Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bütün karalamalara ve kirli siyasete rağmen Togg'un yollarda olduğunu belirterek "Togg'u yerli ve milli gözlem uydumuz İMECE'nin uzaya fırlatılması, E5000 elektrikli lokomotifin ilk hareketi, Hürjet'in ilk uçuşu ile taçlandıracağız" dedi.



Bakan Varank, Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, üniversitedeki merkezin açılışının daha önce yapılmasının planlandığını ancak Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ertelendiğini söyledi.

Dünya nüfusunun giderek yaşlanmasının kronik hastalıkları da artırdığını belirten Varank, artık geleneksel yöntemlerin sağlıkta yaşanan sorunlara yeterince çözüm olamadığını ifade etti.

Varank, bu kapsamda inovatif yöntemler ve yeni teknolojilerin bu problemlerin aşılmasında ciddi rol oynayacağına işaret ederek, sanal ve artırılmış gerçeklik, dijitalleşme, biyosensörler, robotik ve yapay zeka gibi teknolojilerin sağlık sektörünün şimdiden vazgeçilmezi olduğunu dile getirdi.

Geçen yıllarda Çin'deki bir hastanede 5G teknolojisiyle 3 bin kilometre uzaktan beyin ameliyatı gerçekleştirildiğini anımsatan Varank, "Bu ameliyat 3 saat sürdü ve hastaya başarılı bir şekilde beyin pili takıldı. Bu sadece bir örnek. Düşünün önümüzdeki dönemde 5G'nin yaygınlaşmasıyla uzaktan ameliyatlar çok daha yaygınlaşacak. Az gelişmiş bir ülkedeki hastaya Ankara'daki bir hekim arkadaşımız kolay bir şekilde ulaşabilecek." diye konuştu.

"'Şehir hastaneleri iyi ki kurulmuş' diyen muhalefet milletvekilleri de var"

Varank, sağlık sektörünün büyük çaplı sınamalarla karşı karşıya kaldığına dikkati çekerek, milyonlarca kişinin hayatına mal olan Kovid-19 salgınıyla bu sektörün pek çok açıdan sorgulandığını anlattı.

Birçok gelişmiş ülkenin salgın döneminde "sınıfta kaldığını" belirten Varank, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak biz, güçlü sağlık altyapımız ve fedakar sağlık çalışanlarımız sayesinde bu sıkıntılı Kovid-19 sürecini başarılı bir şekilde atlattık. Ne diyordu birileri, 'Şehir hastanelerini yaptırmayacağız, bu şehir hastanelerini kapatacağız.' İşte salgın döneminde Ankara, İstanbul, Adana, Bursa, Konya, Kayseri ve daha birçok ildeki şehir hastaneleri vatandaşlarımıza nefes oldu, Türkiye'nin gururu oldu. Biz bu hastaneler sayesinde 85 milyon vatandaşımızın yanında yer alabildik. Sadece Kovid-19 döneminde değil, depremde de bölgeden 50 binden fazla hastanın çoğunu şehir hastanelerine gönderdik. Bir zamanlar 'Biz şehir hastanelerini kapatacağız.' diyenler şimdi bunu dile getirmiyor. 'Şehir hastaneleri iyi ki kurulmuş' diyen muhalefet milletvekilleri de var."

Sağlık sektörünün savunma sanayisi gibi stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayan Varank, bu alanda yapılan her girişim ve yatırımın ülke için hayati olduğunu söyledi.

Varank, bu gerçekten hareketle Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde “Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası”nı kamuoyuna ilan ettiklerini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:

"İlaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişimi teknolojilerini stratejik alanlar olarak belirledik. Bu alanlardaki patent sayılarını ve AR-GE harcamalarını artıracağız. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı Sağlık ve Kimya Ürünleri Çağrısı ile 61 projeyi destekleme kararı aldık. Bu projelerin tamamlanmasıyla 2,2 milyar lirası AR-GE harcaması olmak üzere yaklaşık 19 milyar lira yatırım gerçekleştirilmiş olacak. Hamle programıyla destekleyeceğimiz projeler arasında, cari açığa neden olan kalça, diz, omuz, dirsek ve tümör protezleri gibi ürünlerin yerli ve milli olarak üretilmesi ile Tip-2 diyabet tedavisinde kullanılacak eşdeğer ürünlerin Türkiye'de üretilmesi var."

"Togg, elektrikli araç güvenlik testinden tek seferde geçti"

Varank, Türkiye'de taş üstüne taş koyan kim varsa hep yanında durduklarını, durmaya da devam edeceklerini ifade ederek, bunun en güzel örneklerinden birinin de yerli ve milli araç Togg'un olduğunu dile getirdi.

Bütün karalamalara, kışkırtmalara ve kirli siyasete rağmen Togg'un artık yollarda olduğuna işaret eden Varank, şu değerlendirmede bulundu:

"Önce 'Bitiremezsiniz' dedikleri fabrikayı bitirdik. Sonra 'Üretemezsiniz' dedikleri aracı ürettik. 'Seri üretime geçip piyasaya çıkmaz' dedikleri aracı piyasaya çıkardık. 'Kimse alamaz' dedikleri araca 177 bin ön sipariş geldi. 'Dünyaya açılamaz' dedikleri Togg, Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumlu tüm testlerden başarıyla geçti. Hatta, elektrikli araçların en önemli testi olan 'elektrikli araç güvenlik testi'nden tek seferde geçti. Türkiye'de ilk defa bir binek otomobil araç tip onay belgesi almaya hak kazandı."

Varank, iki gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın 2019 yılında işin başında verdikleri ilk sipariş olan Anadolu kırmızısı Togg T10X'i teslim ettiklerini anımsatarak, dün de ikinci Togg'u Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e ulaştırdıklarını söyledi.

Aliyev'in aracının teslimatı sırasında iyi temennilerde bulunduğunu belirten Varank, "Sayın Aliyev aynen şunu söyledi, 'Biz Türkiye'nin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu biliyoruz, endüstri ve sanayide ne kadar ileride olduğunu biliyoruz, aslında bu ürettiğiniz araç da Türkiye'nin nerelere geldiğini dünyaya göstermesi açısından çok önemli bir proje' dedi." ifadelerini kullandı.

"Togg'u, İMECE uydusu, E5000 elektrikli lokomotif ve Hürjet ile taçlandıracağız"

Togg'un bundan sonra da vatandaşlara teslimatının peyderpey devam edeceği bilgisini veren Varank, kendisinin de araç için başvuruda bulunduğunu ancak kurada çıkmadığını bildirdi.

Varank, kurada çıkmadığını sosyal medyadan duyurduğunda bazılarının "Tiyatro" dediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Gerçi çıktığını söyleseydim, bu sefer de 'Bak torpil yaptırmış' derlerdi. Bu kadar müzmin muhalifin, ülkesinin her başarısından rahatsız olan muhalefet partilerinin olduğu Türkiye'de inanın bir şeyler yapmak kolay değil. İşte Türkiye'nin gururu Togg ile 'Türkiye Yüzyılı'nın ilk fotoğrafları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. İnşallah Togg'u, yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydumuz İMECE'nin uzaya fırlatılması, E5000 yerli ve milli elektrikli lokomotifin ilk hareketi, yerli ve milli ilk jet uçağımız Hürjet'in ilk uçuşu ve daha nice yeni atılımlarla taçlandıracağız."

Söz konusu başarılı atılımlara 14 Mayıs'tan sonra da devam edeceklerini vurgulayan Varank, bu konudaki en büyük güvencenin gençlik olduğunu söyledi.

Varank, görevi gereği ziyaret ettiği teknoparklarda gençlerin ortaya koyduğu çalışmalara birebir şahitlik ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"'Türkiye'den 2023 sonuna kadar en az 10 Turcorn çıkacak' dediğimizde bizimle dalga geçenler oldu. Bugün Türkiye'nin 6 'unicorn'u var. Sene sonuna kadar yeni 'unicorn'ların da sesleri gelmeye başlayacak. Birileri de Türkiye'de sürekli karamsarlık pompalamaya çalışıyor. Bulunduğumuz üniversitenin hemen 10 metre karşısında CHP'nin Genel Merkezi var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç ay önce New York'a 'teknoloji görmeye' gittiğini söyledi. Sonra hamburger yiyip geri döndü. Sayın Kılıçdaroğlu'nun teknoloji görmek için New York'a kadar gitmesine gerek yoktu. Ben kendisine tavsiye ediyorum, teknoloji görmek istiyorsa gençlerin başarılarını, heyecanını görmek istiyorsa New York'a gitmesine gerek yok, 10 metre kapısının önünde burada TEKMER'e girsin, neler yapılıyor, sağlık alanında hangi araştırmalar var, bunlara şahitlik edebilir."

Merkez, sağlık ve ilaç temalı faaliyette bulunacak

Lokman Hekim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mehmet Altuğ da Sağlık ve İlaç Teknoloji Merkezi'ne ilişkin bilgi verdi.

Altuğ, üniversite ve bünyelerindeki hastanelerin bilgi, beceri ve tecrübelerini "start up'lara aktarmak amacıyla kurulan merkezin sağlık ve ilaç temalı faaliyet gösterdiğini söyledi.

Söz konusu merkezin sağlayacağı katkıları anlatan Altuğ, burasının biyoteknoloji, nanoteknoloji, giyilebilir teknolojiler, yapay zekalı teknoloji uygulamaları, yazılım, tıbbi cihaz ve ilaç alımlarında faaliyet gösteren girişimcilere kapılarını açacağını bildirdi.

Ankara Valisi Vasip Şahin'in de katıldığı törenin ardından Bakan Varank ve katılımcılar merkezin açılışını gerçekleştirdi.

05 Nisan 2023 Çarşamba

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi