Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Afrika ile ticaret ve yatırımları güçlendirmek için kararlı bir şekilde çalıştıklarını belirterek, "Ticaretimizi önce 50 milyar dolar, sonra 75 milyar dolara çıkaracağız." dedi.


Ticaret Bakanlığının ev sahipliğinde, Afrika Birliği koordinasyonunda, DEİK'in organizasyonuyla düzenlenen dördüncü Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nun (TABEF) kapanış töreni, İstanbul Kongre Merkezi'nde yapıldı.

 

Olpak, buradaki konuşmasında, İsrail ile Filistin arasında 7 Ekim'den bu yana yaşananlardan duyduğu derin üzüntüyü ve tedirginliği dile getirdi.

 

Savaşın, şiddetin ve zulmün acıdan başka bir şey kazandırmadığını, savaşın kazananı olmadığını vurgulayan Olpak, "Sivil hayatları hiçe sayan, acı, göz yaşı ve yıkım bırakan bu sürecin bir an önce sonlandırılmasını, diyalogla ve adaletli çözümlerle bölgenin kalıcı barışa kavuşmasını temenni ediyorum." dedi.

 

TABEF'in bu yıl dördüncüsünün düzenlendiğini belirten Olpak, "Programımızda, 1 misafir cumhurbaşkanını, 24 Afrika ülkesinin bakanlarını, Afrika Birliği Komisyonu Komiseri ve İş Konseyi Başkanını, 32 büyükelçiyi, 19 iş dünyası başkanını, 1700'ü Afrika'dan olmak üzere 3 bin 900 Türk ve Afrikalı iş insanını ağırladık. 9 bin 800 iş görüşmesi gerçekleştirildi." diye konuştu.

 

Nail Olpak, TABEF'in önemine işaret ederek, "Bilinen kısa bir Afrika hikayesi anlatmak istiyorum. Bir kaşif Afrika ormanlarında ilerlerken, yanındakilerden birisi aniden durunca kaşif sorar; 'Neden durduk, yoruldunuz mu?' Adam cevap verir; 'Yorulmadık ama o kadar hızlı ilerliyoruz ki ruhlarımız geride kaldı.' Bazen hayatın rutininde öyle hızlı koşarız ki işin ruhunu kaybederiz. O zaman nefeslenip, daha iyi bir planla devam etmek gerekir. TABEF'i ruhumuzu yakalamak için bir dengeleme süreci olarak görüyorum." ifadesini kullandı.

 

TİCARET SAVAŞLARI VE YENİ TİCARET DUVARLARI GÜNDEMDE

 

DEİK Başkanı Olpak, Afrika ile ticaret ve yatırımları güçlendirmek için kararlı bir şekilde çalıştıklarını dile getirerek şunları kaydetti:

 

"Ticaretimizi önce 50 milyar dolar, sonra 75 milyar dolara çıkaracağız. Hedeflerimize ulaşmak için vize sorunlarının aşılması, çifte verginin önlenmesi anlaşmaları, yatırımların karşılıklı tanınması ve korunması anlaşmaları, serbest ticaret anlaşmaları (STA), bankacılık imkanlarının geliştirilmesi, teknoloji ve startup alanlarında işbirliğimiz önemli. Tek bir prensibimiz var, kazan-kazan ilkesi. Ama kazan-kazan ilkesini biz, 'ben kazanayım, sen de kazan' diye anlarken, gelişmiş ülkelerin çoğu 'ben kazanayım, yine ben kazanayım' diye anlıyor. Adaleti, 'kuvvetli haklıdır' diye anladıkları gibi…"

 

Olpak, ticaret ve enerji koridorlarının yeniden şekillendiği, yeşil, dijital dönüşüm ve toplumsal dönüşümün ivme kazandığı bir dönemde bulunulduğunu belirterek, "Ticaret savaşları ve yeni ticaret duvarları gündemde. DEİK olarak 48'i Afrika'da toplam 152 iş konseyimizle yatırım ve ticaretimizi artırmak için 'ticari diplomasi' çalışmalarımıza, işimizin ruhunu yakalayarak devam ediyoruz." dedi.

13 Ekim 2023 Cuma

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar