tatil-sepeti

Uygulanan liralaşma stratejisi döneminde yüzde 27’lere kadar inen standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı geleneksel para politikalarının uygulandığı son 1 yılı aşkın dönemde artışını sürdürdü e 16 Ağustos itibariyle yüzde 52.65 ile 2018’in mayıs ayındaki seviyesine geri döndü.


 

Son haftalarda döviz kurlarında hareketlilik, yabancı para mevduatta hafif kıpırdanma yaşansa da Türk Lirası mevduatın payı artmaya devam ediyor.

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre 16 Ağustos ile biten hafta itibariyle standart TL mevduat tarihinde ilk kez 9 trilyonu aştı ve toplam mevduat içindeki payı yüzde 52,65 ile 2018 Mayıs’taki seviyelerin ardından 6.3 yılın zirvesine çıktı.

 

Ekonomim.com’da Şebnem Turhan imzalı habere göre, standart TL mevduatın payı artarken kur korumalı mevduatın payında düşüş sürüyor. Aynı hafta KKM’nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 10’un altına geriledi ve ilk devreye alındığı Mart 2022’deki seviyelerine döndü. Son iki aydır yatay seyreden TL mevduat faizleri de yeni haftaya bir ay öncesine göre 1 puanlık artışla başladı.

 

LİRALAŞMA DÖNEMİ EN DÜŞÜK SEVİYEYİ GÖRDÜ

 

Geçen yılki genel seçimler öncesinde uygulanan, düşük faize dayanan adına liralaşma stratejisi adı verilen program döneminde standart TL mevduatın payı yüzde 27,19 ile tarihi en düşük seviyelerine gerilemiş uzun süre yüzde 35-40 seviyesinde seyretmişti. Mayıs 2023 sonunda yapılan genel seçimlere standart TL mevduatın payı yüzde 42,16 seviyesinden başlarken yeni ekonomi yönetimiyle birlikte kontrollü kur politikasına da son verilmesinin ardından bir dönem yüzde 31'e kadar indi. Ancak geleneksel para politikasına dönüş, kurlarda stabilizasyon ve yükselen TL mevduat faizleri ile birlikte standart TL mevduat payında artış başladı.

 

Yeni Merkez Bankası yönetimi de son 1 yılı aşkın süredir yaptığı açıklamalarla TL mevduatın payının artışına dikkat çekerken uygulanan politikaların sonucu olarak son aylarda enflasyon ve kur beklentilerinde önemli bir iyileşme yaşandığını ve bu iyileşmenin de mevduat faizlerinin son dönemdeki hareketinde belirleyici olduğunu düşündüğünü vurguladı.

 

Merkez Bankası’nın metinlerinde para politikası duruşunun ve makro ihtiyati çerçevesinin, mevduat faizlerinin, Türk lirasına geçişi sürdürecek ve tasarrufları artıracak seviyelerde kalmasını sağlayacağı dile getirildi. Merkez Bankası KKM’nin hedefleri ve asgari faizinde atılan adımların da etkisiyle, TL mevduat payındaki artışın devam edeceğini öngörüyor. Mart ayından bu yana Türk lirası mevduatın payı yükselerek Merkez Bankası’nın yılsonu hedefi olan yüzde 50'yi aşarken, kur korumalı mevduatın payı ise geriliyor.

 

KKM’NİN PAYI MART 2022 SEVİYELERİNE İNDİ

 

BDDK’nın 16 Ağustos ile biten haftalık verilerine göre standart TL mevduatın büyüklüğü 9 trilyon 106,2 milyar lira ile tarihi en yüksek seviyesine çıktı. Standart TL mevduat tarihinde ilk kez de 9 trilyon lirayı aştı. Toplam mevduatın 17 trilyon 294,8 milyar liraya yükseldiği 16 Ağustos haftasında standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı da yüzde 52,64 ile 18 Mayıs 2018'de gördüğü yüzde 53 seviyesinden sonraki en yüksek seviyesini gördü.

 

Kur korumalı mevduat ise 1 trilyon 659,7 milyar liraya indi ve toplam mevduat içindeki payı da yüzde 9,6 ile Mart 2022'den sonra ilk kez yüzde 10'un altına geriledi. KKM'nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 26,24 ile geçen yıl ağustosta zirveyi görmüştü. Bir yılda Merkez Bankası'nın politikalarının doğrultusunda zirveden yüzde 10'un altına geriledi. Aynı hafta yabancı para mevduatın TL karşılığının toplam mevduat içindeki payı da yüzde 37,75'e indi. Yabancı para mevduatın payı mayıs ortasından bu yana yüzde 40'ın altında seyrediyor.

27 Ağustos 2024 Salı

Etiketler : döviz TürkLirası para mevduat

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba