tatil-sepeti


HABER:ŞEREF KILIÇLI

Sağlık Bakanlığı tarafından, tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin elektronik takibini yapmak için uygulamaya alınan Ürün Takip Sistemi’nde (ÜTS) gelinen son nokta, İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen seminerde anlatıldı. Açılış konuşmalarını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat, İTO Meclis Başkan Yardımcısı Veysi Cengiz Balçık ve Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Mete Yiğit’in yaptığı toplantıya, sektör mensupları yoğun ilgi gösterdi.

VERİ ANALİZİ

Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 3.4 milyon tıbbi cihaz bulunduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat,

sektörün durumunu şöyle anlattı: “ÜTS sayesinde, hangi üründen ne kadar kullanıldığı, ne kadar ihtiyacın olduğu, piyasada temininde zorluk yaşanan ürünlerin hangi tedarikçilerden temin edilebileceği gibi bilgilere hızlı şekilde erişilebiliyor. Üretimde ve ihracatta güçlü ve zayıf ürün gruplarının ve ithalat bağımlısı ürünlerin neler olduğu tespit edilebiliyor ve benzeri analizler doğru şekilde yapılabiliyor. Sistemle, özellikle son dönemde gündemde olan yerelleşme politikalarına da katkı sağlanıyor.”

MOBİL UYGULAMASI VAR

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcısı Recep Uslu ile birim uzmanları, sistemin işleyişi hakkında sunum yaptı. 2014’te başlayan ÜTS Projesi’nin kademeli olarak ilerlediğini ve yaygınlaştırmada sona yaklaşıldığını vurgulayan Uslu, şöyle konuştu: “Sistemdeki amacımız; güvenli ürünün piyasa arzı, etkin denetim, kayıtdışı ekonomiyle mücadele, sektörle alakalı doğru strateji geliştirmek. 1 Ocak 2020’den itibaren geri kalan ürün gruplarında da tekil bildirim zorunlu olacak. Yani tüm ürünlerde tekil takip süreci başlayacak. ÜTS, İlaç Takip Sistem (İTS) gibi dünyanın gıpta ile baktığı bir proje oldu. Mobil uygulamamız da var. Bu konudaki saha toplantılarını çok önemli görüyoruz. ÜTS, dinamik ve sürekli gelişen bir sistem. Sizlerin de görüşlerini alarak kurguluyoruz.”

VATANDAŞ DA TIBBİ CİHAZI SORGULAYABİLECEK

ÜTS, Türkiye genelinde üretilen veya ithal edilen tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin, üretim bandından satılıp kullanıldığı yere kadar tekil ürün takibini sağlayabilmek ve son kullanıcıya kadar ürünü izleyebilmek için geliştirildi. Sistem ile tıbbi cihazların bakım onarım ve kalibrasyon süreçlerinin doğru şekilde takibi de yapılabiliyor. Hasta güvenliği ve halk sağlığı fikri üzerine inşa edilen ÜTS, bir e-devlet uygulaması olarak vatandaşlara da ürünleri sorgulama imkanı sunuyor.

27 Aralık 2019 Cuma

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda