Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu koordinasyonunda yürütülen projeler, bir yandan kadınların fikirlerini gerçeğe dönüştürmelerine kapı açarken diğer yandan sanayide ellerini güçlendirmeye katkı sağlıyor.


 

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, projelerine ve kadınların başarısına uzanan yolda atmaları gereken adımlara ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Kadın girişimcilere, eğitimin yanı sıra kapasite geliştirme desteğiyle fikirlerini hayata geçirmelerinde destek olmaya çalıştıklarını belirten Öztürk, karar veren konumunda olan herkesin kadının toplumda güçlenmesi için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Öztürk, "Ülkemizin hedeflerine ulaşabilmesi için kadınların ekonomide daha çok yer alması gerekiyor." dedi.

 

Kadınların iş hayatına güçlü, etkin ve eşit katılımının sağlanmasına yönelik atılacak her adımın, toplumun gelişimine ve ekonomik kalkınmasına yönelik bir yatırım olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Kurul olarak amacımız ülke genelinde kadınlarımıza birçok alanda eğitim vermek ve onları her alanda desteklemek." diye konuştu.

 

Öztürk, kadın girişimci sayısının, mevcut girişimcilerin korunması ve işlerinin sürdürülebilir hale getirilmesiyle artırılabileceğine işaret ederek, geliştirdikleri projelere ilişkin şu bilgiyi verdi: "Geleceği Yazan Kadınlar Projesi ile kadınlara mobil uygulama yazılımı geliştirme konusunda yetkinlik kazandırıyoruz. Kız Kardeşim Projesi ile kadınları girişimci olmaları için gerekli yetkinliklerle donatmak üzere eğitimler düzenliyoruz. İşimiz Temiz Projesi ile hizmet sektöründe faaliyet gösteren mikro işletmelere hijyen eğitim programları oluşturularak faaliyetlerini sürdürülebilmelerine destek oluyoruz. Sanayide Kadın Eli Projesi ile sanayide kadın istihdamının artırılması ve nitelikli istihdam ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlamak amacıyla mesleğin cinsiyeti olmadığını anlatıyoruz. Ayrıca deprem bölgesindeki kadın girişimcilere yönelik proje çalışmalarımız devam ediyor."

 

İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİ KADINLARDAN OLUŞUYOR

 

Öztürk, nüfusun yarısı kadın olmasına karşın, istihdamın üçte birini kadınların oluşturduğunu, kadın girişimcilerin de girişimci nüfus içinde yüzde 10'luk paya sahip olduğunu bildirdi.

 

Kadının hak ettiği konuma gelmesinin toplumu daha güçlü yaparak refah seviyesini yükselteceğini anlatan Öztürk, "Bu da kadın-erkek herkesin birlikte mücadele etmesiyle gerçekleşebilir. Karar veren konumunda olan herkesin kadının toplumda güçlenmesi için çaba göstermesi lazım. İşte o zaman dünya, herkes için mutlu ve yaşanabilir dünya olur. Kuş tek kanatla uçamaz. Ülkemizin hedeflerine ulaşabilmesi için kadınların ekonomide daha çok yer alması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

 

"AFET BÖLGESİNDE ÜRÜNLERİN DOĞRU YERLERE YÖNLENDİRİLMESİNİ SAĞLADIK"

 

Öztürk, kadın ve erkeğin farklı rolleri ve kaynaklara erişim konusunda farklı imkanları olmasının, afetlerden daha fazla etkilenmelerine yol açtığına dikkati çekerek, 81 ilde yapılanmış en büyük kadın girişimci organizasyonu olarak 6 Şubat'taki depremlerle yaşanan büyük felakette de anında koordine olduklarını, ihtiyaca göre yardım ve desteklere başladıklarını aktardı.

 

Afetin yaşandığı 11 ildeki kurul başkanlarının kendilerine sahadan bilgi vererek ihtiyaçları doğru tespit etmelerini sağladığını belirten Öztürk, "Üretici firmalarla görüşüp bölgenin ihtiyacını bildirdik ve ürünlerin doğru yerlere yönlendirilmesini sağladık. Tüm illerimizden afet bölgesine birçok tır yönlendirildi, üyelerimiz yardımların toplanmasında aktif rol aldı. Afet bölgesi il başkanlarının ve diğer il başkanlarımızın katılımıyla İstanbul'da çalıştay gerçekleştireceğiz. Çalıştay sonuç raporuna göre yolumuzu belirleyip, projeler geliştirip, aksiyon alacağız." ifadelerini kullandı.

 

SANAYİDE KADIN ELİ PROJESİ'NİN KATKILARI

 

Algısal bakışın ve kültürel olguların kadınların önünde büyük engel olduğuna dikkati çeken Öztürk, şöyle konuştu: " 'Kadın işi, erkek işi' diye bir şey yoktur. Bu konuda ön yargıları kırmak hepimizin görevi. 'Sanayide Kadın Eli Projesi' de bunun kanıtı. Sanayide kadın istihdamının artırılması ve nitelikli istihdam ihtiyacının karşılanması için hayata geçirdiğimiz proje pilot olarak Kütahya'da başladı. Proje, Kocaeli, Düzce, Bolu, İzmir, Sakarya, Yalova, Çorum, Bursa, Niğde, Konya, Hatay, Kayseri, Tekirdağ, Diyarbakır ve Gaziantep'te devam ediyor. Projenin uygulandığı illerde afetten etkilenip oralara gelen depremzedelere işe alımlarda öncelik sağlanıyor. 'Sanayide Kadın Eli Projesi' ile istihdama hiç katılamamış ya da iş arayışında olan kadınlara iş imkanı yaratılırken diğer taraftan sanayi kuruluşlarının da nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlıyoruz."

 

Öztürk, kadın girişimcilerin yaşadığı en önemli sorunlardan birinin finansman kaynaklarına ulaşım zorluğu olduğunu, çoğunlukla şahsi mal varlığının bulunmaması veya yetersiz olması nedeniyle teminat verememelerinin finansmana ulaşımı güçleştirdiğini dile getirdi.

Kadın girişimcilerin finansal sorunlarından bir diğerinin finansal kurumlara ait bilgi ve deneyim eksikliği olduğunu vurgulayan Öztürk, buna bağlı olarak işletmeleri büyütmekte sorunlar yaşandığını dile getirdi.

 

KADIN GİRİŞİMCİLERE TAVSİYELER

 

Öztürk, kadın girişimcilere finansal okuryazarlık konusunda kendilerini geliştirmeleri ve gündemi yakından takip etmeleri tavsiyesinde bulunarak, "Kredi Garanti Fonunun verdiği teminat sayesinde anlaşmalı bankalar kadın girişimcilere yönelik özel ayrıcalıklar sunuyor. Avrupa Birliği fonlarını, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile KOSGEB'in desteklerini iyice araştırmalarını ve buralara başvurmalarını öneriyorum." dedi.

 

İşini büyütme hedefi, tutkusu ve potansiyeli olan kadın girişimcilerinin iş hayatında başarı sağlayabileceğine dikkati çeken Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Kadınlarımız öğrenmeye her zaman açık olmalı. Kendilerine güvenmelerini, güçlü ve zayıf yanlarını belirleyerek, cesaretle adım atmalarını öneriyorum. Kadın girişimcilerimizin ulaştığı başarılar gurur veriyor, gelecek için umutlandırıyor. Başarısız olduklarında yılmasınlar. Başarısızlıklar öğrenme fırsatı verir, başarının önemini hissettirir. Dolayısıyla kendilerini geliştirmeleri, hatalarından ders almaları, teknolojiyi ve yenilikleri takip etmeleri önemli. Kadınlar cesur olarak, becerilerinin farkına varıp, akıllarına koyduklarını hayata geçirebileceklerine inansınlar. Bir fikre, işe tutkuyla bağlanmaktan korkmasınlar. Ben 'Ya sevdiğiniz işi yapın ya da işinizde sevilecek bir yön bulmaya çalışın' derim. İnsanın sevdiği işi yapması halinde başarısız olma şansı yok. Kadınlar, gelişime, değişime ve farklı bakış açılarıyla kendilerini geliştirmeye çalışmalı. Benim yoluma devam ederken karşıma çıkan sorunlarla mücadele yöntemim, azimle ve kararlılıkla sorunların üzerine gitmek ve yılmadan çalışmak oldu."

08 Mart 2023 Çarşamba

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi