tatil-sepeti

Türkiye'nin konaklama gelirleri, bu yılın ilk 6 ayında, verilerin çeyreklik açıklanmaya başladığı 2003'ten beri en yüksek seviyesine çıkarken, turizm sektörü paydaşları rekorun yılın devamında gelişeceği beklentisini paylaştı.



Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) turizm istatistiklerinden yaptığı derlemeye göre, yılın ilk yarısında Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, 25 milyon 107 bin 974 kişi oldu. Bu dönemde elde edilen turizm geliri ise 23 milyar 660 milyon 318 bin dolara yükseldi.

Bu yıl elde edilen turizm geliri, TÜİK'in verileri çeyreklik bazda açıklamaya başladığı 2003'ten bu yana en yüksek ilk 6 aylık gelir olarak kayıtlara geçti.

Alt sektörler incelendiğinde ise ilk 6 ayda turistlerin Türkiye'de yaptığı harcamaların 2 milyar 556 milyon 70 bin doları konaklama harcaması oldu. Konaklama geliri de veriler çeyreklik bazda açıklanmaya başladığı 2003'ten bu yana en yüksek ilk 6 aylık gelir olarak kayıtlara geçti.

2003 yılının ilk 6 ayında 622 milyon 632 bin dolar olarak hesaplanan konaklama geliri, Kovid-19 salgınına kadar artış göstererek 1,5 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Salgın nedeniyle seyahat yasaklarının uygulandığı 2020'nin ilk 6 ayında konaklama geliri, 673 milyon 121 bin dolara kadar geriledi.

2021'in ilk 6 ayında da 694 milyon 943 bin dolar seviyesinde kalan konaklama geliri, 2022'nin aynı döneminde 1 milyar 836 milyon 519 bin dolara çıktı. Geçen yılın ilk yarısında ise ilk defa 2 milyar dolar seviyesi aşıldı ve 2 milyar 442 milyon 38 bin dolar gelir elde edildi.


"YAZ SEZONUNDAKİ TALEP YÜKSEK"


Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) İç Anadolu Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Gökhan Esengil, AA muhabirine, dünya genelinde rekabetin en yoğun yaşandığı sektörlerin başında turizmin geldiğini söyledi.

Türkiye'de yılın ilk yarısında 2,5 milyar doları aşan konaklama harcamasının artan turist sayısı ve yüksek harcama kapasitesinin işareti olduğunu bildiren Esengil, turizm sektöründe son yıllarda yapılan yatırımların karşılığının alınmaya başlandığını ifade etti.

Esengil, Türkiye'nin turizm ülkeleri arasındaki popülerliğini artırdığına dikkati çekerek, "İlk yarıdaki 2,5 milyar doları aşan gelir, yıl sonu toplam konaklama gelirinin muhtemelen 5,5 ila 6 milyar dolar arasında olacağını öngörmemizi sağlıyor. Bu tahmin faktörlere bağlı olarak değişebilir. Genel beklentimiz 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelire ulaşmak." dedi.

Yaz sezonundaki talebin güçlü olduğunu söyleyen Esengil, "Yaz sezonundaki yüksek talep, yıl sonu gelirlerinin yüksek olmasına katkıda bulunacaktır. İlk iki çeyrekte gerçekleşen artışlar göz önünde bulundurulduğunda, üçüncü çeyrekte de geçen senenin üstüne çıkacağımızı öngörüyorum. Bize gelen talep ve gerçekleşen konaklamalar bunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ankara Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Akman ise bazı bölgelerde konaklama yüzdeleri düşse bile ciro ve kar bazında gelirin ikiye katlandığının görüldüğünü belirtti.

Yılın ilk 6 ayında 26 milyon turist ve 24 milyar dolar gelire ulaşıldığını hatırlatan Akman, "Verilere bakıldığında 60 milyon turist ve 60 milyar doların üstünde bir ciro ile bu yılın kapatılacağı net görülüyor. 2024'ün sonunda Türkiye olarak istediğimiz hedefe ulaşacağız." ifadesini kullandı.


 

22 Ağustos 2024 Perşembe

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı