tatil-sepeti

Hazine ve Maliye Bakanlığı Devlet Malzeme Ofisi, "Sağlık Market" uygulamasıyla kamunun bu alandaki ihtiyaçlarını tek merkezden temin ederken uygulanan modelle yılın ilk 5 ayında referans fiyatlara göre 33 milyar liralık tasarrufa ulaşıldı.


 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na göre, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Genel Müdürlüğü toplu alım politikasıyla kamu tasarruflarına katkı sağlıyor.

 

Genel Müdürlük, 2018 yılında ilk etapta tıbbi malzemeler için başlattığı "Sağlık Market" uygulamasının kapsamını zaman içinde genişletti.

 

Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleriyle yapılan protokol kapsamında 113 tıbbi malzemeyle başlayan ürün gamı zamanla 10 bine ulaştı. İlaçlarda ise bu rakam 3 bini aştı.

 

Uygulamayla mevcutta Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerince talep edilen tıbbi malzemenin yüzde 62'si, ilaçların da yüzde 93'ü karşılanıyor.

 

Sağlık Market uygulaması sayesinde kaliteli ürün, hızlı tedarik ve uygun fiyat yaklaşımıyla kamuya bağlı sağlık tesislerinin ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçları gideriliyor. Uygulamayla özellikle kan ürünleri, kanser ilaçları ve bağışıklık sistemi hastalıklarına yönelik ilaçlar ile hayati önem taşıyan tıbbi cihaz ve tıbbi sarflar yüksek maliyetlerine rağmen bütçe sınırlaması olmadan en etkin satın alma yöntemleri kullanılarak hastaların ihtiyaçları hızlı şekilde gideriliyor.

 

Uygulamayla hastaların ilaç ve tıbbi malzemelere erişimi de kolaylaşıyor.

 

Sağlık Market ile tıbbi malzemelerde 2023 yılında yaklaşık referans fiyatlara göre 3,5 milyar lira olmak üzere yüzde 35, bu yılın ocak-mayıs döneminde de yaklaşık 4 milyar lira olmak üzere yüzde 35 tasarruf sağlandı. Tasarruf miktarı, ilaçlarda da referans fiyatlara göre 2023 yılında yaklaşık 24 milyar lira olmak üzere yüzde 47, bu yılın ocak-mayıs döneminde yaklaşık 29 milyar lira olmak üzere yüzde 55 oldu.

 

Böylece, uygulamayla geçen yılın tamamında referans fiyatlara göre elde edilen tasarruf tutarı 27,5 milyar lira, bu yılın ilk 5 ayında da 33 milyar lira olarak hesaplandı.

 

Ayrıca, uygulamadan önce tedarikçiler ürünleri için hastanelere tek tek fiyat verip satış yaparken bu sistemle tüm hastaneler için toplu alım yöntemiyle ihalelere teklif veriliyor.

 

"YERLİ ÜRETİM ORANININ ARTMASINA KATKI SAĞLANDI"

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de DMO tarafından uygulanan toplu alım modeliyle hem rekabet ortamının arttığını hem de yerli üretim oranının yükselmesine katkı sağlandığını söyledi.

 

Şimşek, "Ayrıca, firmaların kamuya tedarik ettiği ilaç ve tıbbi malzemelerin ödemeleri düzenli hale getirilerek, sağlık alanındaki alımlarda ödeme disiplini sağlandı. Bu sayede ödeme vadeleri 90 gün olarak standart hale getirildi ve sektörde yer alan firmalar, mali riskleri minimize edilerek tedarik hizmetlerini artırmaları için gerekli yatırımları yapabilmeleri yönünde cesaretlendirildi." değerlendirmesinde bulundu.

 

Gelecek dönemde tedarik süreçlerinin tümünün dijital ortamda gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti: "Sağlık Market uygulamasının kapsamının genişletilmesi ve ürün bazlı dinamik alım yöntemleri geliştirilerek yeni merkezi alım modellerinin uygulanması ana hedefler olarak belirlendi. Bu hedeflere ulaşılmasıyla uluslararası ölçekte öncü bir merkezi tedarik kuruluşu olma yolunda önemli mesafe katedilmiş olacak. Orta Vadeli Program doğrultusunda DMO ile birlikte Sağlık Market uygulamasının kapsamı genişletilerek, ilaç ve medikal malzeme tedarik zinciri daha da güçlendirilecek. Kamu alımları yoluyla yeniliği, yerliliği, girişimciliği, teknoloji transferini destekleyen ve girişimcileri bir araya getiren platformların geliştirilmesiyle girişimcilerin ticarileşme ve markalaşma süreçlerine katkı da sağlanacak."

11 Ekim 2024 Cuma

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı