmaların ne kadar olumlu sonuç verdiğini gösterdiğini söyledi.

 

2024 ÇOK DAHA İYİ OLACAK

 

Turizmde rekor yılının 2019 olduğunu hatırlatan Yağcı, verilere bakıldığında 2023’ün 2019’u geride bıraktığını söyledi. Bundan sonra Türkiye turizminin geleceğini 2023 rakamlarını referans alarak planlayacaklarını dile getiren Yağcı, şunları kaydetti:

 

“Türkiye turizmi gerçekten çok ciddi bir ivme katetti. Türkiye, turist sayısında dünya turizm ligi sıralamasında ilk dörde yerleşti. Dolayısıyla Türkiye artık dünyada kendini kabul ettirmiş bir turizm ülkesi, bir turizm markası. Şunu çok net olarak görüyoruz, bölgemizde herhangi bir olumsuz siyasi ve ekonomik gelişme olmadığı sürece 2024, 2023’ten daha iyi olacak. Tabii pandemiden sonra şunu öğrendik, gelecekle ilgili bir öngörüde bulunmak gerçekten zorlaştı. Şu anki verilere göre 2024’ün iyi olacağını düşünüyoruz. Şu anda bir rakam vermek gerçekçi değil ama ilk çeyreğinde daha net bir tabloyla karşılaşmış olacağız.”

 

KÜÇÜK OTEL YÖNETİCİLERİ DE 2023’TEN MEMNUN

 

Küçük Oteller Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Gayret de Almanya ve Rusya ağırlıklı olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden misafir ağırladıklarını, sektörün yüzünü güldürecek bir yıl yaşadıklarını ifade etti.

 

Gelecek yılın rezervasyonlarını almaya başladıklarını dile getiren Gayret, "2024'ten beklentimiz daha yüksek. Dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen Rusya ve Almanya pazarındaki satışlar oldukça iyi gidiyor. İngiltere'den yapılan rezervasyonlar da çok iyi. Polonya pazarı son 3 yıldır büyük bir atağa geçti. Gelir düzeyi iyi olan turistler." dedi.

23 Aralık 2023 Cumartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar