THY'nin konsolide cirosunun 2033 yılında 50 milyar doları geçmesi, 2023 yılı sonunda 435'e ulaşması beklenen uçak sayısının ise 2033 yılında 800'ü aşması hedefleniyor.


 

Türk Hava Yolları (THY), 2023-2033 dönemi stratejisi ve hedeflerini Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımladığı açıklamayla duyurdu.

 

THY tarafından KAP'ta yayımlanan açıklamada, son 20 yılda kapasite, yolcu sayısı ve karlılıkta sektör ortalamasının üzerinde büyüme göstererek Türkiye'nin ekonomi ve istihdamına önemli katkılar sağlayan THY'nin, kuruluşunun 100. yılına ilişkin hedeflerini kamuoyuna duyurmaktan memnuniyet duyduğu belirtildi.

 

Ortaklığın, tüm paydaşları için yüksek değer üretecek şekilde 2033 vizyonu çerçevesinde belirlenen stratejik odakları şu şekilde özetlendi: "Ortaklığımızın konsolide cirosunun 2033 yılında 50 milyar doları geçmesi, ortaklığımızın nakit üretme gücünü gösteren FAVKÖK (Faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kâr) marjının 2023-2033 döneminde yüzde 20-25 aralığında olması, güçlü finansal yapımızın sürdürülebilirliği için verimliliğin arttırılması, mali disiplinin bozulmadan devam ettirilmesi ve ilave gelir fırsatlarının yaratılması, 2033 yılında 140 milyar dolarlık katma değerin ülkemiz ekonomisine sunulması, 2023 yılı sonunda 435'e ulaşması beklenen uçak sayımızın 2033 yılında 800'ü aşması ve uçulan havalimanı sayısının 400'e ulaşması, yolcu kapasitesinin yıllık ortalama yüzde 7 artarak 2023 yılına göre 2 katına çıkması, 2023 yılında 85 milyonu geçmesi beklenen yolcu sayımızın 2033 yılında 170 milyonun üzerine çıkması, tüm iştiraklerimiz ile birlikte çalışan sayımızın 150 bine ulaşması, dünyanın en büyük hava kargo terminallerinden biri olan SmartIST'in sunduğu imkânlardan faydalanılarak taşınan kargonun 2023 yılına göre 2 katına yükseltilmesi ve dünyanın ilk üç kargo hava yolundan biri olunması, AnadoluJet'in rekabet gücünü artıracak şekilde marka konumlandırmasının, gelir kompozisyonunun ve maliyet yapısının yeniden kurgulanarak şirketleştirilmesi ve tamamı yeni nesilden oluşacak 200 uçaklık filoya sahip olunması."

 

FİLODAKİ YENİ NESİL UÇAK ORANININ ARTTIRILMASI HEDEFLENİYOR

 

Müşteri deneyiminin ve THY'nin marka algısının güçlendirilmesine yönelik olarak, yolculara bütünleşik ve tüm kanallarda kişiselleştirilmiş hizmetler sunulması, kabin içi dönüşümün tamamlanıp uçuş konforunun arttırılması, Miles & Smiles sadakat programının geliştirilmesi, aktif üye sayısının arttırılması, dijital dönüşüm alanında yeni projeler geliştirerek en iyi dijital deneyim sunan 3 hava yolundan biri olunmasının hedeflendiği belirtildi.

 

Sürdürülebilir bir hava yolu şirketi olunması hedefiyle ise filodaki yeni nesil uçak oranının yükseltilmesi, kullanılmakta olan sürdürülebilir havacılık yakıtı miktarının arttırılması, LEED sertifika sahibi bina sayısı ile birlikte yenilenebilir enerji kullanım oranının arttırılması, karbon emisyonunu dengeleme projeleri ile 2050 yılına kadar "karbon nötr" hava yolu olunmasının hedeflendiği aktarıldı. Açıklamada, iştirakleri ile birlikte 75 bin kişiye istihdam sağlayan THY'nin, eşsiz uçuş ağı, modern filosu, güçlü finansal performansıyla kuruluşunun 90, Türkiye Cumhuriyeti'nin de 100. yılında olduğu gibi gelecek 10 yılda da sektörüne yön veren bir marka olarak Türk bayrağını gururla dalgalandırmaya devam edeceği belirtildi.

13 Nisan 2023 Perşembe

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi